Hey gidi hey, bir önceki lanet olası LoL bebek temalı yazımı yazalı nereden baksan bir yıl olmuş. Bakalım nerede kalmışız. Hımm. Lanet Olası LoL bebeğe (bundan sonra kısaca LOL diyeceğim) 145 tl vermeyip, yavruma aslında bu paranın hiç bir öneminin olmadığını, ona olan sevgimizin para ile asla ölçülemeyeceğini ama bu bebeğin o paraya değmeyeceğini anlatabilmek… Okumaya devam et Bana bunu yaptıran hayat…
Kategori: Özel günler
Hayatın Normalleşmeye Başladığının Resmidir – X – Beton Köfte ;)
(Daha önceki anormal “normalleşme” hikâyeleri için bkz: 1. turşu, 2 çiş partisi., 3. gezenti, 4. cüzzamlı kurabiye, 5. AVM, 6. metrobüs, 7.tatil, 8.doğa, 9. titiz) Öğretmenler günü geliyor diye kaç gündür çocuklar hop hop hopluyor. Onlara ne oluyorsa. 😉 Ay ben sevmem böyle işleri. Anama çekmişim, bir fanila sarar gönderirim öğretmene diye düşünüyordum ama bebeler bana çekmemiş. 😉 Hediye de hediye diye tutturdular. Tamam dedim, alayım,… Okumaya devam et Hayatın Normalleşmeye Başladığının Resmidir – X – Beton Köfte 😉
Fotican ♥
Pazartesi bir mesajla yerimden fırladım! YEĞENİM FOTİ* GELİYOR! Çocuklar okuldaydı, hemen onlara bir organizasyon yaptım, atladım hastaneye gittim. DAADİİİ DAADİİİ DAADİİİ. Foticim de beni bekliyormuş, ben geldim, o da teşrif buyurdu. Aman aman bizde bir bayram havası. Bu ne güzel bebek böyle maşallah. Hemen elini ayağını benzettik, ay şurası benden, burası senden… Genetik harika maşallah.… Okumaya devam et Fotican ♥
Yerde ve gökte 7!
3 Haziran Cumartesi günü sabah 7’de “RAAAAAAAAAAAAAAA KAAAAARRRRR (kardeşim) KALK KEYSERİİİİİİİİ” bağırışıyla uyandım. Evet, Kayseri’ye gitmek için nicedir gün sayıyorduk, nihayet beklenen gün gelmiş, oğlan gece yarısından sonra yattığı halde her zamanki dakikliğiyle 7’de yataktan fırlamıştı! Bense akşam iftarda misafir ağırlamış, sahurdan sonra yatmış, gözlerimi açamıyordum! Of yavrum evladım, bir gün de bırak da uyuyalım!… Okumaya devam et Yerde ve gökte 7!
6!
Bizim evde adetti, doğum günün olunca annenin dizine yatarsın o sana doğduğun günü anlatır. Ben ters doğmuşum mesela. “Daha oradan belliydi huysuzluğun” derdi annem. Viyak viyak sabah akşam ağlarmışım. Ayrıca her yurdum insanı gibi ben de bebekken elbette sarışın ve mavi gözlüymüşüm. (Valla resmim bilem var.) 😉 Her sene 3 Haziran yaklaştığında bizim evde de benzer… Okumaya devam et 6!
İyi ki doğmuşum ;)
Küçükken doğum gününüz kutlanır mıydı? Bizim hep kutlanırdı. Aman tabi nerede şimdinin çocuklarına yapıldığı gibi şaşaa. Annem klasik pandispanya kekinden pasta yapar. Üzerine mum bulunamazsa kibrit yakılır. (Bkz. resim 1A) Bir de öyle arkadaş falan çağrılmaz. Anneannemler gelir. Bu kadar. Fazla bir masrafa, tantanaya gerek yok yani. Üstelik annem iktisatlı kadın. Dört çocuk doğurmuş ama… Okumaya devam et İyi ki doğmuşum 😉
Hacı Secce – 3. Bölüm – Hadi bismillah…
Çocukluğumun Ramazanlarını çok hatırlamıyorum. Yalnızca birkaç şey var aklımda kalan. Mesela ilkokul dörde giderken ilk orucumu tutmuştum. Okula gitmeden çaktırmadan banyo çeşmesinden su içmiştim. 🙂 Eve döndüğümde de önüme bir bardak su koyup “Allah’ım ne olur, unutayım da şu suyu içeyim” diye dua etmiştim. Ama unutmadım. :/
Öyle böyle şöyle
“Hiç uyumuyor, sabaha kadar ayaktayız. Aklımı oynatacağım.” “Ağzına ne verirsem yüzüme pıskırtıyor. İnan bir lokma yer mi diye bütün gün ne pişireceğimi şaşırıyorum.” “Hiç anlaşamıyorlar. Sürekli saç baş birbirlerine giriyorlar. Dün oğlan kızın yüzünü boydan boya bir çizmiş tırnağıyla. Ay inşallah izi kalmaz.” “İçim şişti zırıltısından. Gece gündüz zır zır zır. Bir de ne istediği… Okumaya devam et Öyle böyle şöyle