Boya oğlum, boya kitabı!

Bugünle birlikte yedi gündür okula gidiyor bebelerim. İlk gittikleri günden beri her gün bir sayfa boyama yapıyorlar. Gün bitiminde çocuklar ellerinde bu boyama kâğıtlarıyla çıkıyorlar okuldan. Annelerine gururla gösteriyorlar. Ve tam yedi gündür oğlum sadece iki çiziktirik atıyor bu kâğıtlara. Çiziktirik bile denmez, çi denir buna. O kadar az, o kadar uyduruk ki. Hiç üzerinde durmadım.… Okumaya devam et Boya oğlum, boya kitabı!

Okul yolu düz mü gider? Yok daha neler!

İkizlerin okula kayıtlarını yaptıralı henüz üç gün oldu ama açıkçası bizim evde okul heyecanı tahmin edeceğinizden çoook daha önce başladı. Daha ikizler dünyaya bile gelmemişken, evimin dibine bağımsız anaokulu yapılacağı dedikodusu dolanıyordu etrafta. Doğmamış çocuğa don biçip yakın çevredeki okul hayallerine daha o gün daldım. E dile kolay, yürüme mesafesinde koskoca bağımsız anaokulu olacaktı, her velinin… Okumaya devam et Okul yolu düz mü gider? Yok daha neler!

Okulun ilk günü…

Bu yazıya “Okulun ilk gününün ardından” diye başlık atacaktım, ama daha günün bitmesine 8 saat varmış. Hay tüküreyim! Kafam kazan gibi, gözümün önünde kelebekler uçuşuyor, canım burnumda valla ha çıktı ha çıkacak… Gözümse yatakta, gece olsa da zıbarsak. Şu halimi gören okul yolunda tır altında kaldım sanır. Çok şükür öyle bir şey olmadı ama ikizleri… Okumaya devam et Okulun ilk günü…

Buzadam’ın Anadolu Kadınından Çektikleri

Örümcek Adam çizgi filminin ilk versiyonlarını görmüş müydünüz? Spiderman and His Amazing Friends diye geçiyor. 80’lerin çizgi filmi. Sözü geçen şayan-ı hayret dostları Buzadam ve henüz ne işe yaradığını çözemediğim, adını da bilmediğim bir kız. Benim oğlan nereden gördüyse gördü, bu çizgi filme sardı. İzlemesini hiç istemiyorum. Saçma sapan şeylerle dolu. Neyse, sadede geleyim, birkaç… Okumaya devam et Buzadam’ın Anadolu Kadınından Çektikleri

Doğaya Dönüş, Kafayı Yiyiş

Ben çok küçükken tek katlı, bahçeli bir evde otururduk. Çok hatırlayamıyorum o günleri. Tek hatırladığım bir keresinde bahçede ağabeyimle çamurdan pasta yaptığımız. Üzerine yere düşen çürük elmalardan birini koymuştuk, elmalı pasta olmuştu. Ağabeyim balık şeklinde pasta yapmıştı. Hayran kalmıştım. Sonra kurabiyeler yaptık çamurla. Pastahane açtık. Daha ben ilkokula başlamadan o evden taşındık. Babam hâlâ söylenir… Okumaya devam et Doğaya Dönüş, Kafayı Yiyiş