Ela Lale el ele, sürüm sürüm sürüne!

Ödev çilesini bitirdiğimi yazdığım yazıma maşallah demeyen kimdi höyyt?!!! Çıksın ortaya, ben kendisini bulmadan! Ehehe, evet, çizgi çalışmaları dönemi kapanınca bebelerimin başında kitap okuyup ödev yaptırdığım romantik saatlerin son bulacağını biliyordum. Ama kimse şu Ela ile Lale adındaki bastıbacakların bu kadar sinir bozucu olduğunu söylememişti bana! Açık konuşuyorum arkadaş, Ela ve Lale ile tanışmayan, çocuk… Okumaya devam et Ela Lale el ele, sürüm sürüm sürüne!

ÖDEV ÇİLESİNE SON! (Koş Secce Kuzu Koş- 5. Bölüm ve Madam Secce – 9. Bölüm ortak yayın ;) )

(Daha önceki madam yazıları için bkz. 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8) Aslında birkaç haftadır taslakta bekleyen bu yazının başlığını “Ödev Savaşları” yapacaktım. Az buz değil, üç hafta bu savaşın ortasında kan kaybından ha geberdim ha gebereceğim diye bekledim. AMA KAZANDIM ARKADAŞ, KAZANDIM! AHAHAHAHHAHA! Evet, yanlış duymadınız! 9 Ekim 2016 Pazar günü, yerel saatle 16.09’da evdeki ödev savaşlarının… Okumaya devam et ÖDEV ÇİLESİNE SON! (Koş Secce Kuzu Koş- 5. Bölüm ve Madam Secce – 9. Bölüm ortak yayın 😉 )

Koş Secce Kuzu Koş! – 2. Bölüm – Kalk Borusu

En son yazıya yarın devam ederim demişim, bir haftayı geçmiş yahu! Koşturmaktan bilgisayarın başına oturamadım ki! Evet, bugün kaldığımız yerden devam ediyoruz. Sabah güneşten önce kalkıp bebelerin beslenmelerini ve kahvaltılarını hazırlamıştım. Şimdi geldi kalk borusunu öttürüp bebeleri uyandırmaya.

Koş Secce Kuzu Koş! – 1. BÖLÜM – Aksiyon başlıyor

İkizleri benimkilerden birkaç yaş büyük bir arkadaşım var. Oğlanları tek başına büyütmüş. Onlar dört yaşındayken de üçüncüyü doğurarak jübilesini yapmış. Hiç unutmuyorum, bebeleri birinci sınıfa başladığında bana demişti ki “Çocuklar okula başlayınca göreceksin resmen çocukların doğduğu yıla dönüyorsun. Aynı uykusuzluk, aynı koşuşturma, aynı stres…” He he deyip geçmiştim. Nasıl olsa okula daha çok vardı. Hem… Okumaya devam et Koş Secce Kuzu Koş! – 1. BÖLÜM – Aksiyon başlıyor

Kısa günün kârı

Küçükken annem bizi Tatilya’ya götürmüştü. Şimdi düşündüm de acaba hangi dağda kurt öldü de anam eğlence merkezine para verdi diye, aklıma geldi, komşumuzun kızının doğum günüymüş. Doğum günlerinde nüfus cüzdanını gösterip bedava girebiliyordun. Bir kişi bedava girecek diye on kişi para bayılmıştık. Tabi annemin razı olması zor oldu. İçeri giriş kişi başı bilmem kaç tl.… Okumaya devam et Kısa günün kârı

Nasip

Nasip kelimesini çok seviyorum. İnsanı çok rahatlatıyor. Tırmalıyorsun, tırmalıyorsun, olmayınca, nasip böyleymiş deyip konuyu kapatıyorsun. Ya da “Amaaan nasibinde ne varsa o olacak, hayırlısı olsun,” deyip hiç tırmalamadan mutlu olabiliyorsun. Ben de bu aralar vaki olanda hayır vardır deyip çenemi kapattım. Evet, okul işi belli oldu. Tabi yine hiç tahmin etmediğim bir biçimde!