Elini Veren Kolunu Kaptırır

Şimdi sizlere arkadaşlar şu 2,5 yıllık analık serüvenimde bebelerle ilgili öğrendiğim en büyük dersi söyleyeceğim. Amacım hava atmak değil; benden tecrübeli annelere artistlik yapmak da değil; her zamanki gibi kendim için bir şey istiyorsam namerdim de… Sizin de işinize yarayacağını düşündüğüm için paylaşıyorum. Efendim, kısacası ben ettim, siz etmeyin diyerek şimdiye kadar aldığım en büyük… Okumaya devam et Elini Veren Kolunu Kaptırır

Mmm Canım Çekti

Bebelerim 2,5 yaşını dolduralı bebelikten çıktılar gibi geliyor bana. Yani daha bir akılları başlarına geldi sanki. Kendi zevkleri var artık. Mesela kız resmen kıyafetini seçiyor yahu! Onu istemezmiş de bunu istermiş. Onun altına o olmazmış da bu olurmuş. Gidişat beni korkutuyor. Oğlan daha safça. Onu giyerim bunu giyerim derdi yok. Hatta giymese daha mutlu. Onun… Okumaya devam et Mmm Canım Çekti

Hayatın normalleşmeye başladığının resmidir – III – Gezenti

Gönül isterdi ki şuraya şahane bir sofra resmi koyayım, görenlerin midesi guruldasın, salyası salgılansın, ağzı sulansın. Ama ne yazık ki şapşallıktan resim bile çekmeyi unutmuşum. Neyse borcum olsun. Siz şimdi gözünüzü kapatın, mis gibi bir sofra hayal edin. Pırıl pırıl tertemiz örtüler, göz alıcı bir pasta takımı ve üzerinde birbirinden leziz pastalar, börekler, salatalar… Başında… Okumaya devam et Hayatın normalleşmeye başladığının resmidir – III – Gezenti

Evlat eli değmiş gibi…

Bebeler doğalı hayatımdaki her şey gibi beslenme şeklim de tepetaklak oldu. Zaten onlardan önce de yemekle çok aram yoktu, ama yemekle aramızdaki mesafe hiç bu kadar artmamıştı. Daha önce de elli kere söylediğim gibi ilk başlarda bırakın yemek pişirmeyi, pişmiş yemeği bile yeme şansım yoktu. Sırf bebelere süt olsun diye fırsat buldukça -çoğunlukla anamın azarına… Okumaya devam et Evlat eli değmiş gibi…

Ne kadaaaar da güzelmiş!

Adettendir, “İkiz sahibi olmak nasıl bir şey?” diye  ikizi olan kime sorsanız cevabı aynı gelir: “Ayyy çok zoooor, ama çok da zevkli!” İkiz beklediğimi öğrendiğim gün hemen daha yeni ikiz sahibi olmuş bir arkadaşıma mail atmıştım. Kafamda bin beş yüz soru vardı. Elbette ilk sorum “İkiz sahibi olmak nasıl bir şey?” oldu. Cevap tabi ki aynı… Okumaya devam et Ne kadaaaar da güzelmiş!

“Ananı da al git, Küçük Ayı!”

Bugünlerde elimizde Büyük Ayı, Küçük Ayı dizisinin ikinci baskısını yapan kitaplarından biri daha var: Eve Dönelim Küçük Ayı. Tıpkı diğer ayı kitapları gibi bu da geldiğinden beri baş köşeden inmiyor. Tekraş tekraş okuyup duruyoruz. (Bu dizinin diğer kitapları ile ilgili yazılarım için tık tık tık…) Özellikle arka plandaki kar temasına bebelerim bayılıyor. Öyle ki birkaç gün önce kar… Okumaya devam et “Ananı da al git, Küçük Ayı!”

İşte karşınızdaaaaaaaaaaaaa, Benim Evim Benim Pasağım Finalisti

Nihayet Benim Evim Benim Evim Yarışmasının 1. bölümü olan “Çocuk Dediğin Dağıtır”ın oylarını sayma şansım oldu sayın takipçiler. Çok çekişmeli bir yarışma oldu. Tüm katılımcılara ve oy verenlere ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Yarışmanın son durumu şöyle:

Yayım tarihi
duyurular olarak sınıflandırılmış

Hayatın normalleşmeye başladığının resmi – II “Çiş partisi”

Yeni evlendiğimde börek çörek yapmayı bilmezdim. Bizim evde anca misafire pişerdi öyle şeyler. Annemin de klasik bir menüsü vardır zaten: teflonda börek, düdüklüde pandispanya, bir de mercimekli köfte. Evlendiğimde ilk misafirlerim çocukluk arkadaşlarımdı. Pasta, börek yapayım dedim. Tarif de bilmem. İnternetten buldum şahane bir kek tarifi, Portakalağacı‘ndandı büyük ihtimalle, geçtim hemen başına. Aman Allah’ım benim… Okumaya devam et Hayatın normalleşmeye başladığının resmi – II “Çiş partisi”