Yasal Uyarı: Bu yazıda yine sizinle Madam Secce kimliğimle konuşacağım. Bu satırları okuduğunuz sırada kafanızda “Ulen Madam Secce de kim?” diye bir soru işareti belirdiyse lütfen öncelikle yazının birinci bölümünü okuyup beş yıldız verin, sonra buradan devam edin.
Şimdi her şeyden önce söyleyeyim, Madam Montessori’nin duvarlarla ilgili olarak “Bırakınız yazsınlar, bırakınız çizsinler” diye bir beyanatı var mı bilmiyorum. Durduk yere kadının günahını almayayım. Ama onun ekolünü takip ettiğini bildiğim bazı yazarlardan evin bir duvarının çocukların özgürce karalaması için ayrılabileceğini okumuştum. Bu yöntemle yine özgürce kendilerini ifade edebilen (nasıl bir ifadedir, ne ifade ediyorlar bilmiyorum ama havalı durduğu için bu kelimeyi kullandım) çocukların öz güvenleri ve zekaları tavan yapıyormuş. Bunu okuyunca “Harika!” dedim ve “Bebelerimin zekası, kişiliği gelişsin de bir değil bin duvar feda olsun” sloganıyla ben de yola çıktım.