Her insanın ani olaylar karşısında bir acil durum planı olmalı. Evde sürekli bebelerle meşgul olduğum için bütün planlarıma elbette onları da dahil etmem gerekiyor. Onlar için de fizibilite yapmam lazım. Neyi, ne kadar zamanda, nasıl yapabiliriz düşünmem lazım. Mesela Allah korusun bir deprem olsa evde nerede saklanacağımızı belirledim. Oraya yiyecek ve su koydum. Ama üzerinden zaman geçince yiyecekleri karınca yedi, su da buharlaştı gitti. Minik sığınağımıza da şu aralar elektrikli süpürge yerleşti. Klasik bir Türk insanıyım işte, en lakayıtından. Zaten son depremde de “Allah’ım lütfen çok sallayıp çocukları uyandırma. Vallahi yeni uyuttum, gördün,” diye dua ederken bulmuştum kendimi. Bu bebeler ve uykusuzluk bitirdi beni!