Benim bebeler ikiz ama birbirine hiç benzemiyorlar. Kızım ilk senesinde kapkaraydı. Sene sonuna doğru epey açıldı. Oğlan kızıl doğdu, sarıya döndü. Bir gün ikizleri parkta oynatırken bir kadın ikisiyle de benim ilgilendiğimi görünce “Bunlar akraba mı? İkisine de sen mi bakıyorsun?” dedi. Anca bu kadar benziyorlar yani. Oğlum sarışın olunca millet onu “Ayyy şuna bak yabancı çocuğu gibi” diyerek seviyor. Hatta birkaç kişi bana babalarının yabancı olup olmadığını sordu. “Yoo gayet yerli malı, yurdun malı,” dedim. “Bu niye sarışın?” dediler. Sanki memlekette hiç sarışın yok. Ayol tüm Karadeniz sarı saçlı, mavi gözlü be, Almanya’dan mı ithal ettik onları? Neyse, efendim diyeceğim o ki bizim oğlanı yabancı sanan çok. Açıkçası bu aralar ben de onun yabancı olduğunu düşünmeye başladım. Vallahi bir türlü doğru düzgün Türkçe konuşamıyor. Kaplumbağa’ya kamana diyor, ekmeğe hâlâ ekka diye diretiyor, uğurböceğinin adı örbönceği. Allah’tan tecrübeli tercüman bir anası var. Ben olmasam hayatta kimse anlamaz dediğini. Babası bile bazen gelip ne diyor bu diye bana soruyor. Ama arada sırada öyle laflar ediyor ki ben bile anlayamıyorum, yemin ederim. Tabi o zaman da devreye çekirdekten tercüman olarak yetişen kızım giriyor.
Geçen gün mutfaktayız, bunlara yemek yediriyorum. Oğlan bir “dokes” tutturmuş, dokes dokes diye bağırıp duruyor. “Ne diyorsun, oğlum?” diyorum, “dokes” diyor. “Dokes” ne diyorum. “Bu” diye bir yeri işaret ediyor. Dönüp bönüp bakıyorum dokesin ne olduğunu bulamıyorum. Sonra birden kafam çalıştı, kıza “Kızım, kardeşin ne diyor?” diye sormayı akıl ettim. Şak diye cevap geldi: “Domates diyor, anne.” Domatesi duyunca oğlan sırıtıp oynamaya başladı. Doğru anlamış vallahi kız.
Bir gün de akşam babalarına şov yaptırıyorum. “Bugün parkta ne yaptık, annecim?” diye sordum çocuklara. “Salıncak oynadık, kaydırak oynadık, kum oynadık,” diye kızdan cevaplar gelmeye başladı. Bu sefer oğlanı dürttüm konuşsun diye. “Kük” dedi. “Hö?” dedim. “Kük” dedi. “O ne oğlum?” dedim. “Kük” dedi. Hemen tercümanıma döndüm, “Kardeşin ne diyor, annecim?” dedim, “Kürek” dedi kız. Harbiden de kürek demeye çalışıyormuş oğlan. Kürekle kum atmıştı gözümüze de, kelimeleri toparlayabilse onu anlatacaktı herhalde.
Ama bazen öyle laflar ediyor ki bizim küçük tercümanın da ağzı dili bağlanıyor, kardeşinin ne söylediğini bir türlü anlayamıyor. Geçen akşam oğlan “damciş, damciş” diye evde geziyor. Kız dedi ki “Amet, damciş ney?” El-cevap: “damciş.” Kız sesini yükselterek tekrar sordu: “Amet, damciş neyy? Anlamıyorum.” Cevap yine aynı: “damciş.” Kız bağırdı: “Amet, damciş neyyy?? Ne demek istiyorsun?” Oğlanın yeni cevabı: “cigga” Kız iyice sinirlendi: “Amet, peki o ney? Anlamıyorum! Güzel konuş!”
Oğlan güldü kaçtı. Ne demek istediği de sır olarak kaldı. Belki günün birinde nasip olur da bu yazıyı okursa bizi aydınlatır. Sahi Ahmet, damciş ney?
kıza söyleyin boşa üzülmesin. zira erkekleri anlamak ne mümkün. ben 34 yaşındaki kocamın bile bazen ne dediğini anlamıyorum. sonra kızlar niye erken konuşur niye hep konuşur diye hayıflanıyorlar. bu yüzden işte. ne dediklerini anlamıyoruz soruyoruz yada onların algılaması az olduğu için tekrar etmek zorunda kalıyoruz.
bu güzel bir örnek oldu. “amet” haksızlık belki ama nede olsa oda “erkek” 🙂
hahaha süper bir yorumdu. teşekkür ederim.
Hehehe, ikisinin arasındaki diyalog çok hoşuma gitti ya 🙂 Maşallah kıza 🙂
ben de çok seviyorum onları dinlemeyi. çok tatlı konuşuyorlar. videoya çekiyorum bir ara eklerim inşallah
vallahi domatesi tahmin ettim 🙂 ama diğerleri nanay 🙂
hadi be. tecrübelisin sen de tabi:)
hayranım walla size yine çok eğlenceli bir yazı olmuş 🙂
Çocuklarınızın isimleri ne bu arada ben onu kaçırmışım sanırım
🙂 tşk ederim ahmetle melike
mutfakta deyince domatesi bende tahmin ettim ama o curcunanın içinde değil de şu an olduğu gibi ofiste rahat rahat oturup yazıyı okurken tahmin etmek kolay oluyor 🙂
video izlesek ne güzel olur hakikaten 🙂
ev o kadar karışık ki mutfaktaki masadaki domatesi bile görememişim
Yaa evet video ekleyin lütfen bu arada gerçekten çok eğlenceli yazın 🙂
tşk ederim, inş ilk fırsatta
bizde de oyle bi mısıkan vardı, bir sure sonra konusmayı biraz daha cozdugunde aklım agelmişti mısıkan ne demiştim. patlıcan demişti:) ama iki gun sonra onun başka birşey oldugunu soylemişti sonra:)) bu arada mekki melike miymiş:) ben de kaçırmışım orayı:))
seni oynatıyor velet, sen de yutuyorsun hemen:)
:)) aynen öyle:)
süperrrr yaa bayıldım yazıyaaa bıdıklar sizi
🙂
Mekki forever one benim için;) Ametin kelimeleri görünce yeğenim geldi aklıma bayağı bi vakit amcasına vaaaa diyordu;)
vaaa mı:) bizimki amcaya amıca diyo ay nasıl köylü:)
Evet ya vaaa aşağıya vaaa yukarı idi valla.. amıca ne ki abim monta gocuk dedittiriyordu;)
amıca adı üzerinde amca:)
Secce biz amcaoglu ile aynı apartmanda büyüdük o benden 1 ay büyük 4 yasında konuştu anlatıyorlar da ben onun decoderiymisim..cocuk sünnet oldu bisi isteyerek ağlamaya başlamış anası da anlamıyormuş atesi cikmis aglamaktan..beni oyundan apar topar toplayıp getirmişler ben sınırlı sınırlı gelmiş sormuşum yine noldu diye ELMA istiyormuş diyip kaçmışm ama basta amcaoglu olmak üzere herkes rahatlamış:)
biri görevi üstlenince öbürü de hiç kasmıyor kendini konuşmak için anlaşılan
Secce bu arada blogunun saati 3 saat geriden genel ayarlara gelip İstanbul saatini secersen düzelir;)
hmm bakayım bi
damciş damacana olabilir mi acep?bizim oğlanda akvaryumdaki balıklara bakı diyor hala:((
🙂 benimki de köpeğe pepek
kızım iki yaşındayken epeyce “veve” istediydi…
neden sonra, “meyve” olduğu ortaya çıktı…
hep sen mi beni guldureceksin, al sana bizimkilerin ileri yaşlardaki muhabbetleri :
http://ipekag.wordpress.com/2011/09/06/cocuklar-sahane/
ayy ipek ne güldüm
hele kocanla çıkmak isteyen hayvanlara bittim.
benim kuzenim de babasının yengeme “ne güzel gözlerin var dindu hnm” demesi üzerine “babaaa en güzel göz eşektedir” di mi demişti:)) hain evlat
devam istersen:
http://ipekag.wordpress.com/2009/08/07/cocuk-mantigi-nasil-calisiyor/
http://ipekag.wordpress.com/2009/08/07/cocuk-mantigi-ii
http://ipekag.wordpress.com/2009/08/07/cocuk-mantigi-ii/
hâlâ bakamadım he
ayol yazana kadar bakmıştin şimdiye..
😉
haha çok güldüm ama yine de favorim kocanla çıkmak isteyen hayvanlar.bakalım benimkiler neler döktürecek
benim oglumda bebekken ´´denin´´ ´´denin´´diye tutturmustu,bi turlu cozemedik napsakta ne demek.sir olarak kaldi.yillar gecti buyuyunce sorduk ama oda hatirlamiyor ki:))yani hep sir olacak:)
damcişi de öğrenemiycez ha
ha ha çok güldüm ya,bende de vardı yakın zamana kadar urduca mı,nece konuşur bilemediğim bir pigme,birgün ben işteyim telefon açtılar,babaneyi perişan etmiş ‘mayiz’ diye.napıyordunuz dedim,yemek yiyordu dedi,ne yediriyordun dedim,cevap köfte.haa,o mayonez istiyor dedim:)
secce amıca yıne ıyıymıs bızım kız amcaya emmı dıyor çok yoresel tam Anadolu cocugu yetıstırıyoruz 🙂
haha emmi de iyiymiş.