Aşağıdaki yazıyı Nilüfer, ikizlerine tek başına bakan süpersonik annelerin birinci bölümüne yorum olarak bırakmış. Teşekkür ederim kendisine. Gözlerden kaçmasın diye ayrı başlıkta yayımlamak istedim. Bu arada bu notu oğlan sırtımdayken yazıyorum, kız da masadanın tepesinde, eğilmiş tersten bilgisayar ekranına bakıyor. Şunları uyutabilirsem iki yazım var taslak halde bekleyen, onları da ekleyeceğim inşallah. Aha oğlan düştü!
Dün “Başa gelen çekilir,” “Allah dağına göre kar verir,” gibi bilumum atasözlerimiz tarafımdan test edildi ve onaylandı. Tahmin edeceğiniz gibi ilk kez bebelerime tüm gün yalnız başıma baktım. Her zamanki gibi henüz gün ağarmadan oğlan uyandı. Bir süre sonra da kız. Ben de mümkün olduğunca stres yapmamaya çalışarak günlük rutinime başladım. Bir ara baktım, her şey yolunda gidiyor, hatta gayet iyi, ben de yorgun ve sinirli değilim, bebelerin altı üstü değişti, kahvaltı edildi, şarkı söylendi, oyun oynandı, kitap okundu, öpüldü okşandı, aa müthiş yaaa her şeyi kendim yapabilirmişim, o kadar da zor değilmiş! Mutluluktan lalalalalla diye şarkı söylemeye başladım. O sırada saate bakmayı akıl ettim. O da ne? Saat henüz 09.26! Kocamın mesaisi başlayalı sadece 26 dakika olmuş. Ve kocamın eve dönmesine yalnızca(!) dokuz saat otuz dört dakika kalmış. Vaaaaa. Kabul ediyorum o an pek bi tırstım. “Ulan ne yapacam bu kadar saat, zaman bir türlü akmıyor,” dedim.
İkizlerini asgari iki kişiyle bile büyütmekte zorlanan biri olarak, ikizlerine tek başına bakanlara hayranım. Param olsa altın madalya yaptırıp takarım valla.
İkizlerine 6 aylık olduklarından beri tek başına bakan bir komşum var. Yeni bir yaşına geliyor bebekleri. Sık sık ona çıkıyorum. Her seferinde evi mum gibi. Görünce yemin ederim sinirim bozuluyor. Benim ev iki kişi olduğumuz halde, her an taşınıyormuşuz gibi görünüyor. Komşunun bebeleri de öyle çok uslu bebe değil hani. Epey de uykusuzlar. “Nasıl yapıyorsun?” diyorum, “Allah yardım ediyor,” diyor. Başka bir açıklaması yok zaten.
Ne zaman bir ikiz ailesiyle karşılaşsam hemen bebelerin zorluklarından söz ediyoruz. Sonra ben “Valla benim arkadaş yalnız bakıyor,” diyorum. Anında suratlarında bir küçümseme “Aman kim bilir nasıl bakıyordur. Bakmak var, bakmak var,” diyor. O an o kadar sinirleniyorum ki “Gayet güzel bakıyor. Sık sık görüşüyoruz, görüyorum,” diyorum. Bu sefer de inanmaz bir ifadeyle “Aman canım. Biz iki-üç kişi bakamıyoruz. O nasıl bakacak. İnanmam!” Hay inanmazsan inanma! Bir sensin anne olan. Bir sensin bebelerine iyi bakan.
Herkes bebeğine şartlar ne olursa olsun, elinden gelenin en iyisini yapıyor. Bu kadar büyük iş yapan insanlar niye küçümseniyor bir türlü anlamıyorum.
Şimdi aha ikizlerini tek başına büyüten Zeynep’in geçen günkü sorularıma gönderdiği cevapları okuyacaksınız. İster inanın, ister inanmayın, anacım, ikizlerini tek başına büyüten kadınlar var. Gayet de güzel büyütüyorlar, ellerine sağlık, ömürlerine bereket.
Bloğuma arama motorundan uğrayanların pek çoğu “ikizlere tek başına nasıl bakılır” türevinde şeyler yazarak geliyorlar. Sanırım ikiz annelerinin ya da anne adaylarının en büyük endişelerinden biri bebekleri büyütürken kimin yardım edeceği. E haklılar da. Ben iki kişi bakmayı beceremiyorum, tek başına nasıl bakılacak? Ücretle birini çalıştırmak zor. Sürekli yardım edecek birini bulmak daha zor. Ben elhamdülillah çok şanslı bir insanım. Canım annem hep yanımdaydı. Teyzem, babam, kardeşlerim, eşimin ailesi, arkadaşlarım, komşularım… sürekli yardım eden birileriyle bu günlere geldik. Allah hepsinden razı olsun. Ama benim kadar şanslı olmayanlar da var. Bu durumda ne yapıyorlar, nasıl baş ediyorlar, benimle paylaşırlarsa ben de diğer merak edenlerle paylaşırım. Sizden istirhamım, eğer ikizlerinizi kendi başınıza büyütüyorsanız vaktiniz olduğunda aşağıdaki sorulara cevap verip secce81@gmail.com adresine göndermeniz. Sormak istediğiniz başka soru olursa yorumlara yazabilirsiniz, hemen eklerim. İnternet nimetini kullanalım, birbirimizin tecrübelerinden yaralanalım.
Aboneyim Abone!
Okunmamış her yazı yenidir!
Hadi söyle söyle neyi merak ettin?
Hmm neler varmış?
Fotoroman
This error message is only visible to WordPress admins
Error: API requests are being delayed for this account. New posts will not be retrieved.
Log in as an administrator and view the Instagram Feed settings page for more details.
Efsane Yazılar
- Aşk Aşk Aşk
- Bebelerin sabah ana babalarını uyandırma taktikleri ve bunlardan kurtuluş reçeteleri
- Bez Velet!
- Bilinçli ananın bilincine tükürdüğü an: Acaba?
- Ebeveyn canavarı
- Ela Lale el ele, sürüm sürüm sürüne!
- Faaliyetçi Analar
- Foto Belgesel: Metropol Yerlileri ve Doğal Hayat
- Hiç değişmeyen anneanne / babaanne replikleri ve bunlardan kurtuluş reçeteleri
- Kurtlu Anadolu Kadınından Cambridge’in Lohusa Düşesi Kate’e Mektup
- Öz hakiki ANAokulu
- Tuvalet Eğitimi 2. Sezon, 2. Bölüm “Hela Adabı”
- Yurdum Teyzelerini Ağırlama Kılavuzu
DUYDUK DUYMADIK DEMEYİN!!
Bu blogda yer alan yazıların ve fotoğrafların hepsi övünmek gibi olmasın ama bana aittir. Alıntı yapmak için bir zahmet beni dürtün. Ya da en azından sitenin linki ile adını açık ve görünür biçimde verin. Aksi halde 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suç iş işlemiş olursunuz. Yakalarsam gözünüzün yaşına bakmam, valla hapislerde çürütürüm, haberiniz olsun. Kaynağı gösterin, canımı yiyin.