Daha önce de sözünü etmiştim, bebelerime masal anlatmaya pek bir meraklıyım. Belki böyle biraz oyalanırlar, kolay uykuya dalarlar diye hevesleniyordum. Son birkaç aydır bu hevesimi de giderdim. Artık bebelerim masal dinliyor. Ama henüz bilmedikleri birşeyi kafalarında canlandıramıyorlar. O yüzden onlara okuduğumuz kitapları anlatıyorum. Konuyu bildikleri için gayet rahat takip ediyorlar. Hatta sanırım ben anlatırken kitabın resimleri gözlerinin önüne geliyor. Bazen pat diye atlayıp resimde ne olduğunu falan söylüyorlar. Bu masal işi gayet güzel başlamıştı. Ama tabi söz konusu benim bebelerim ve kör talihim olunca onun da suyu çıktı.
Büyük bacım bir dizi masal kitabı getirmişti. Timaş’ın mini masalları. Her birinde bir hayvanla ilgili masal var. Bebeler bu seriyi çok seviyor. Her kitabı, üzerindeki hayvana göre isimlendiriyorlar. Sonra keyiflerine göre “Anne, tavşan oku,” “Anne ahtapot oku,” diye birini kapıp getiriyorlar. Masal anlatma işinde de aynı. Ne zaman bunları sallayıp uyutmaya çalışsam “Anne, panda anlat,” diyorlar. İlginçtir, uyumak istediklerinde başka hiçbir masalı istemiyorlar, illâ panda!
Dün ikisini salıncaklarına yatırdım. Yine yoğun istek üzerine panda kitabını anlatmaya başladım. Gerçi kustum sürekli aynı şeyi anlatmaktan ama konuyu bir de sizin için kısaca özetleyeyim: Efendim, söz konusu pandanın anası çantasını topluyor, sezaryene gidecek. Sezaryen olduğunu nereden mi anladım? Sakin sakin çanta toplamasından elbette. Belli ki randevulu doğum. Yoksa öyle mi gidilir doğuma? Neyse, konuyu saptırmayım. Panda anasıyla babasını yolcu ediyor. Akşam yatıyor. Sabah kalkıyor, anası hâlâ yok. Anneannesi bunun başında bekliyor. Annesi akşam gelecekmiş. Bu da kalkıyor, oyuncaklarını topluyor, odasını süpürüyor, iğrenç sarı bir elbisesi var, onu giyiyor, anasını bekliyor. Anası akşama geliyor. Ene o da ne? Kucağında bir bebek var. Panda bunu görüyor, çok mutlu oluyor. Bittiiiii. Gördüğünüz gibi bir numara yok masalda. Ama benim bebeler her niyeyse bayılıyorlar buna.
Bunları sallarken anlatmaya başladım. Nasıl da uykum var. Bazı yerlerini atlıyorum. Hemen uyarı geliyor. Düzelttiriyorlar. Sonunda masalı bitiriyorum. Yoğun bir “Annea, tekrar anlat,” baskısı. Yine anlatıyorum, gözlerimi zor açıyorum, laflar ağzımda dolanıp duruyor, sesleri bile doğru düzgün çıkaramıyorum, dilim sürçüyor.
Tam bitti şükür deyip bir nenni patlatıyorum ki ikisi iki yandan bağırıyor: “Annea, panda anlat!” Ay o kadar sinirlendim o kadar sinirlendim ki masalın bilumum yerlerine küfürler yerleştirerek anlatmaya başladım. İşte bi bastı bacak, eşşeoğlu eşek panda varmış, Allah’ın belası şırfıntı anası çantasını topluyormuş, kereste babası kapıda dikiliyormuş… biip biiip biiip…
Küfürlü versiyonumu tam bitirdim, tepki yine aynı: “Annea, panda anlat!” Bu sefer olayların seyrini değiştirdim, anasını sokaklara düşürdüm, babasını kumar masasında öldürdüm, hırsımı alamadım bizim pandayı organ mafyasının elinde doğrattım, aa baktım boşluğa bakarak dinliyorlar. Hemen masalı bitirdim, tepki yine aynı: “Annea, panda anlat!”
Anaaa, anladım ki bunlar iyice uyku sersemi olmuşlar, içinde panda lafı geçsin, her şeyi dinliyorlar. Hemen patlattım bir “panda panda panda / panda enfes dondurma” türküsü. Daha iki söyledim, zırt diye uyudular. Şükür Allah’a. O da işe yaramasa artık elime bir tesbih alıp panda, panda, panda diye çekerdim. Bak bu taktik de şimdi aklıma geldi. İşe yarayacak gibi gözüküyor. Öbür sefere deneyeyim, işe yararsa durumu bildiririm.
koptum wallahi:)))
😀
harikasın ya
😛
bizde herşey aydedeli aydedeli ninni masal şarkı türkü mama ev ağaç ot…
bıktım 1. seviye türkçe konuşmaktan
🙂 panda pandi kitabını hiç bu anlatımla düşünmemiştim….Sezeryan konusunda haklısın, çok gevşek hazırlanıyor, hiç telaşı yok:-)))
ama düşündüm de sezeryan olsa anası iki büklüm gelir eve bence rutin kontrole gitmiş dr hemen doğuma almış.ama misafirle döneceğim diyor eve.tüh o da olmadı.yayıncılar aydınlatırsa seviniriz kafamız karıştı
:))) ölüyorum senin şu masallara eklemelerine:) ben kitapta korkunç,ürkünç iğrenç gibi kelimeler varsa ulan bunun yerine ne uydursam da bunu öğrenemese diye 40 takla atıyorum. birde aynı masalı tekrar okumaya dayanamıyorum. yani cidden. tamam kitap okumaya bayılırm tuvaletten o bölüm bitmeden çıkmışlığım yoktur ama illa ki içimden okuyacağım. Sesli okumaktan nefret ediyorum:((( hatta bizim oğlan ilk masal denemelerimde dinlemediği için kendimi çok suçlamıştım ben hiç sevmiyorm sesli okumayı çok belli ediyourm bu çocuğa, umarım benim yüzümden okumamazlık yapmaz diye… şimdi ise takıldı mı bir kitaba, illa o okunacak. bir sürü başka kitabı var bitince öbürünü okuyalım diyorum, yok, illa ki o.. ben kucukken bazen annem telefonla alo masal hattını arardı,telefonda masal dinlerdik:))
hahah alo masal süpermiş.ben de sürtük panda diye bir masal okuyayım da hatta koyayım.
ben okumuyorum daha.resmi anlatıyorum.henüz okunanı dinlemiyorlar.bi de yazılae çok uzun.sabredemezler.
panda panda bizde de var , ilk okuduğumda kızımda çokkkkk sevmişti kusana kadar okuduk ama bizim ki tek çoçuk kardeş istiyor galiba, sizinkilerin sebebi aynı olmaz herhalde olmaz olmaz ……..
aynen dediğin gibi nayır nolamaz!
Alemsin ya;)
Turkiye’nin ilk canlı yayınlanan ev programi teklifi geldi gelecek sana…
The Osbournes/Keeping Up With the Kardashians gibi…
nefessiz izleriz bak.
😀
Hahahaaaa burada da yayinlandi bu Kim’in hayati.tr de tv de yayinlandimi gercekten!
Eveet. Obursu de yayinlanmakta. Niyorku ele geçirdikleri. hatta şu aralar şey var, o zenci basketciyle şişko kardeşin maceraları….
valla neyden bahsettiğinizin kelimesini anlamadım
senin de bilmediğin birşey yok ha.
bana bosuna HBB demezler cicim
(Her Boku Bilir)
Secce cok yasa gözümden yas geldi..:) direk kendimizi gördüm bende kırmızı başlıklı kızdan cok dertliyim senin dediğin gibi birgun kötü yola düşürdüm bı seferinde avcı ile yasak iliskisi olduğunu anlattım ama yok bizim tek farkı bu sekilde anlatınca kanmiyo hemen doğrucular kovalamış gibi duzeltiyor:)
Ayrıca Alo masala gelince bizde kardesimle arardik tembih ederdim anneme soleme die annem gelince daha kapıda “biz masalı aramadık ki” derdi:)
🙂 alo masal da çok pahalıymış hee. kaz gibi aramıştık biz de.fatura gelince ortaya çıktı
Tebrikler! Akici dilin ve ictenligin icin! Allah sana kolaylik versin. Takipteyim sizi.
tşk ederim çok
masaldaki aslında babanne ve sende benim gibi onu ANNEANNE yapanlardansın secceeee 🙂
şişşşt çaktırmaa
bende bir keresinde cinnet anında kırmızı başlıklı kızı kötü yola düşürmüştüm ve onu batakhaneden pinokyo kurtatmıştı….insanın kendini de eğlendirmesi gerek ama dimi:)bir kırmızı başlıklı kız 14 kere okunurmu? canım Allah kolaylık versin ..ilerde benim gibi gülerek anlatacağın şahane anılar biriktiriyorsun ve bizimle paylaştığın için de sonsuz teşekkürler:)
paylaşmayı kabul ettiğiniz için ben tşk ederim asıl
Ayy ben cocuklarla iki dakika kitap okuyayim diyorum , beni cileden ? cikariyorlar 🙂 guya kucukluklerinden beri hergun kitap okuyorum :))) senin gibi otuz defa ayni seyleri anlatmaya ne sabrim yeter ne de nefesim :p Demek Allah dagina gore kar verirmis :)))
valla boğazım ağrıyor benim de. bir de lafımın ortasında çekip gitmeler kitabı kafama geçirmeler. bari ilgilenen olsa
Super bir yazi olmus:)
Biryandan oğluşumu emziriyorum Biryandan telefondan yazını okuyorum.. O kadar cok gülmüşum ki uyuyan cocuğu uyandırdım :))
🙂 tşk ederim
mini kitaplar bizim de okumaya başladığımızda aldığımız ilk kitaplardandı. ne tesadüftür ki benim kız da en çok pandalı olanı beğenmişti. Ama bir süre sonra sorular gelmeye başladı, bebek nerede, hastaneye neden gidiyorlar, hastanede neler olacak, bebek nasıl çıkmış annesinin karnından vs.:) Tahminimce merak ettikleri ve igilerini çeken bir konu… komşuma da birgün en çok bu kitabı okuyoruz deyince bana senin kız heralde hamile kalmanı ve bir kardeş getirmeni istiyor diye yorumda bulunmuştu… kimbilir belki seninkiler de daha tam olarak ifade edemeseler de belki mesaj vermeye çalışıyorlardır:)
🙂 aman allah korusun
Kahkahadan cenem ayrıldı
🙂
Merhaba Secce,
anneanne gitti sanırım, ben bugünde iki yazı gelir diye ümitlenmiştim ama.
off şimdi uyudular. benim de aklımda bir yazı vardı ama olduğum yere sızmak üzereyim. anneanne gitti tabi:(
Secce,
memnuniyetle ben onların salıncağını sallarım, yanık yanık ninnide söylerim.
Yeterki yeni yazı hayal olmasın.
Bizde elimizden geleni yapıcaz artık ortaklaşa.
valla ben de düşünüyorum yarımşar saat size baktırmayı nöbet usulü. yoksa iş çıkmıyor benden
Secce,
bu teklife bir cevap vermem lazım diye düşündüm, yoksa iş ciddiye binince
ufaktan ufaktan kaçtığımı düşünmeni istemedim.
Ben hala burdayım haberin olsun :))
bide o hayvanların zırtapoz isimleri yokmu resmen çıldırtıyo beni…
ben güldüm Allah da seni güldürsün 🙂 harika bir yazı
çok güzel yaa bayıldım yazılarına :)))
Çok güldüm bende bizimde şimdi favori bir Yiğit abi kitabımız var ( asıl adı Bir yıldız seç ) içinde yiğit diye uyuyamayan bir çocuktan bahsediliyor bizde onan nenni diyoruz ve favorimiz , bende senin gibi o kadar saptırdım ki konuyu kitapta orjinalde ne anlatılıyordu hatırlamıyorum desem yeridir. Bende merak ettim panda panda…
Şu tespihli kısma ayrıca koptum.