Ben çok panik bir insanım. En ufak şeyde elim ayağım tutuşur. Yıllar önce, sanırım üniversiteye gidiyordum, bir arkadaşıma gittim. Onun da küçük bir kardeşi vardı. İlkokula giden. Biz çene yaparken küçük kız içeride ağladı mı ne oldu, ablası yanına gitti. Kardeşini alıp biraz telaşla yanıma geldi, bana “Kardeşime tığ batmış, annem görmesin panik olur, yardım et de çıkaralım” dedi. O an küçük kıza bir baktım ki yanağında tığ sallanıyor. Nasıl fena oldum “Amaaaannn Allah gözünü korumuuuuş, ya gözüne bataydıııı, nasıl çıkacak buuuu, ucu da çengelliiii, gitti güzelim yanaaak, eyvahlar olsuuuun” tarzında panikle öyle ciyakladım ki yanıma geldiğinde ağlamayan bebe höykürerek ağlamaya başladı, anası içeriden atlayıp geldi, beni “gittii gittiii gitti kız gittiiii” diye bağırırken görünce fenalaştı, o fenalaşınca ben daha çok fenalaştım, ayıldık bayıldık, kız yerleri yırttı, derken ablası becerdi tığı kardeşinin yanağından çıkardı, sonra da beni sakinleştirdiler. Höh ne gündü be!
İşte böyle panik bir insan olarak maşallah mı desem Hay Allah mı desem bilemiyorum ama o kadar soğukkanlı bebeler doğurmuşum ki şaşmamak elde değil! Hiç unutmam, 3.5 yaş civarındalardı. Bir arkadaşa gittim. Onun da 5 ve 1.5 yaşında çocukları var. Bebeler salonda kendi aralarında oynuyorlar, biz de bir yandan çene ediyor, bir yandan da mutfakta yiyecek bir şeyler ayarlıyoruz. O sırada evin beş yaşındaki oğlu koşarak yanımıza geldi “Annee geeel” dedi ama nasıl bir korku içerisinde. Belli ki içeride bir şey oldu. Tık sesi de yok odalarında ha. O an arkadaş koşup gitti, benim nefesim kesildi, dizlerimin bağı çözüldü, olduğum yere çöktüm kaldım. “Eyvah!” dedim, “bebelere bir şey oldu!” Aklımdan neler geçti, hiç yazmayayım, düşündükçe elim ayağım titriyor yine.
Benim arkadaşın bağrışını duydum, apartman boşluğundan geliyor sesi, haydaa. Ne ola ki? Yerimden hâlâ kalkamıyorum. Son gücümle sürünerek dış kapıya doğru ilerledim. Oh 4 bebenin 4’ü de sağ. Benim ikisi kapıya dizilmiş, dışarı bakıyor, küçük bebe arkadaşın kucağında, büyük de kapının girişinde. Şükürler olsun!
Meğer biz mutfaktayken nasıl becerdilerse dış kapının kilidini açmayı becermişler, küçük kız dışarı çıkmış, merdivenin başına kadar yürümüş, abisi de merdivenlerden yuvarlanır diye korkup annesini çağırmış. Peki benim bebeler ne yapıyormuş bu arada? Hiiiç! Kapıya çıkmış olayı izliyorlar. Ellerinde bir çekirdekleri eksik! “Yavrum, niye bebeği tutmadınız, sen merdivenden düşersin diye elinden tutup eve sokmadınız?” dedim. “Çünkü terliğimiz yoktu, apartmana çıkamazdık, ayağımız kirlenir,” dediler. Asdkjfhjhg.
Neyse hadi o zaman küçüklerdi, tehlikeyi kavrayamamışlardı, ama artık büyüdüler, 6.5 yaşındalar. Geçenlerde mutfakta bir işle uğraşıyorum. Sandalyeye çıktım, e malum boy güdük, raflara bir şeyler yerleştiriyorum. O an sanki sandalye ayağımın altından kaydı. Neredeyse yere yapışacaktım. Zor bela indim ama elim ayağım nasıl titriyor. “Ne oldu anne?” dediler. “Düşüyordum!” dedim. Sonra da aklıma geldi, hazır fırsatını bulmuşken bir acil durum tatbikatı yapalım dedim, “Olur ya Allah korusun, ben düşsem, bayılsam ne yaparsınız?” diye sordum.
Düşmek, bayılmak ikisinin de ilgisini çekti. Oğlan dedi ki “Düşsen kafandan kanlar fışkırır mı annecim?”
“E olabilir tabi.”
“Vaauuvvv!”
Bu kadar! Ben yerde yatıyorum, kafamdan kan fışkırıyor, VAAUUVVV!
“Eee ne yaparsınız, söylesenize!”
Kız dedi ki “Valla annecim, aklıma yapacak hiçbir şey gelmiyor. Babam da evde yok mu?”
“Yok, baba da yok.”
“Tüh keşke olsaydı.”
Bu kadar! TÜH!
Oğlan dedi ki “Benim harika bir fikrim var, anneciğim.”
Ay çok şükür dedim yaa. Kurtulacağım inşallah.
“Ben hemen Ayşe teyzelere (komşu) çıkardım.”
“Harika bir fikir gerçekten. Peki Ayşe teyzelerde ne yapardın?”
“Emm, onlarda bir kitap vardı. Polisi aramakla ilgili. Tarık’ın kitabı. O kitabı arar bulurdum. Oradan polis nasıl aranıyor diye bakardım.”
Hmmm. Ben aşağıda kan fışkırtırken, o komşuya çıkacak, Tarık’tan kitabı isteyecek, büyük ihtimalle o vermem diye tutturacak, Ayşe araya girecek, Tarık ikna olacak, ikisi birden kitabı ararlarken yerdeki legoları görüp oyuna dalacaklar… Yani en olası senaryo, ruhuma el fatiha. :/
“İyi de yavrucuğum, bu acil bir durum. Kitabı arayacaksın daaa bulacaksın daaa içine bakacaksın daaa… Daha hızlı bir şeyler yapamaz mısın?”
Biraz düşündü. Yeniden gözleri parladı.
“Harika bir fikir buldum!”
Ay hadi inşallah! Kurtulacağım galiba!
“Ayşe teyzeye çıkmayacağım. Hemen televizyonu açarım. (Bilgisayarı, evet, hâlâ öğrenemedi!) Televizyona iii ttt fff. aaa f sesini bilmiyorum. aa iii yy aaa y sesini de bilmiyorum.”
Hadi ama ölüyoruz şurada, hece yapmanın sırası mı?
“F ve y sesini bilsem televizyona itfaiye yazar, onu arardım.”
Aha işte şimdi yandık!
“Ama f ve y sesini bilmiyorsun. Şimdi ne yapacaksın?”
Düşündü, düşündü, sonra da yine gözleri parladı.
“E öğrenene kadar beklerim.”
🙂
İşte şimdi işim bitti. 🙁
Yav insan biraz anasına çeker, biraz panik yapar, biraz durumla ilgilenir. Yok valla.
Diyeceğim o ki hakkınızı helal edin, analar. En azından bebeler harflerin hepsini öğrenene kadar. 😉
(Meraklısına: Oğlan p, kız ç sesinde eheh)
Ben tırsağımdır ama panik değilimdir. Yani elim ayağım yerden kesilmez.
Yalnız sizin tatbikat da senin kurtulma şansın gerçekten yok gibi 🙂
Allah’a emanet. 😉
Buna yorum yazmasam olmazdı.. Uyuz pazar günüme renk geldi Allah razı olsun :)) Ben de içimde çok panik dışarıdan soğukkanlıyım.. Bizim kız da altı buçukta, ben de yirmi kez prova yaptırmışımdır, aynı sizinki gibi korkulu anlardan sonra 🙂 Telefonun hızlı aramalarında babadan başlayıp kimlerin aranabileceği, şarjı bitmişse ne yapılacağı vs vs.. Ama bizimki de hala ambulans bir bir iki miydi, trafik polisi miydi yoksa o, tereddütlerinde :))
:)) panikle aklına gelir hemen. bazen insan bildiğini bile bilmiyor işi düşene kadar. allah korusun kazadan beladan inşallah.
ben telefonun üstüne acil durumda araması için benim,annemin, babamın cep numaralarını yazdım. her daim duvarda duruyor bir ara eğlencesine zırt pırt arıyordu:)) gecen de okuldan ev adreslerinizi ezberleyin demişler, onu da öğrendi. ben tamamım:))
güzel fikir
en olası senaryo, ruhuma el fatiha ?????
😉
Yüzüne tığ batan kız ne oldu yaa hâlâ görüşüyormusunuz, çocukken benimde defalarca bacağıma batmıştı annem korkar çıkaramaz her seferinde kapı önünde oturmakta olan teyze soğukkanlılıkla çıkardı 😄malum o zamanlar annelerimiz hep dantel falan yaptıkları için bizim elimizede tutuştururlardı yaz tatillerinde ortalıkta bırakıp üstüne oturmayı becerirdim bende🙂
Yaşıyor 😄 nicedir görmedim ama uzaktan haberini alıyorum