Rüya Postacısı

Yeni kitabım Rüya Postacısı 8 Ağustos’ta çıktı. Ne zamandır ailecek heyecanla bekliyorduk. Kitabın editörü muhterem bacımla ilk ortak çalışmamız. Kitaplar tam da tatile çıkacağımız gün ulaştı elimize. Oğlan koliyi yüklendi tatilde okuruz diye. Hepsinin aynı kitap olduğunu anlatıp tekini almaya ikna etmem epey zor oldu. 😉 Açıkçası anlayacaklarını pek sanmıyordum. 9+ olarak düşündüğümüz bir kitap. Ama… Okumaya devam et Rüya Postacısı

Travmaya gel!

Geçen hafta tatile gittik. Tatilin son günü epey rüzgar vardı. Bebeler denizin kenarında oynuyor. Ben de hemen ileride uyukluyorum. Çocukların simitleri yanımda. Üç yıldır kullandıkları simitleri. Uçmasın diye kendininkinin üzerine havlu atmış oğlan. Rüzgar havluyu da uçurur mu acaba diye düşündüm. Kalkıp daha güvenli hale getirsem mi? Amaan dedim ya, her şeye pimpirik pimpirik. Bir… Okumaya devam et Travmaya gel!

Ev alma, asansör al! – 2. Bölüm

  (Pek bi acıklı ilk bölüm için tıklayınız.) Geçenlerde kocam geldi, “Harika bir ev buldum!” dedi. Yoo ev falan aramıyoruz. Ama benim adam böyle işte. En son bu evi, ekmek almaya çıktığında almıştı. Hiç unutmuyorum Pazar günüydü. Bebelerle kahvaltı yapacağız. İki yaşındalar. Ekmek almaya çıktı. Bakkalla benim evim arası 1, hadi bilemedin 1.5 dk yürüme mesafesi.… Okumaya devam et Ev alma, asansör al! – 2. Bölüm

Tü… tü… tüccarlarıma!

Bu aralar bebeler tek başlarına dışarı çıkıyor. Anlatmıştım ya çektiklerimi. Şimdi bir nebze daha iyiler. Sürekli zırt pırt zil devam tabi. Yok çişim geldi, yok bisikleti çıkar, yok  bilmem kim bilmem naaptı… Ama ara sıra seslerinin kesildiği de oluyor. İşte o zaman da rahat edeceğime ben panikliyorum, nereye gittiler, ne halt ediyorlar diye. Hemen cama… Okumaya devam et Tü… tü… tüccarlarıma!

Hediye

Küçükken kapıdan kim girse eline yapışırdık “Bize ne getirdin” diye. Iyy. En gıcık olduğum çocuk davranışı. Ankara’dan rahmetli dedem gelirdi. Daha kapıda adamı görürüz, hoş geldin falan yok; “Dedeeee bize ne aldııınnn??” “Hay gızım, hele bir içeri girelim, soluklanalım” derdi dedem. O valiz açılana kadar heyecanla etrafında döner dururduk. Hey gidi!

Oh be!

(Var ya şu konuyla ilgili yazmak için bu sene en az beş kere bilgisayarı elime aldım. Bir türlü konunun sonunu getiremedim. Her seferinde “Neyse biraz daha fikrim belirginleşsin” dedim, sanırım kararım en belirgin haline ulaştı. Artık daha fazla ertelemeyeyim dedim. İnşallah tamamlayabilirim yazıyı. 😉 ) Daha önce okul maceramızı uzun uzun anlatmıştım. Kısaca özetleyeyim: Bizimkiler daha… Okumaya devam et Oh be!

Gel yinge geeeel, batan geminin malı bunlaaaarrr!

İlkokula gidiyordum. Mahallede bir satış yapma furyası vardı. Çocuklar evden bir şeyler getiriyor, sonra da ana caddeye çıkıp satıyorlardı. Kısa zamanda benim de aklım çelindi. Ben de katıldım satış ekibine. Bebe belik olduklarına bakmayın ekip de çok profesyoneldi ha. Biri caddeden geçen mini etekli kızların bacaklarına yapışıyor “Aplaa çok güzelsin aplaa. Maşşallah aplaaa. Allah sevdiğine… Okumaya devam et Gel yinge geeeel, batan geminin malı bunlaaaarrr!