Dokuz doğurtan mahalle baskısı!

Arkadaşlar, siz siz olun, Üremeden Sorumlu Devlet Bakanı unvanıyla kabinede yer almadıkça saçı başı birbirine karışmış / el, ayak tırnakları bakımsızlıktan katır toynağına dönmüş / kaşları McDonald’ın M’sini andıran (kabul ediyorum, bu tabiri kendisi de bir ikiz annesi olan arkadaşımdan arakladım) / tezeği andıran kokusu on beş metre uzaktan hissedilen / pespaye giysilerini bırakın yıkamayı,… Okumaya devam et Dokuz doğurtan mahalle baskısı!

Acep nereden gelir bu Anadolu kadınının kurdu?

Bekarken İngiliz öğrencilerim vardı. İlkokul çağında üç çocuk. Babasının işi için Türkiye’ye gelmişlerdi. Bir seneliğine evde eğitim alıyorlardı. Ben de onlara matematik-fen dersleri veriyordum. Annesiyle pek samimi olduk. Çok şeker bir kadındı. Türkiye’ye hayrandı. Özellikle Türk kadınının çalışkanlığına (!) bayılıyordu. “Neymiş o çalışkanlık yav?” dedim. “Ne kadar çok ev işi yapıyorsunuz, her detayı düşünüyorsunuz, ne… Okumaya devam et Acep nereden gelir bu Anadolu kadınının kurdu?

Aman da aman büyümüşler de bilime katkı sağlar olmuşlar

Çocukların dünyayı öğrenmeleri ne ilginç değil mi? Tek tek, her şeyi ve de inanılmayacak bir hızda. Önce anlayıp sonra da dillendirmeleri. İnsan şaşırıp kalıyor. “Yav ben de mi böyle öğrendim,” diyor. İkizlerde dil gelişimi diğer çocuklara göre geç olurmuş. E küçük doğuyorlar, tek çocuk ilgisi göremeyebiliyorlar, birbirlerini etkiliyorlar, anaları onlarla ilgilenemeyecek kadar uykusuz ve sinirli… Okumaya devam et Aman da aman büyümüşler de bilime katkı sağlar olmuşlar