Kız olsun daaaaaaaaaa……

Geçen gün yine şehir dışında bir okul programım var. Öyle olunca perşembeden anneme geçiyorum. Cuma sabahı çocukları ona bırakıp oradan gidiyorum. Akşama geri dönüyorum. Tabi iki bebeyle evden çıkmam zor iş. Bir şey unutursam dönüp almam da zor. Anneanneye götürülecekler, yolda ve programda bana lazım olacaklar, bebelerin yatak malzemeleri, yedek giysiler, ders malzemeleri, okula gidemedikleri… Okumaya devam et Kız olsun daaaaaaaaaa……

Hacı Secce – 9. Bölüm – “Sabır Hacı Sabır!”

Bebeler temizliği denetlerken...

Yine üç gün bir yere gidip bir ömür anlatma dönemine girmiş bulunmaktayım. 😉 Daha İtalya’yı bitirememiştim. 😉 Ay çok seyahat annecim, seyahat blogu mu açsam, ne yapsam. 😉 Şimdi önce şunu söyleyeyim de, son umre yazım üzerine “Ayy ben de çocukları götüreyim diyordum, götürmeyeyim bari” yorumlarına ister istemez üzüldüm. Sabi sübyanın hakkına girmeyeyim. Evet zor, kabul… Okumaya devam et Hacı Secce – 9. Bölüm – “Sabır Hacı Sabır!”

Kriz!

Çok uzun süredir evden çalışıyorum. Hep soruyorlar “Ay nasıl çalışıyorsun, zor olmuyor mu?” diye. Oluyor tabi, olmaz mı? Bi kapı çalıyor, bütün günün kilit. Evet, insanın kendini evde disipline etmesi de zor. Hele bir yandan ev almış başını giderken oturup çalışmak çok çok zor. Evin işini bitirsen -ki bitmiyor dipsiz kuyu mübarek- bu sefer çalışacak… Okumaya devam et Kriz!

Hayatın Normalleşmeye Başladığının Resmidir – XI. Bölüm ve Hacı Secce – 8. Bölüm Ortak Yayın – “Çok Seyahat Annecim!”

Geçenlerde bilgisayar başındayım. Nasipse Nisan’da memlekette kuzenimin düğünü var. Her zamanki gibi en ucuz uçak biletini bulma derdindeyim. Oğlan başıma geldi. Ekrana baktı. “Aaa uçak bileti mi bakıyorsun? Daha yeni yurt dışından geldik anneciğim. Yine mi seyahat!” dedi. AHAHAHHA. NİHAYET NİCEDİR BEKLEDİĞİM LÜKÜS HAYAT! 😉 “Çok seyahat annecim!” dedim. 😉 Hey gidi günler. Şunlarla ilk… Okumaya devam et Hayatın Normalleşmeye Başladığının Resmidir – XI. Bölüm ve Hacı Secce – 8. Bölüm Ortak Yayın – “Çok Seyahat Annecim!”

Hacı Secce – 7. Bölüm – Umre Diyalogları

Cidde Havalimanı. Biri her zamanki gibi tuvalete koşuyor. 😉 Oğlan: “Vuhuuuuu. İlk defa yurt dışına işeyeceğim. Çok heyecanlıyım.” 😉 *** Her tarafta Arapça’nın altında İngilizce tabelaları görünce… Oğlan: “Püff. Sanki Amerikalılar geliyor hacca.” 😉

Hacı Secce – 6. Bölüm – Yallah Haciii Yallah!

Her şey bir Pazar günü Pazar pazarında elimde poşetlerle daha ne alsam diye salına salına tezgahların arasında dolaşırken, sebzeci adamın beni fark edip “GEL APPPAAA GEAAALLL, KAYNANAN ÖSSÜN, GEAAALLLLL!” diye bağırmasıyla başladı. Gayri ihtiyarı kafamı kaldırıp adama bakınca adam dozu artırdı: “GEL APPPAAA GEAAALLLL, KAYNANANA METROBÜS ÇARPSIN İŞALLAH, GEALLL!”  O an adamın tahmin etmediği bir… Okumaya devam et Hacı Secce – 6. Bölüm – Yallah Haciii Yallah!

Don Popo Yayıncılık İftiharla Sunar!

Geçenlerde bizimkilerin öğretmeni bir hikâye yazma ödevi vermiş. Konu serbest. Uzunluk serbest. Nasıl hevesle geldiler eve anlatamam. Zaten bayılıyorlar kitap yazmaya. Buldukları her kağıdı ikiye katlayıp kitap haline getiriyorlar. Hemen harıl harıl başladılar yazmaya.

Kitaplar, kitaplar, kitaplar… 2. Bölüm – 2. sınıf kitapları

Evet, farkındayım, 1. sınıf kitaplarını yazmadım. İşin aslı birinci sınıf kitapları denince tüylerim diken diken oluyor. El ele tutuşup lale ellemekten başka işleri olmayan Ela ve Lale, kırk kere atletini giy dediğin halde inatla giymeyen Talat, anten dikip sağı solu dikizleyen Atilla’dan sonra birinci sınıfı anmak bile istemiyorum. İkinci sınıf çok zevkli. Şükür ki artık… Okumaya devam et Kitaplar, kitaplar, kitaplar… 2. Bölüm – 2. sınıf kitapları