Ben daha o konuya gelmedim

Çocukların soru sormalarına oldum olası bayılırım. Bir kere otobüste gidiyordum. Arkamda babasının kucağında oturan bir çocuk vardı. Yaşı kaçtı bilmiyorum. Dönüp bakmadım. Ama yol boyunca sorularını dinledim. O kadar tatlı, o kadar saçma sapan sorular soruyordu ki. Babası da bir o kadar saçma sapan cevaplar veriyordu. Bıkmış demek ki adamcağız. Bütün sorularını unuttum. Sadece aklımda… Okumaya devam et Ben daha o konuya gelmedim

Yavrularımsız asla!

Her ailede öyle midir bilmiyorum ama ben bebeleri olmadan içine hiçbir şey sinmeyen insanların olduğu bir aileden geliyorum. Anneannemle dedem vakti zamanında on dört saatlik yoldan bizi görmeye geliyorlardı. Otobüs yolculuğu, yolluksuz olur mu? Anneannem hazırlamış bir şeyler. Teyzem de iki meyve suyuyla iki tane de muz koymuş çantalarına. Bizim tontonlar birer muzu, birer meyve… Okumaya devam et Yavrularımsız asla!

Besledik büyüttük danaları, tanımaz oldular analarını

Şu insan yavrularının malları ne kadar kıymetli oluyor yahu. Bizimkiler iki yaşına yaklaştıkça bir bencillik çıkardılar ortaya. Gördükleri ne varsa kapışır oldular. Önceden ağzına verdiğimi çıkarıp kardeşinin ağzına vermeden rahat edemeyen bebeler, şimdi birbirlerinin ağzından ne bulurlarsa alıyorlar. Daha “benim” demeyi beceremiyorlar. Kendi isimlerini söylüyorlar. Mesela oğlanın çorabını kıza giydirdiysem, oğlan deliriyor. “Ahmiiiii” diye çorabı… Okumaya devam et Besledik büyüttük danaları, tanımaz oldular analarını

Naloo, Evren, duyuyor musun beni, nalooo, naloooo, naaloooooooo

Sanırım ben kötümser bir insanım. Olayların hep kötü tarafından bakıyorum. Bir de her şeyi abartıyorum. Bu iki özellik birleşince hayatı kendime ve çevremdekilere daha da zorlaştırıyorum. Bebeler doğduktan sonra şikâyetlerim de ayyuka ulaştı, söylenip duruyorum. Vay milletin bebesi fısır fısır uyur, benimkiler hacı yatmaz / vay milletin bebesi şıpır şıpır ilacı yalar, benimkiler suratıma pıskırır… Okumaya devam et Naloo, Evren, duyuyor musun beni, nalooo, naloooo, naaloooooooo

Şu kuvöz dedikleri

İkizlere gebe kiminle karşılaşıyorsam “İnşallah kuvöze girmezler” diye dua ediyorlar. Ne yalan söyleyeyim, ben de çok etmiştim o duayı. Benden önce ikizlerini zamanında doğuran bir arkadaşıma demiştim, inşallah kuvöze girmez benimkiler de diye. O da “Öyle deme. Kuvöz kötü bir şey değil,” demişti. Açıkçası ne demek istediğini düşünmemiştim bile. Yine aynı duayı tekrarlamaya devam ettim:… Okumaya devam et Şu kuvöz dedikleri

Komşu komşu huuu huuuu

Hani bir atasözü vardır ya “Ev alma komşu al” diye. Bana açıkçası pek saçma gelirdi. Komşu olsa ne olmasa ne diye düşünürdüm. Bebelerden önce evde çalışıyordum. Komşu demek aniden zil çalması demek. Tam işe konsantre olursun zırrrrr. Eee? “Şey müsaitsen bi beş dakika gireyim.” Müsait değilim diyemezsin. Şayet dersen komşuya borçlanmış olursun. Bir gün de… Okumaya devam et Komşu komşu huuu huuuu

Bugün benim doğum günüm!

Bugün benim doğum günüm. Kaç yaşında mıyım? Hmm. Açıkçası yaşını aşağı söyleyenlere gıcık oluyorum. Sanki bakınca anlaşılmıyor yaşları. Kimi kandırdıklarını sanıyorlarsa. Yoo yoo, konuyu değiştirmiyorum. Ben açıkçası yaşını göğsünü gere gere söyleyenlerdenim. Kaç yaşında mıyım? Hmm. Söyleyeceğiz ayol, ne acele ediyorsunuz. Hele bi anlatacaklarımı dinleyin.

Aman doktor canım gülüm doktor, derdime bir çare, nolur yav

Dün akşam bir fırsatını yakaladım Sena’nın doktor yazısını okuyorum. Yazıda Sena oğlu için yeni bir doktora arıyor. Gittiği doktorla arasında geçen diyaloga yer vermiş. Onu okurken şaşkınlıktan gözlerim pötledi. Diyalog! Doktorla! Bebeler doğalı kaç kere kaç doktora gittim bilmiyorum. Ama hepsini toplasan Sena’nın şu tek kadınla konuştuğunun onda birini konuştum mu acaba? Hiç sanmıyorum! Öyle… Okumaya devam et Aman doktor canım gülüm doktor, derdime bir çare, nolur yav