(Yasal Uyarı: Bu yazı kızımın deyişiyle “iggggrenç” oğlumun deyişiyle “diksinç” olaylar içermektedir. Midesi hassas şahsiyetler okumasın. Sonra “Ay midem bulandı, ay kustum, ay kaka kokusu burnuma geldi, ay Allah belanı versin,” gibi yorumlar istemem ona göre!)
Hep diyorum ya bebelerden önce şöyleydi, bebelerden sonra şöyle oldu… Hemen hemen her şey değişti tabi. Hemen hemen diyorum, zira çok beklediğim halde değişmeyen şeyler de var hayatımda! Ne gibi mi? Püf!
Kendimi bildim bileli bulantılı bir insanım. Kıla tüye bile bulanırım. Diyelim ki iğrenç bir şey oldu, bunu görünce ayrı bulanırım, anlatırken ayrı bulanırım, hatırlayınca ayrı bulanırım… Biri kussa, bööggggh ben de kusarım. Her şeyden çok çabuk tiksinirim. Cins miyim? Evet, cinsim. Çocuğum olmadan önce “Ay sen çocuğun olunca ne yapacaksın?” derlerdi. E malum, beben olunca elinin b.ktan çıkması pek muhtemel değil. “Amaaan Allah verir bir kolaylığını” diyordum. Yanılmışım! Hiçbir kolaylığını vermedi valla. Hâlâ her şeye bulanıyorum!
Küçük bebeklerken alt değiştirmeler, kusmuk temizlemeler falan bir nebze daha iyiydi tabi. Alt açarken gözümü bir noktaya dikiyor, kendimi yarı hipnoz ederek el yordamıyla alt değiştiriyordum. Tabi kokuyu almamak için de kesinlikle nefes almıyordum. Ama yine de bebelerin b.klu bezine kustuğumu çok bilirim.
Bebeler büyüdükçe iyice içinden çıkılmaz oldu bu durum. Maşallah benimkilerde de bir boşaltım sistemi var ki tam literatürlük. Yukarıdan koyuyorsun, zart diye anında aşağıdan geliyor. Nefes alsalar b.k olarak çıkıyor diye zamanında boşuna demedim. Milletin bebesi günde bir kere tuvalete çıkar, benimkiler akıllarına düştükçe hela başındalar. E laf olsun diye adımız helacıbaşına çıkmadı tabi. Tuvalete alıştırırken bunları koli basili kapacaktım neredeyse. Şükür alıştılar. Artık kendileri gidip yapıyorlar ama tabi popo cilalama işi hâlâ bende. Bögh! Bari tek derdim o olsa. Her gün hela köşelerinde ayrı trajedi yaşıyorum yemin ederim. Durun size en kapsamlarından bir tanesini anlatayım.
Birkaç ay önce oğlan hastaydı. Babamla hastaneye götürdük. Ateşi bir türlü düşmüyordu. Doktor müşahedeye yatırdı. Bir dizi de tahlil verdi. Tabi biri de kaka tahlili. Elime bir çanak tutuşturdular. Ay nasıl içim kalktı. Oğlan babamla tuvalete girmez. Mecbur ben yaptıracağım. Elimdeki tabakta kakayı düşündükçe öğürüyorum. Hay bir de direk çanakla servisi kabul etmiyor laboratuvar. Çanaktaki kakadan bir kaşık alacağım, kutuya koyup vereceğim. Ögh! Ögh! Ögh! Hayal ederken bile midem dışına çıktı. Şans bu ya, oğlan hemen o anda kakam var dedi. Kaptım bebeyi tuvalete girdim. Tuvalet de hamam gibi. Iyy. Havalandırması yok. İğrenç. Bir yandan havayı solumamaya çalışıyorum, bir yandan kusmamaya uğraşıyorum, bir yandan üstümüz başımız tuvalete değmesin diye çabalıyorum, bir yandan oğlanı çanağa yapmaya ikna etmeye çalışıyorum… Tam trajedi. Sefiller böyle sefalet gördü mü acaba ömürlerinde? Bütün bunlar yetmezmiş gibi oğlan da, çok affedersiniz, bir zortladı, oyyyyyy tuvaletin buharına buhar eklendi. Artık kendimi tutamadım, bir öğürmeye başladım, bir öğürmeye başladım, bir öğürmeye başladım… Caak diye elimdeki çanağa kusmayayım mı? Tam onu boşaltacaktım ki oğlan kaka geldi diye bağırmasın mı? Çanağı çıkışa tuttum, o da ne! O yeri göğü inleten zortun arkasından gele gele yalnızca mercimek büyüklüğünde bir kaka gelmez mi? O da kusmuğumda boğuldu gitti zavallı. “Lan devamı nerede bunun?” dedim. “Bitti” dedi. Meğer karnındaki gaz kütlesiymiş bizi tuvaletin yörüngesine çeken. Haydaaa! Ne yapacağız şimdi? Oğlanın donunu çektim. Bir yandan öğürüyorum, bir yandan böğürüyorum. Elime verdikleri kaşığı çanağa daldırdım. Minnacık kakayı yakaladım. Kusmuğunu biraz akıttım, şişeye koydum ama kusmuk bu, tamamen temizlenmedi ki. Onu o şekilde laboratuvara verdim. Utancımdan kakaya kustuğumu da söyleyemedim tabi. Bir yandan diken üzerinde oturuyorum. Acaba istedikleri tahlilin sonuçları doğru çıkar mı? E malum, ilginç bir karışım oldu. Birkaç saate sonuç almaya gittim. Kafamda da bir açıklama düşündüm. “Bu ne biçim kaka hanfendi, nereden çıktı bu?” derlerse açıklama yapayım diye. Çocuk işte, bilemedi teyzesi, hem mıçtı hem kustu çanağa demeye karar verdim. Kalbim küt küt atıyor. Hamile çıkmasa bari, onu nasıl açıklarım diye kara kara düşünüyorum. Hemşire kâğıdı uzattı. Bir şey demedi. Hemen açtım. NEGATİF! Oh, bee, derin nefes aldım.
Olaydan kısa bir süre sonra oğlan kendine geldi, birlikte bir tanıdığa yolumuz düştü. Yaşlı bir teyze bu. Çok da titizdir ha. Bebeler içeride oyun oynuyor. Sesleri çıkmayınca ben de rahat rahat çayımı içiyorum. O sırada tabi çenem durmadı çayın yanında da öğüre böğüre hastanede çektiklerimi anlatmaya başladım. Başlar başlamaz da pişman oldum. Baktım kadının da rengi yeşile döndü, konu dağılsın diye ben bir bebeleri dolanayım dedim. Gittim ki ikisi bir olmuş birer bez bulmuş, biri toz alıyor, öteki duvar siliyor. “Aman da aman, temizlik yaparmış benim canlarım,” diye hava attım teyzeye. Malum bir önceki olayla iğrenç bir profil çizdim zaten teyzenin gözünde. En azından imajımı tazeleyeyim. Kadın da bebelerime iltifatlar düzerek bir geldi ki abariiii deliriyordu! Meğer onlar taharet bezi değil miymiş? Bizimkiler teyze ile hacı amcanın taharet beziyle dip köşe köklü bir temizliğe girişmemişler mi? Amanın ikimiz iki taraftan bir öğürdük bir öğürdük. O yine kendini tuttu. Ben caak diye kusmaya başlamayayım mı? Kendimi banyoya zor attım. Bebelerin ilk yıkanma işini orada yaptım, sonra da hemen eve uçurdum, öğüre böğüre banyoda kaynar suyla dezenfekte ettim. Iyy bak aklıma geldi, yine midem bulandı. Ögh!
secceeeeeee hastayım sana valla bugünü cuma zanneden ben sonradan perşembe oldugunu duyunca depresyona girmiştim senin yazını okudum bir kahkaha attım varsın artık pazartesi olsun 🙂
hamile çıkmadı bari :)))))))))
Yüzüm arasıra büzüldü ara sıra güldü 🙂 hakkaten işin zormuş . . Bende çocuğun altını değiştirirken nefes almamaya çalışıyorum 🙂 kimseyede belli etmiyorum annemde eşimde zevkle değiştirio. Napim arkadaş benim burnum çok hassas koku mideme kadar iniyor 🙂
Off çok fenaydı ama çok güldüm XD
Taharet bezlerini nereden bulmuşlar ya. Tuvalet kağıdı çıktı ondan haberi yok mu o teyzenin. Taharet bezine ne hacet..
hahahah secce alemsin valla kız her olayın bir olay 😀 benim kardeşimde küçükken hamam böceği yemiş abimde kendi kakasını benim yok oyle b.ktan bi vukuatım 😀 ay sen olsan napardın o an acaba?
asudeeeeeeeee kustuuuuuuuuuuuum o ne lan
Hahahah wcde okudum tam konusuna denk gelmisim ahahah miss missss ohhh
Aman allahım ne komiksin secce yaaa. Gülmekten okuyamadım yazını. Hah ışte kahkalarimdan kızlarda uyandı ışte. Ama olsun bee ne güldüm.
kucağımda bebelerdem birini emzirirken sesli gülüyorum gözümden yaş geldi:) bebe anama ne oluyo dercesine bana bakıyo 🙂 sahi kustun mu son yorumu okuduktan sonra! Koz verdin elimize iyi mi 😀
sesli kahkaha attım..süpersin..benim kız 27 aylık ve hala bezli düşün ne çektiğimi
Kusana kadar okudum 😛
Ben de sendenim secce,ona buna midem bulanıyor. Ben küçükken halamların tuvaletinde taharet bezi vardı. Bizde tuvalet kağıdı olurdu. Halamın o bezi grip olan insanlar için koyduğunu düşünürdüm. Ta ki bir gün grip olup,bezin kokusunu alıp kurana kadar
Yemın edıyorum catladım gulerken esımde kızıyo neye guluyosun dıye okutamam kı bunu
aaaa niye okutamıyorsunuz elifsena hnm. bence bu kadar kahkahadan mahrum kalmamalı bir insan 😉
ay gülmekten gözlerimden yaşlar geldi. ömürsün valla. çok yaşa emi :)))
Benim oğlanla kahkahalar ata ata okuduk, aynen gözümüzde canlandı vallahi, kaka kokusu taa buralara geldi bacım 😀
of çok güldüm gözümden yaş geldi
Gozumden yaslar bosaniyor :)))))
ayy gece gece gülme krizine girdim bebeler uyanmasa bari 🙂 allah iyiliğini versin 🙂 hamile çıkmasa bari kısmında koptum 😀
😛
Sen beni güldürdün, Allah da seni güldürsün emi evladım… :)))
amin:)
Amannn benim kızda 3 aylıktı, bezini açtım temizliyorum gazla beraber bir sıçtı yemin ederim ağzımın içine kadar girdi gülmekten yerlerde yatmıştık manyakmıyız neyiz 🙂
haha benzerini yaşadım
şu takipçin Okan Bayülgen seni bir programa çıkarsa da tüm Türkiye seni tanısa diyorum başka da bişey demiyorum:))
yaa evet yaa..harcanıyosun burda ..seni herkes tanımalı gerçekten..eşime de okutuyorum..herkese seni anlatıyorum….secce annelerin 1 numaralı moral kaynağısın ..gülse birsel halt etmiş valla 🙂
hahahaha gözümden yaş geldi yahu alemsin.
neyse ki bu kadar hassas bir midem yok.
zira kızın bornozlu fotoğrafını çekeceğim diye bir saat uğraşırken halıya çatır çatır yaptıklarını temizlerken ağlamakla yetinmiştim:))
anlatımına hayranım gerçekten.. 🙂 bende ota b.ka böğürenlerdenim.. bebelerimden biri 1 yaşına gelene kaadar hiç elime b.k değmemişti hayatımda. ta ki o güne kadar.. çok kötü,tuhaf,berbat bi duyguydu benim için. kullandığım ıslak mendilin ve tuvalet kağıtlarının haddi hesabı yoktur benim.. :S iğrenç duygular içindeyim . .
ayy selcen nasıl güldüm tahin edemezsin.son yazında da okul günlerimizden bahsetmişsin, anılarım tazelendi.çok özledim seni iki çene versene 🙂
tesadüfen rastladım bloğunuza ba-yıl-dım. üslup yıkıp geçiyor 😉 odada kahkahalarla okudum iş arkadaşlarım başıma toplandı tırlattım sandılar :/ benimde ikizlerim var 1,5 yaşında o kadaaarrr tanıdıkki bu hikayeler
aynı anda aynı yeri okuyormuşuz ayla.okuduğum yazıya mesaj gelince şaşırdım, kendim gönderdim sandım. hoşgeldin:)
cok komikti guldum vaallahi.
Bu yazinin ne kadari gercek ne kadari abarti merak ettim ama sonuc olarak iyi guldum harikasin sen
İğrençsin, ama senden iğrençleri de var 😀 20 yaşındaki aptal üvey kız kardeşim vücudundan çıkan herşeyin tadına bakmış ve bunu herkese de anlatıyor. Allahtan aynı anası da bize kalmıyor ihale. Doğurmak üzereyim, ondan sebep tiksindim ama haftaya bir daha okusam tiksinmem. Çocuk boku candır caaann 😀