Hayatın normalleşmeye başladığının resmidir – V – Peynirli Şov

(Daha önceki anormal “normalleşme” hikâyeleri için bkz: 1., 2., 3., 4.) Bir İç Anadolu insanı olarak hamur işlerine bayılırım. Kayseri’deyken hep anneanneciğim yapardı hamur işlerini. İstanbul’a gelince iş anamın başına düştü. Evlenince de başta anamdan idare ettik. Ama taşıma suyla değirmen dönmüyor tabi ki. Bir sabah kalktım, canım nasıl peynirli gözleme istiyor. (Peynirli gözleme de şöyle bir şey:… Okumaya devam et Hayatın normalleşmeye başladığının resmidir – V – Peynirli Şov

Yayım tarihi
Biraz da benden olarak sınıflandırılmış

Pasta bulamazsanız, em em eeemmm ne yerseniz yiyin hulen!

Sanırım ben hiç abur cubur yemeden büyüdüm. Annem aldırmazdı. Markete giderdik birlikte. Bir şey istemeyi de bilmezdik öyle. Hadi o gün arsız günümüzmüş, diyelim ki canımız çekti, kek istedik, “Ooo” derdi annem, “Ben size evde âlâsını yaparım.” Ya da bisküvi isterdik, annem hemen atlar, “Ben size börek yaparım.” Hazır meyve suyu eve sokulmaz zaten. Annem… Okumaya devam et Pasta bulamazsanız, em em eeemmm ne yerseniz yiyin hulen!

Lulutata – Sosyal Güve

Bugün güzel bir haberim var size. Güzel bir yerde yazmaya başladım. Lulutata Çocuklu Aile Rehberi. Çocuklarla yaşama dair hemen hemen her şeyi barındırmayı hedefleyen yeni bir web sitesi bu. Asıl odaklandıkları alan ise çocuklarla gezmek. E malum, en zor iş!

Yayım tarihi
Biraz da benden olarak sınıflandırılmış

Yarım Elma Gönül Alma

Her sülalenin öne çıkan bir özelliği vardır ya, işte bizim sülalede o özellik anneye hediye alma zorluğudur. Anneye hediye almak zordur, çünkü analar hiçbir şeyi beğenmez. Hediyeden memnun olamama geni sülaledeki analar arasında nesilden nesile itinayla aktarılmıştır. Mesela annem anneannemin bir türlü hediye beğenememesinden yakınır durur.  Ne alsa “Ben şundan görmüştüm, o daha güzeldi, bilmem… Okumaya devam et Yarım Elma Gönül Alma

Ne diyeyim? Nasip böyleymiş…

“Herkes bir gün on beş dakikalığına ünlü olacak” demişler ya, ne kadar doğru bir söz. Gün geçmiyor ki tanıdığım biri TV’lerde, gazetelerde boy göstermesin. Tabi biz gibi garibanlara da onları izlemek kalıyor! Ha bir de konu komşuya gösterip yorum yapmak tabi ki de.  “ Aboooovv kız bu bizim Nimet değil mi? Yemekteyiz’e mi katılmış? Ne… Okumaya devam et Ne diyeyim? Nasip böyleymiş…

Kendin pişir kendin ye!

Yemek yapmayı çok severim. Hele yeni yemekler denemeye bayılırım. Annem bu konuda yeniliğe pek kapalıdır. En azından benim bildiğim son 32 yılda annem hep aynı şeyleri pişirdi. Misafire pandispanya, mercimekli köfte, börek –özel misafirse yaprak sarması. Ev halkına da her evde pişen klasik şeyler, klasik tarifler işte. Şimdi kafama terlik yemeden hemen belirteyim, yaptığını süper… Okumaya devam et Kendin pişir kendin ye!