Evet, farkındayım, 1. sınıf kitaplarını yazmadım. İşin aslı birinci sınıf kitapları denince tüylerim diken diken oluyor. El ele tutuşup lale ellemekten başka işleri olmayan Ela ve Lale, kırk kere atletini giy dediğin halde inatla giymeyen Talat, anten dikip sağı solu dikizleyen Atilla’dan sonra birinci sınıfı anmak bile istemiyorum.
İkinci sınıf çok zevkli. Şükür ki artık rahatça okuyabiliyor, okuduklarını anlayabiliyorlar. Okudukça da okumayı daha da çok seviyorlar. Hatta dün arkadaşlarıyla beraberlerdi. Ben de mutfaktaydım. Uzun süre içeriden sesleri gelmeyince kim bilir nereleri döktüler, ne işler karıştırıyorlar diye iş üzerinde yakalamak için ani bir baskın yaptım odalarına. Aha yakaladım!