Bu yaşta bu zekâ…

Bizim devirle bebelerimizin devri arasındaki en büyük fark ne biliyor musunuz? Tabi ki de zekâ ölçüm kriterleri! Bizim zamanımızda zekâ sümükle ölçülürdü. Yeşil yeşil sümükleri sallamadan “Aa zeki çocuk” denmezdi. Şimdi önüne gelene üstün zekâlı deniliyor kardeşim. Kriter mriter kalmadı ortada. Zekâ da ayağa düştü valla!

“Ay benim bebem üstün zekâlı!”.

“Aaa nereden anladın?”

“Dün 16 plakalı araba görünce buddi buddi dedi.”

“Yaaa! Maşallah!”

“Valla, ben de inanamadım!”

Şimdi bu kısımda olayı siz de anlamamış oluyorsunuz aslında ama geri zekâlı görünmemek için soramıyorsunuz da buddi ne demek, 16 plaka ne alaka diye. Neyse ki anası açıklıyor:

“Önümüzde 16 plakalı araba vardı. 16 neresi? Bursa! Oğlan hemen bildi, Buddi Buddi dedi. Yani Bursa.”

Vay be, analar neler doğuruyor!

“Siz benim kızı görün asıl. 10 dilde 10’a kadar sayıyor.”

“Hadi be!”

“Valla! Çince, Almanca, Rusça…”

“E sen biliyor musun bu dilleri?”

“Yoo.”

“Peki nereden anladın sayı saydığını?”

“Söylerken parmaklarını sallıyor. Tahmin ettim.”

Vay canına!

“Asıl benimkini duyun siz: Geçen telefonu eline almış, parmağıyla ekranı açmış! Biz karı koca şok! Üstün vallahi üstün.”

Bak seeeennnn, parmağıyla ekranı açmış! Aman Allah’ım!

“Benimki yuuutuuubu açıyor, kapıyor. Kendi kendine. Açıyor, kapıyor, açıyor, kapıyor. Valla biz göstermedik.”

Aboooo! Daha neler duyacağız!

“Benimki bilgisayara işedi naaabeeer! ‘Ederim böyle bilgisayarın içine, işlemcisi yeterince hızlı değil’ demek istedi. Daha bu yaşta!”

Sübhanallah! El kadar bebe nasıl da biliyor yav!

E herkesin bebesi üstün zekâ olunca insan ister istemez kendi doğurduklarına bakıp iç geçiriyor. İşte yine böyle iç geçirdiğim günün birinde Berk‘le tanıştık. Berk de ailesi tarafından her zamane veledi gibi üstün zekâlı ilan edilmesinin hemen ardından buluşlarıyla mahallesinin gündemine oturuyor. Arkası bir dolu komedi.

Berk-Mucit-Oldu-tam

Çok eğlenerek okuduk. Daha kitap biter bitmez, benim oğlanın bilim aşkı depreşti, “Anne ben de buluş yapacağım!” diye tutturdu. E yap dedim. Kızı da dürtükledim, hadi sen de yap diye ama o çeyiz yapmayı tercih etti. Üstüne gitmedim, o da anasına çekmiş ne yapalım yani. Herkes kâşif olacak değil ya.

Oğlan heyecanla içeri geçti, haldır huldur, uğraştı durdu. Ben de merakla bekliyorum ne çıkacak diye. İşte saatlerce süren çalışmanın ardından ortaya çıkan:

Ta-ta-ta-taaaammmmm!

Karşınızda Turbo Tatlı Konuşan Bebiş Kâğıt!

IMG_20160522_173940

Ay şok oldum! Nasıl becermiş? Turbo Tatlı Konuşan Bebiş Kâğıt’ın telefonu var. Annenizi arayabiliyorsunuz oradan. Ortadaki klavye kısmına da istediğiniz harfleri yazıyormuşsunuz. Yukarıya da istediğiniz harfleri yazabiliyormuşsunuz. Böyle müthiş bir şey işte. Kabul edin hayatta aklınıza gelmezdi. Aslında konuşan bir kâğıt olması bekleniyordu ama tek sorunu oğlan açma kapama düğmesi yapmayı unutmuş. O yüzden şimdilik konuşamıyor. 6 S modelinde konuşacakmış. Ay hadi inşallah.

Çok beğendim tabi buluşunu. Marifet iltifata tabidir diye boşuna dememişler. Ben bayılınca heyecanı arttı oğlumun. Hemen koştu, odaya kapanıp bir buluş daha yaptı. İşte buna hayatta inanamazsınız!

Karşınızda ayaklık!

IMG_20160522_173921

Ne işe mi yarıyor? Şöyle ki ayağın yorulunca içine sokup dinlendiriyormuşsun. İşte kullanım şekli:

IMG_20160522_173508

Ne yalan söyleyeyim, bin yıl düşünsem aklıma gelmezdi. Patentini alacağız. Şimdilik tek ayak için. Aslında iki ayak için ama öteki mekanizma kanepenin öbür ucunda olduğundan bacağınızı iki buçuk metre ayırmayınca oturamıyorsunuz malum. Ama oğlan üzerinde çalışmaya devam ediyor. Buna da bir çözüm bulacak kısa zamanda eminim.

Ayy maşallah yaa. Nasıl da düşünmüş velet? Dahi kesin benim oğlan. Gurur duydum, gözlerim yaşardı valla. Deha annesi olmak çok farklı bir duyguymuş harbiden. Çok şükür ben de tattım. Darısı başınıza. Dünden beri çok karışık duygular içindeyim. Ay ziyan olmaz evladım Türkiye’de inşallah. 😉

35 yorum

  1. Beklediğime değdi yazı ?Bizim oğlan da koşup not kağıdımı alıp yazını okuduğum ekranı kapladı bu da annenin ilgisini üstüne çekme icadı yusufçuk buldu ama patent almıyorum blogunun selameti için?Sağolasın ya başım ağrıyor sabahtan beri beş karış suratla dolaşıyordum gülümsettin yine

    1. çok mutlu oldum feyzacım. sen neredesin diye sorduğunda gaza geldim yazmaya başladım. bekleyenler var daha fazla bekletmeyelim diye. 😉

      1. Yani zorlamak istemiyorum sonuçta iki çocuklu kadınsın ama aynı benim gibi hergün girip yazı var mı diye bakanlar bekleyenler var emin olabilirsin Allah vaktini bereketlendirsin

        1. feyzacım konu çok, hatta taslakta bekliyorlar tamamlanmayı, sorun şu ki kitap yetiştiriyorum. 🙂 bütün enerjimi kitap çekmiş oluyor. bloga değil feyse bile enerjim kalmıyor. 🙂 ağustostan itibaren güzel kitaplarım çıkacak inşallah bir aksilik olmazsa. heyecanlıyım bir an önce bitirmeye çalışıyorum. 🙂

          1. Allah kolaylık versin de yaz kitaplığımız oluşsun Yusuf kitapları yırtmayacak yaşa gelene kadar.meraklı kamyon leo junior izleyeceğine dini birkaç kelime öğrensin evlatlar, çok sevaba giriyorsun bak seni gaza getireyim enerjin artsın:)

  2. ama kabul edelim gerçekten guzelmiş ben begendim açikçasi Rabbim akillariyla yaşatsin inşallah?

  3. Sabah sabah iyi güldüm Allah da seni güldürsün, özellikle de evlatlarınla güldürsün inşallah.

    1. haticecim bir arkadaşım medikal park bahçelievlerde yaptırdı. hiç sıkıntı çekmediler. inşallah kolaylıkla ve sağlıkla atlatırsınız

  4. Merhaba alakasız olacak ama malum ramazan geliyor ve ben çok korkuyorum oğlan sabah altıda kalkıyor gece geç yatıyor gecede emmeye kalkıyor ve bütün gün oturmuyor.oyuncaklar asla ilgisini çekmiyor su toprak kosmaca vs. Yani hiç oturmaz.neyse efendim asıl mesele ramazan da sahur var iftar var açlık var..? sizler küçük çocuklarla nasıl karsiliyorsunuz ramazan.ne yapmayı düşünüyor sunuş satırları falan. Bir buçuk yaşında oğlum ama onunla hic is yapamiyorum ne yapmam bende bende diyor☺velhasıl ramazan geldi hoş geldi ama bende bir tedirginlik durumu..tecrübeli annelerden ve aşık seccden öneri beklerim.sevgiler.

    1. emelcim, bana çocuklarla ilk ramazanımı hatırlattın. iki yaşındalardı sanırım. aynı hikaye oğlan çok erken kalkıyordu, gece kırk kere uyanıyorlardı. benim bünyem zaten çok zayıf. doğru düzgün yiyemiyordum ne sahurda ne iftarda. öğlen uyuduklarında öyle bir uyuyordum ki sanki kırk kat yerin dibine çekilmişim gibi. 🙂 artık büyüdüler benimkiler şükür. bir sıkıntıları yok.
      şansın varsa anana kaynana taşın derim. 😉

      1. Cevabın için teşekkürler.bir de iş var 🙂 çifte değil çokça sabır lâzım bize. Seni çok seviyorum

  5. Tesadüfen keşfettim sizi, katıla katıla güldüm yazılarınızı okurken 🙂 Geçen gece baktım gece 12 ben hala yazıları okuyorum, kızım Aycan çocuk uyumuş yarın 6 da kalkıp işe gideceksin yatsana diyorum bir yandan kendime ama bırakamıyorum okumayı. Bir ara elimde kraker vardı, gülmekten tıkanmayayım diye yemeyi bırakıp öyle okudum. İyi ki blogunuz var, iyi ki tanımışım sizi. 🙂 Ben de başladım hayırlısı, yakında web sitemi de kuruyorum. Belki yollar kesişir bu annelik macerasında 😉 Şimdi yorumu bitieyim de yazıları okumaya devam edeyim. Sevgiler 🙂

    1. aycancım çok teşekkür ederim. 😉 çok enerji oldu yorumun. yolumuzun en kısa zamanda kesişmesini umuyorum. 😉

  6. benim de iki yaşını iki ay geçti ve bu üçüncü ramazanımız.bir hafta kala sütten kestim bence bunu düşünebilirsin.upuzun bir oruçta olmayan sıvı stoklarını ve enerjini emmesi hoş değil.secce senin ilk ramazan nasıl iki yaşındalarken oldu onu anlayamadım bacım:)

      1. ben hamilelikteki borçları bir yılda zor tamamlayınca emzirirken de tuttum mecbur:)herkes yerken tutmak daha zor

Feyza için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.