Hani herkesin hayatında olur ya bir hayat kurtarıcı, en zor anınızda, hatta tam gebermek üzereyken telefon açarsınız, sizi hayata bağlar… İşte benim hayat kurtaran acil yardım ekibim anamla iki bacımdı.
Evlendikten sonra özellikle misafir öncesi bir telefon açardım “Acil yardım ekibi yetiş!” diye! Nani nani nani nani… Hemen gelirlerdi. Biri eve girişir, biri ikramlara, öteki gelene gidene… Ben de hmm ben de boş oturmazdım tabi, misafire çene verirdim! Kötü mü olurdu yani?
Her misafir öncesi aynı senaryo yaşanırdı. Hatta bir seferinde hiç unutmam, yine misafir bekliyorum. Saatler kaldı, stres içindeyim, bir türlü işleri yetiştiremiyorum. Acil yardım ekibine de haber saldım ama trafik mi sıkışıktır nedir, bir türlü gelemedi. Ağlasam mı ağlamasam mı diye düşünüyorum. O sırada kapı çaldı. Sevinçle zıpladım yerimden! Diyafondan neşeyle haykırdım: “Acil yardım ekibi, siz misiniz?” Cevap gecikmedi: “Aras gargoooo.” Adam yukarı gelince utancımdan kapıya çıkamadım, kapı aralığından kaptım paketi.