(Daha önceki anormal “normalleşme” hikâyeleri için bkz: 1., 2., 3.) Kurabiye yapmayı hiç beceremem. Hamuru hadi neyse de tek tek minik minik şekil vermekten nefret ederim. Hepsi ağızları bir tarafa, burunları öteki tarafa bakar. Kurabiye ile aram hiç bir zaman çok iyi olmadı. Aslında iyi olabilirdi de her şey travmatik bir geçmişle başladı. Şimdi koltuğa… Okumaya devam et Hayatın normalleşmeye başladığının resmidir – IV – Cüzzamlı Kurabiye
Kategori: Biraz da benden
Çöp Kadın
Bu aralar elimde Sabiha Paktuna’nın Çöp Çocuk kitabı var. Geçen bir arkadaştan gördüm, annelik akademisi beleş veriyormuş diye, hemen atladım aldım. Çocuk çizgilerine çok meraklı biri olarak bir nefeste okudum kitabı. Kitap elbette resimlere bakıp falcılık yaptırmıyor ebeveyne. Çocukların resim yeteneklerinin gelişimini aşama aşama göstermiş. Gelişimleri farklı olan çocukların çizgilerinden örnekler vermiş. Resimlerde çok… Okumaya devam et Çöp Kadın
Sıradan iki yılın ardından…
Oldum olası anlatmayı severim. Öğrenciyken sekiz saat okula gider, kalan 16 saatte de okulda neler olduğunu anlatırdım. Büyüyünce tabi dinleyici çevrem genişledi. Üniversitede öğrenci evinde kalıyordum. Okulda geçirdiğim saatler dışında 18 yıllık yaşanmışlık vardı anlatacak. 😛 Hiç susmazdım. Ders çalışırken her mola veren iki çene etmeye odama gelirdi. Sonra akşam çay saati yapardık. Yine ben… Okumaya devam et Sıradan iki yılın ardından…
Ögh!
(Yasal Uyarı: Bu yazı kızımın deyişiyle “iggggrenç” oğlumun deyişiyle “diksinç” olaylar içermektedir. Midesi hassas şahsiyetler okumasın. Sonra “Ay midem bulandı, ay kustum, ay kaka kokusu burnuma geldi, ay Allah belanı versin,” gibi yorumlar istemem ona göre!) Hep diyorum ya bebelerden önce şöyleydi, bebelerden sonra şöyle oldu… Hemen hemen her şey değişti tabi. Hemen hemen diyorum,… Okumaya devam et Ögh!
Keyif, benim seninle ne işim olur Allasen?
Bebeler doğduğundan beri kendime ait tek vaktim onlar uyurken işleri bitirince bana kalan üç beş dakika. O da ne yapsam diye karar verinceye kadar bitiyor zaten. Sabah çok erken kalkıyorlar. Öğlen geç ve uzun uyuyorlar. Onlar kalkmaya neredeyse akşam olacak oluyor. Gece de bir türlü yatmak bilmiyorlardı. Radikal bir karar alarak kış saati uygulamasına geçip… Okumaya devam et Keyif, benim seninle ne işim olur Allasen?
Madem Öyle İşte Böyle!
Çocuklar doğduğundan beri bütün mesaimi onlara harcıyorum. Kendim için hiç vaktim kalıyor mu? Yok valla. Olur da kalırsa o üç beş dakikayı da “nasıl bebe yetiştirilir” temalı kitaplara, internet sitelerine ayırıyorum. Tek derdim aman psikolojileri bozulmasın, aman algıları açılsın, aman zekâları parlasın, aman mutlu olsunlar, aman okumayı sevsinler, aman saygılı birer insan olsunlar, aman üzerime düşeni… Okumaya devam et Madem Öyle İşte Böyle!
Kocanızın kıymetini bilin anacım!
Çocuklar doğduğundan beri vırvır ediyorum babaları hiç yardım etmiyor diye. Her iş benim üzerimde anacım. Bebeleri yediren benim, yatıran benim, kaldıran benim, giydiren benim… Ev işleri de zaten hep benim. Bazen düşünüyorum da bekâr anneden ne farkım var acaba? Açıkçası son günlerde ne farkımın olduğunu çok iyi anladım! Bir daha söylenmek mi? Tövbeeeeeeeeeeeeee!
Temizlik Delisi
Sabahtan akşama, akşamdan sabaha temizlik yapan kadınlar olur ya… Hani onuncu kattaki evininin camına çıkıp çerçevesini falan cifleyen ya da ne bileyim domestosla yıkanan… Evlerine gidersiniz ki zangır zangır temizlikle titriyor her taraf. Leke bırakacağım diye yürümeye korkarsınız. Hiç anlamam böyle kadınları. “Aklı mı yok insanın da durmak bilmeden temizlik yapar? Bugün temizlersin yarın yine… Okumaya devam et Temizlik Delisi