Gergin annelere gevşeme egzersizi

Gergin bir insan mısınız? Anne olunca daha da mı gerildiniz? Bebe(leri)nizin her şeyi dört dörtlük mü olsun istiyorsunuz? Bebe(leri)nizin ihtiyaçlarına yetişememekten mi dert yanıyorsunuz? “Keşke ben de biraz saldım-çayıra-mevlâm-kayıra tipi anne olsaydım” diye hayıflanıyor musunuz? Bebe terledi mi diye on kere kontrol eden / uyandığında yemeği alternatifiyle birlikte hazır olsun isteyen / gece çocuğun üzerine… Okumaya devam et Gergin annelere gevşeme egzersizi

Yine ikiz gebelerine!

Henüz bloğumu açmamın üzerinden çok zaman geçmedi. Öyle yüzlerce okuyucum da yok. Ama her yazı sonrasında hem buradan, hem tivitırdan hem de mailden kayda değer sayıda yorum alıyorum. Bu aldığım yorumlara göre blog okuyucularımın dört ana grupta toplandığını söyleyebilirim:

Babalara rehber – 1. Bölüm: Akşam rutiniyle ilgili bilinmesi gerekenler

Sevgili tekiz, ikiz, üçüz, dördüz, beşiz, bir oğlan bir kız, iki kız bir oğlan, iki oğlan üç kız… babaları yani kısacası babalar, Şimdiye kadar kendi rızasıyla bloğuma girmiş bir baba var mı bilmiyorum (iki kere zorla kocamı soktum, bir daha da uğramadı) ama içimden her nedense babalara yazmak geldi. İnşallah oradan bir yerden gözlerine çarpar… Okumaya devam et Babalara rehber – 1. Bölüm: Akşam rutiniyle ilgili bilinmesi gerekenler

İlk blog anım

Yıllardır, her gün dünya kadar vaktini internette harcamış biri olarak bloglarla nedense çok geç tanıştım. Yemek tariflerini aradığımda birkaç bloga baktığım oldu. Sonra bebeklerle birlikte bir iki aile bloğuyla tanıştım. Tivitır kullanalı blogcularla da pek bir haşır neşir oldum. İyice bloglar dünyasına daldım. Kâh gülerek kâh gözlerim dolarak okudum.  Sonunda “Dur ayol ben de bir… Okumaya devam et İlk blog anım

Unisex hayatımız

İkizlerim olacağını öğrendiğimde, çocuklarım için ikisinin de aynı cinsiyetten olmasının daha güzel olacağını düşünmüştüm. İkisi de kız ya da erkek olsaydı bence daha “kardeş” olurlardı. Tabi bu çıkarımı yaparken kendi iki bacımı ve didişe didişe büyüdüğümüz ağabeyimle olan ilişkimizi göz önünde bulundurmuştum. Biri erkek, biri kız olduğunu öğrendiğimde de “Yaşasın, ikisini de tadacağım!” diye sevindim.… Okumaya devam et Unisex hayatımız

En sevdiğim sayı: 18

Bebelerim birkaç gün önce on sekizinci ayı doldurdular. Allah nice 18’ler 28’ler 38’ler nasip etsin inşallah. Hani bebekler 7.-8. aylarındayken anneye “Ayy en güzel zamanları, tadını çıkar” derler ya. Kesinlikle katılmıyorum. Bence bebelerin en güzel zamanı 18. ayları. Yani yeni aylar neler getirecek bilmediğim için şimdiye kadar gördüğüm kadarıyla diyeyim. Doğduklarından beri yaşadığımız serüveni düşününce,… Okumaya devam et En sevdiğim sayı: 18

Hatırlayınca gülmek güzel, yaşamak asla!

Bizim için çok zor olmasına rağmen şimdiye kadar bebeklerimi kontrole doğdukları ve yenidoğan yoğun bakımında kaldıkları hastaneye götürdük. Başka bir doktorda içimiz rahat etmedi. Bugünlerde on sekizinci ay kontrolüne gitmemiz lazım. Dün öğrendim ki yoğunluktan dolayı artık bir yaşından sonra bebeklerin takibi orada yapılamayacakmış. Evimize yakın, güvendiğimiz bir doktora gitmemizi önerdiler. Bir yandan sevindim. Çok… Okumaya devam et Hatırlayınca gülmek güzel, yaşamak asla!

Açtırmayın bayramlık ağzımı – 2. bölüm Deli deli tepeli kulakları küpeli!

Hemen sıcağı sıcağına devam edeyim olaya. Ne diyordum? Heh: On sekiz aylık annelik sürecimde beni uyuz eden birçok cümle oldu ama hiçbiri “Şu oğlanın saçını kes” ile “Şu kızın kulağını deldir” kadar sinirlerimi yerinden hoplatmadı diyerek başlamıştım. Gelgelelim kulak deldirmeye: