Konya Ziyareti

Geçen hafta Büyükbayram Ortaokulu’nun davetlisi olarak Konya’daydım. İstanbul içinde okullara gittiğim oldu ama okul gezisi için şehir dışına ilk kez çıktım. Heyecan birkaç gün önceden başladı!

Çantamı koluma takıp kapıdan çıktığım günler çok geride kaldı tabi. Artık hareket edebilmek için büyük organizasyonlar yapmam gerekiyor. (Anahtar kelimeler: Bebeler – yarım gün okul – anneanne – büyük teyze – küçük teyze – dede) Plan şuydu: Perşembe bebeleri okuldan alınca Anaevi Dinlenme Tesislerine  kapak atacağım. Onlar oradayken bacımla başka bir işim var onu halledeceğim. (Yakında çıkar kokusu 😉 ) Geri döneceğim. Gece tesiste kalacağım. Sabah babam beni havaalanına atacak. Bebeler o gün anamda kalacak. Ben sabah gidip gece döneceğim. Şahane plan! Ama yine tutmadı tabi. 😉

Perşembe sabah stresle kalktım. Öğleden sonraki randevu için gerekli olanlar, bebelerin anamda kaldıkları sürede gerekli olacak kıyafetler, ödev için kitaplar, oyuncaklar, Konya’da bana lazım olacaklar, annemde kaldığım sürece lazım olacaklar… Tek tek her şeyi ayarlayıp farklı çantalara yerleştirdim: Konya çantası, randevu-evrak çantası, anneanne çantası, kitap çantası, oyuncak çantası… Bu arada birkaç gün annemdeyiz. Dolaptakiler bozulmasın diye oraları da elden geçirdim. Kuru sebze gelmişti bir arkadaştan, yarısını anama koydum. Kek yapmıştım önceki gün, onun kalanları, komşu katmer verdi sabah, o. Pazardan yarım lahana almıştım. Ay bozulacak, onu da götüreyim bari. Büyük boy bir koli hazırladım anama gidecek. Bayılırım anasının evine eli kolu dolu gidenlere. Biz anca poşet götürüp doldurup geliyoruz. İlk defa havalı bir çıkartma yapacaktım anama: yarım lahana, kek, katmer, kuru sebze. 😉

Çocukları okula göndermedim. Stresli insanım. Randevuma geç kalırım falan amaan. Kahvaltıya anama yetişelim. Evden bir çıkışımız var sefere çıkar gibi. Torba torba, koli, çanta çanta…

Arabaya yerleştik. Kemerler takıldı. Kontak çevirdim. Tık. Ee? ARABA ÇALIŞMIYOR! Haydaa! Tekrar tekrar denedim. Yok. Akü bitmiş. Bebelerle fosss olduk. Taksi tutsam Pegasus’tan fazla tutar anamlara kadar. Hadi otobüse binelim bari dedim. E o kadar döküntüyle otobüse binilir mi? Bıraktık her şeyi. Yiyeceklerle dolu nefis kolim! Bebelerin oyuncakları! Anamdan doldurulup getirilmek üzere yanıma aldığım boş kap kacak… Hepsi arabada kaldı. Sadece acil ihtiyaçları alıp düştük yola.

Otobüs hikâyesini anlattım zaten.  Neyse vardık anneanneye. Doğru düzgün oturamadım bile. Randevuya geç kalacağım, çıktım. Bir olaysız işim de olmaz zaten amaaan.

Randevu da ayrı olay. Başka yazıda anlatırım. (Evden çıkmam sezonluk hikâye. 😉 ) Neyse öyle böyle işim bitti, akşam eve döndüm, yattık. Gece hiç uyuyamadım tabi. Sabah da imsaktan önce yola düştüm. Çocuklardan ayrı bir yere gitmekten nefret ediyorum. “Ya ölürsem hüüü bebelerim anasız kalır hüüü” hissiyatındaydım sürekli. Öleceksek yanlarında da ölürüz amenna da ay ne bileyim işte yolculuk psikolojisi herhalde. 😉 Yol boyunca -Allah korusun- uçak düşerse ortada dönecek son twitlerimi, iletilerimi, fotolarımı düşündüm. Tüh binmeden keşke evi temizlediğimi de yazsaydım diye çok hayıflandım doğrusu. 😉

Daha Konya ahalisi mesaiye başlamadan ben inmiştim bile. Havaalanında ellerinde kocaman bir çiçekle bekleyen iki hanım gördüm. Ay inşallah beni bekliyorlardır dedim. BENİ BEKLİYORLARMIŞ! Var ya Konya’daki öğretmen arkadaşlar sayesinde unutulmaz bir gün yaşadım. Eski dostlarımla birlikte gibiydim. O kadar samimi, o kadar içtenlerdi ki. Laf aramızda epey gezdik tozduk, bir ara da okula uğradık. 😉

Okuldaki program da çok güzeldi. Rüya Postacısını ve Rüya Tuzağını okumuş çocuklar. Çok heyecanlılardı. Ben onlardan daha heyecanlıydım. Söyleşiyi yaptığımız spor salonunda imza yetişmeyince sınıf sınıf gezdik. Daha güzel oldu. Muhabbet etme şansımız oldu. Bana mektup yazmışlar! Herhalde yirmi senedir ilk kez mektup aldım. Resmimi bile yapmışlar. 🙂

 

IMG_20170302_123415
güzel çıkmışım hea 😉

 

Uzun lafın kısası Konya muhteşemdi! Tek içimde kalan oradaki takipçilerimle görüşememek oldu. Okul organizasyonu olduğu için haber veremedim ne yazık ki. İnşallah bir fuar vesilesiyle ya da daha başka bir vesile ile bir araya geliriz.

Öncelikle başta müdürümüz Mehmet Bey ile Fazilet, Ayşegül, Selma ve Fatma Hanımlar olmak Büyükbayram Ortaokulu’nun kıymetli öğretmenlerine, öğrencilerine ve tabi ki yayıncım Timaş Çocuk’a bu güzel organizasyon için çok teşekkür ederim.

Nasipse yarın da CNR Kitap Fuarındayım. Saat 10.30 – 11.30 arası çocukluk hayallerini hikâyelere dönüştürmek konusunda Yavru Fikirden Ana Fikre başlıklı bir söyleşimiz olacak. Ardından da saat 14.30’a kadar Timaş Çocuk standında iki çene etmeye gelen var mı acaba diye bekliyor olacağım. Fuara katılabilmek için yine birçok insanı kapsayan büyük bir organizasyon yaptım. (Anahtar kelimeler: Komşu Ayşe teyze, bebeler, okul, babaanne, küçük amca…) Harbiden zor şartlarda geliyorum, sizi görürsem çok mutlu olurum.

22 yorum

  1. Bizim içinde İstanbuldan bacımız gelmiş üstelik havada güzelmiş gezmekten muhabbetten ruhumuz dinlenmiş gibi oldu.iyiki oldu ayaklarınız gönlünüze saglik

  2. Aynı heyecanı ben de yaşadım. Ben ve çocuklar için unutulmaz bir gündü.Hayalleri gerçek oldu.Ama Ayşegül ve Selma olaydı iyiydi??

    1. ömer sevinçgül beyin yazar olmak istiyorum diye bir kitabı var gençler için carpe diem yayınlarından. onu okuyarak işe başlayabilirsin. 😉

  3. Bi’de bende bir kitap yazdım da ne yaomalıyım bilgisayar dan yazıp nereye föndermeliyim

    1. emrecim o kitabını bence önce türkçe öğretmenine bir okut. birlikte yön verin kitabına.

  4. secce bu sefer kesin kararlıydım fuar için kudüs gezisi oldu işte yine gelemedim.ben sanırım evine geleceğim sonunda şaka yapayım derken:)

  5. Yaa yine gel nolur, yazılarını okuyunca kayserili kankimle konuşmuş gibi oluyorum ? ama bi dahakine konyalı hayranlarınla buluş nifteeen

Yorum Gönderin

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.