En Sadık Okurlarımla “Canım Kendim” Röportajı

Yeni kitabım Canım Kendim kısa bir süre önce raflarda yerini aldı. Elbette her kitabımın kalbimde yeri ayrı ama Canım Kendim apayrı. Otuz sene önce başlayan bir hikâye bu. Anlatmak bugüne nasipmiş. ♥️

Geldiğinden beri Canım Kendimler evin çeşitli yerlerinde saçılı halde bekliyorlar. Neden? Çok pasaklı olduğumdan mı? ASLA! Evdeki küçük insanların dikkatini çeksin de okusunlar diye tabi ki. Ama veletler hiç oralı değil. ? Analarının yeni kitabı çıkmış, insan alır bir bakar, bu kadın ne yazmış diye. Valla akıllarının ucundan bile geçmiyor. Artık bugün dayanamadım. Kitabı dayadım ağızlarına. Bir an önce bitsin, röportajı yetiştireyim diye okumalarını da bekleyemedim. Ben okudum.

Gelelim röportaja:

Anne: “Ne zamandır Canım Kendim’i okursunuz da üzerine iki çift laf ederiz diye bekliyorum. Niye okumuyorsunuz çocuğum?”?

Kız: “Valla anneciğim, çok yoğun bir hayatımız var, zamanımız yok, biz ne yapalım? Okula gidiyoruz, çizgi film izliyoruz, oyun oynuyoruz.”

Oğlan: “Ödav yapıyoruz. Okula gidiyoruz.”

A: “Kitap okuyacak vaktiniz olmuyor mu?”

O: “Olmuyor valla anneciğim.”

A: “E ben görüyorum sizi kitap okurken. Başka kitapları okumaya vaktiniz var da benim kitaplarımı niye okumuyorsunuz?”?

K: “Okuyacaktım ben ama sen benden önce okudun.”

O: “Ben de tam okuyacaktım annecim.”

A: “Peki öyle olsun. Eee nasıl buldunuz kitabımı?”

K-O: “Çoooook güzeeeel!”

A: “Nesini beğendiniz mesela?”

K: “Adı çok güzel.”

A: “Niye sence bu adı koydum? Konusuyla ne alakası var ismin?”

K: “Valla işte orasını anlayamadım ben annecim.”

Asjhgjfg.?

O: “Bir kız sana ne kadar salakça bir ismi var kitabının demişti değil mi anneciğim.”

A: “Ay evet. Son fuarda olmuştu. Unutmuştum bak, sen deyince hatırladım. Sizden biraz büyük bir kız kitabıma baktı. ‘Canım Kendim mi puhahahha ne salakça bir isim koymuşsunuz’ dedi.”

K: “Çok ayıp olmuş.”

A: “Bence de. Peki siz kitapta başka neleri beğendiniz?”

O: “Ben Atakalp’i beğendim.”

A: “Atakalp ne yav?”

O: “Hani bizimkinin arkadaşı.”

A: “Bizimki kim? Hee kahramanın sıra arkadaşını mı diyorsun? Gökalp o, Atakalp değil. Ahahaha.”

O: “Puhahah. Yanlış anlamışım adını. Evet Gökalp çok tatlı. Bir de okul adlarına çok güldüm annecim. Cücüklü Namık Efendi İlkokulu. Puhahaha. İsme bak.”

K: “Ben çocukların şiir yazmalarını çok sevdim.”

A: “Siz şiir yazıyor musunuz?”

O: “Ben yazıyorum bazen annecim. Bak sana sevdiğim bir şiirimi okuyayım:

Bebekler uçup düştüler / düşüp uçtular / havaya çarptılar / eski (koru) ateşi geçtiler.

A: “Vay canına çok etkileyici. Ne anlatıyorsun bu şiirinde?”

O: “Anlattım ya bebeklerden söz ediyorum.”

A: “Bunlar hangi bebekler?”

O: “Kimler?”

A: “Uçup düşenler.”

O: “İşte düşen uçan bebekler.”

A: “Anlamı: Havaya çarpmayın demişsin.”

O: “Evet, havaya çarpmasınlar diye yazdım.”

A: “Neyse çok irdelemeyim, okuyucuya bırakayım bazı şeyleri, kendi ruh dünyalarında anlamlandırsınlar asjdhf. Hadi şiirin anlamını geçtim de koru ne demek? Parantez içine yazmışsın.

O: “Kor ateş demek ya. Eşanlamlısını kullandım.”

A: “Hm çeşit olsun diye herhalde. İyi düşünmüşsün.”

O: “Bir şiirim daha var. Bak onu da göstereyim sana.”

Bugün 28.03.2019

Bugün okulda o kadar açım ki / kolumu yiyeceğim ve / kantinde hiçbir şey kalmamış.

Şiir

açım!!!

28.03.2019

yemek!!!

A: “Vah canım. Niye o kadar acıktın?”

O: “Beslenmemiz yetmedi.”

A: “E para vermiştim.”

O: “Pitost (pizza tost) alacaktık. On kuruş eksik geldi.”

A: “E sonra getiririm on kuruşu deseydin.”

O: “Öyle vermiyor işte.”

A: “E başka bir şey alsaydın. Pitost şart mı?”

O: “Tost vardı o paraya. Ama tost yeyince doymuyorum. Zaten hemen geri acıkacağım. Para israf olmasın dedim. “

A: “Üzüldüm. Neyse kitabıma dönebilir miyiz artık? Başka nelerden hoşlandınız kitapta?”

K: “Ben dolmuşlu şiiri (mani) çok sevdim annecim. Dolmuş, dolmuş, dolmuşun içi dolmuş, Esra gelin olmuş.”

O: “O kızın bebeği olmuş mu annecim? Gelin olmuş ya.”

A: “Yahu bu çocuklar arasında bir şaka. Dolmuş geliyor dolmuş / dolmuşun içi dolmuş/ Bir baktım ki / … dolmuşla gelin olmuş. Böyle derdik biz.”

O: “Puhahha. Çok saçmaymış.”

A: “Senin şiirlerinin yanında sönük kalıyor tabi asjkdhfjhg. Peki kitaptaki arkadaşlar gibi iyi arkadaşlarınız var mı sizin?”

O: “Benim Tarık var.”

K: “Benim de Betül var. Ama Betül sürekli oyun bozancılık yapıyor, sonra da “ben Laz Kızıyım, istediğimi yaparım” diyo, gıcık oluyorum.”

A: “Lazlar şey aman kızlar arasında olur böyle şeyler asdkjhffgh. Peki ben okurken kitabın sonunu tahmin edebildiniz mi?”

K: “Ben mutlu biteceğini biliyordum. Resmini görmüştüm.”

O: “Ben kitabın sonunda biz doğacağız sandım. Doğmadık.”

A: “Asdkjhfj. Ne işiniz var yavrum bu kitapta? “

O: “Ne bileyim, rüya postacısına koymuştun, buraya da koyarsın diye düşündüm.”

A: “Her kitaptan da çıkmayın. ? Konusunu beğendiniz mi kitabın?”

K: “Ben çok beğendim. Sonu güzeldi. Ağlatıcı değildi. “

O: “Ben de çok beğendim. Konu bulmak çok zor. Ben mesela Popo kardeşi 15. bölümde öldürmek zorunda kaldım.”

A: “Asdkjfhjh. Öldü mü len popo?”

O: “Evet.”

K: “Maks Jüli öldürdü.”

A: “Ay başınız sağ olsun. Niye öldürdü cânım popoyu?”

O: “Çünkü konu bulamadım annecim. 15 bölüm oldu daha ne yazayım? Yeni bir seriye başlamaya karar verdim.”

A: “E öldürmeseydin. Dursaydı bir köşede. Belki bir gün konu bulurdun. “

O: “Yaaa. Öyle mi diyorsun? Canlandırayım bari.”

A: “Artık suni teneffüs mü yapıyorsun, kalp masajı mi yapıyorsun, git birşey yap da canlandır popoyu asdjkhgfjg. Öldürme oğlum öyle küt diye koca kahramanı. Neyse, asıl konumuza dönelim artık. Sizce bu kitabım, kitaplarım arasında güzellik sıralamasında kaçıncı sırada?”

O: “Bence 506. sırada annecim.”

A: “İyi de o kadar kitabım yok ki benim.”

O: “Biliyorum. Yakında o arayı doldurursun diye söylüyorum. Çok yazıyorsun ya sen.”

K: “Bence birinci sırada annecim. Her yazdığın öncekilerin hepsinden güzel oluyor. Bence gittikçe daha iyi yazıyorsun.”

A: “Vaay çok teşekkür ederim. Gururlandım. Müsaadenizle en gurur duyduğum yerde bitirmek istiyorum bu röportajı. Her an çat diye yere çakabilirsiniz malumunuz. Röportaja katıldığınız için çok teşekkür ederim. Haydi hemen yatağa. Sabah okul var.”

İyi geceler. ?♥️?

foto için Gamze’ye teşekkürler. 😉

11 yorum

  1. Ya hem pat-küt senin bu çocuklar, hem kalp kalp ??? üzüldüm popo kahramana bir de, eğer canlandırmazsa çağır bizleri bi Yasin okuyalım meftuna…

  2. Vah bee popo kardeşe üzüldüm. Ahmiş biraz dizi seyretmeli ? Tost olayına bittim. Ahmiş’ ten öğreneceğimiz çok sey var. ?
    Bu arada kızım bu kitabınıza da bayıldı yeni seriyi merakla bekliyoruz ?

  3. Ahmişte oğlumun geleceğini görüyorum sanırım, o da okuldan gelince “ödav” yapıyor zaten ☺️ Yine güldürdün bizi, siz de ailecek hep gülün e mi

  4. Bende okudum, evet eşim çocuğun kitabı değilmi o diye alaycı baksada blog yazıları gibi çok eğlenceliydi, ve Sevilin siz Secce olduğunu yaşananların gerçek olduğunu düşünerek okudum, baştaki ithaf ve hikayedeki Esrada aynı olunca tamam dedim? bundan önce yazamadım hediye kazanmıştım ben gülmeyimde kim gülsün kitabını ilk defa bi oturuşta bitirdim kitabı,kızı okula gönderince oturdum kalkamadım başından, velhasıl siz hep yazın kaleminize yüreğinize sağlık kızım maceraları daha çok sevdi ama hala tekrar tekrar okuyor ezber mi yapıyor ne…

  5. Ahahahah 😅 Röportaj muhteşem yerde bitmiş Secce, tebrik ediyorum. Çocukların çok orijinal bu arada. Kalpler onlara 😍

Yorum Gönderin

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.