Örümcek Adam çizgi filminin ilk versiyonlarını görmüş müydünüz? Spiderman and His Amazing Friends diye geçiyor. 80’lerin çizgi filmi. Sözü geçen şayan-ı hayret dostları Buzadam ve henüz ne işe yaradığını çözemediğim, adını da bilmediğim bir kız. Benim oğlan nereden gördüyse gördü, bu çizgi filme sardı. İzlemesini hiç istemiyorum. Saçma sapan şeylerle dolu. Neyse, sadede geleyim, birkaç kez görmeyle bile oğlan tutkulu bir Buzadam hastası oldu. Buzadam adı üzerinde buz gibi bi herif. Buz örerek ilerliyor, düşmanları donduruyor falan. Oğlan onu izlemek için ağlıyor. Otuz kırk sene öncenin çizgi filminde bile çözmüşler işi. Nasıl beceriyorlar bebeleri ekran karşısına bağlamayı? Bir de bizim çizgi filmlere baktım. İstesem de izlemiyor bebeler. Hey yavrum hey, bizden niye çıkmaz bir Örümcek Adam, Buzadam, Süpermen gibi evrensel bir kahraman dedim. Bugün de niye çıkmadığını anladım.
Sabah nasıl olduysa oldu, oğlan kıza “Haydi gel kardeşim, birlikte oyun oynayalım,” dedi. Kız da “Ne oynayacağız?” diye koşarak gitti. “Buzadam oynayalım kardeşim. Ben Buzadam olayım.” “Tamam, ben de anne olayım,” dedi kız. Oyuna başladılar. Ben de fırsat bu fırsat dedim, yatağa atlayıp izlemeye koyuldum. Muhabbet aynen şu:
Buzadam: Hiayyt ben Buzadam’ım, her yeri buz yapacaaaam.
Anne: Üşürsün Buzadam, gel çorba yaptım iç.
Buzadam: Ben çorba içmem.
Anne: İçmezsen gücün kalmaz. Çok güzel olmuş, oooh. Bak ben içiyorum. Gel sana da içireyim.
Buzadam: Hüüüp hüüpp
(Kız iki tabak çorba bir tabak salata yedirdi Buzadama.)
Buzadam: Tamam artık, içtim.
Anne: Salatanın suyu kaldı. İç, vitamini burda.
Buzadam: Hüüüp. Onu da içtim. Artık camdan atlıycam.
Anne: Ama Buzadam, perdeyi açma içerisi gözüker.
Buzadam: Atlıycaaaam!
Anne: Perdeyi açma! Dışarıdan gözükersin, hiç hoş olmaz.
Buzadam: Yataktan hoplayım öyleyse.
Anne: Düşersin Buzadam gel. Elimi tut, öyle in. Hooop aferin.
Buzadam: Düşmanlarımı öldürcem şimdi de.
Anne: Annem öldürmek yasak dedi. Öldürmek yok.
Buzadam: Peki araba çarpıştırayım.
Anne: Hep kötü oyunlar oynuyorsun Buzadam. Gel seni ayağımda sallayım da uyu.
Buzadam: Uyumıycam, uykum yok. Düğmelere bascam.
Anne: Bilmediğin düğmelere basma. Patlarsın.
Buzadam: Patlamam ben Buzadamım.
Anne: Patlarsan kızarım ama.
Buzadam: Yaaa napcam öyleyse.
Anne: İp tutayım sen atla.
Buzadam: O ip benim kolyem olsun.
Anne: Boğazına sarma, boğulursun.
Buzadam: Ben emekliyormuş. Miyav miyav kedi olmuşum.
Anne: Pisi pisi, gel pisi pisi, uyutayım seni.
Buzadam: Uyumıycam!
Anne: Naaani naaaniii, aaa ambülans geliyor. Koş koş hemen uyutayım seni.
Kimlik bunalımına giren Buzadam bu numarayı da fena yuttu. Kız anlı şanlı Buzadamı battaniyeye sardı ve uyuttu!
Şimdi siz söyleyin Allah aşkına, bu şartlar altında bizden bir Buzadam doğması mümkün mü ha?
Geleceğin Anadolu kadını :))
Cok sevdigim bi kitap var Secce, belki biliyorsundur.. “Supermen Turk olsaydi pelerinini annesi baglardi” 😀 Bizden cikmaz bacim oyle ucanlar ziplayanlar falan 🙂 Duserler, canlari acir falan Allah korusun :)))
Çok duydum bi bakayım
Gözümün önünde canlandırıyorum nasıl tatlılardır maşallah 🙂 Kadının fendi buz adamı da yendi :’)
güldüm yine sabah sabah… :)) mutluluklar
Süpermiş yaaa
demekki sürekli bebeleri uyutmaya çalışıyorsun? :)))
hahahaaha buzadam buzadam olalı böyle kahır çekmedi 😀
hehehe buzadam bıktı 😀
Okadar cok gūlüyorumki yazilarinizi okurken
, esim bana birsey olacak diye korkmaya basladi zavallim☺elinize, kaleminize saglik..
:)) teşekkür ederim
Gerçekten uyuttu mu?
tabi! ama oyunda 😉