Bugünle birlikte yedi gündür okula gidiyor bebelerim. İlk gittikleri günden beri her gün bir sayfa boyama yapıyorlar. Gün bitiminde çocuklar ellerinde bu boyama kâğıtlarıyla çıkıyorlar okuldan. Annelerine gururla gösteriyorlar. Ve tam yedi gündür oğlum sadece iki çiziktirik atıyor bu kâğıtlara. Çiziktirik bile denmez, çi denir buna. O kadar az, o kadar uyduruk ki. Hiç üzerinde durmadım. Zaten biliyorum oldu olası kâğıt başına oturmaz. Sevmiyor herif, zorla mı dedim. Allah biliyor ya hiçbir şeye zorlamadım çocuklarımı şimdiye kadar. Bunu da keyfi olursa yapar dedim, bıraktım.
Bugün yedinci gün, yine iki çiziktirikle çıktı sınıftan. Pardon, çi ile. Öğretmeni “Yorulduğunu söylüyor, ben de sıkmıyorum,” dedi. Boyamasını bırakıp oyun oynamaya gidiyormuş ama oynayacak kimse de olmayınca daha çok sıkılıyormuş. Galiba bu arada diğer boyamacıları da rahatsız ediyor. Hiç takmadığımı söylüyordum ama canım sıkıldı açıkçası.
Öğlen kardeşi uyuyunca okulda tamamlamadığı resmi birlikte bitirmeyi teklif ettim. Çok mutlu oldu. Heveslenmesine ben de sevindim. Resmi çıkardık. Boyaları döktük. Birlikte renk seçiyoruz. Anne oğul, la la la ne güzel, kaliteli de vakit. Şimdi terapi yapcam bebeme. Bakalım neymiş boyama yapmamasının altında yatan sebep. Günün dedikodusunu da yaparız hem. Stres atarız birlikte. Ayy ne güzel yaa, herkesin benim gibi anlayışlı, paylaşımcı anası olsa keşke.
Boyayı aldık elimize, bir ucundan ben, öteki ucundan oğlan yapacak. Yap hadi çocuğum, ay çişi geldi. Çiş bitti geri geldi, haydi devam edelim boyamaya, pazarcılık oynayıp raftaki kitapları satmaya kalktı. Ya bırak şimdi oyunu, hani birlikte boyama yapacaktık, çok eğlenecektik. E hadiii! Şimdi de boyayı kırdı! Derdin ne? Tren olmuş boyalar, arka arkaya gidiyor. O sırada aklına bir şey geldi, vır vır vır. Tamam, konu bitti, şimdi konsantre olalım, ay hadi bu kediciğin burnunu da sen boya. Anneciiiimmm, öyle tutma boyayı, bak yine kıracaksın. Orası burnu değil, kuyruğu, burnunu boya. Tamam tamam, kuyruğunu boyasan da olur, yeter ki boya. Boya lan! Yorulmuş. Ne yaptın da yoruldun velet?? Sırtımdan ter döküldü iki çiziktirik attırtacağım diye sana. Bir amuda kalkmadığım kaldı. Sen ne yaptın Allah aşkına?
Hay Allah’ım ya, şu duvarlarımı boyama gayretini elindeki kâğıda gösterse ünlü ressam diye anılıyordu şimdiye. Allem ettim, kallem ettim, oyunlar yaptım, diller döktüm, yok olmadı bu sefer de tehditler savurdum, bir saate yakın verdiğim mücadele sonrasında aha da sonuç:
Kulak kısmına bakmayın orası bana ait. Evet, burnunu da ben boyadım. Evet, kuyruktaki mavilik de benim.
Güzel güzel başladığımız faaliyetim cinnete döndü. Kediyi boyamadı diye bir an sinirimden boyaları yedirmeyi düşündüm tek tek. Hatta ve hatta üzerine de kâğıdı parçalayıp yedireyim dedim. Göz dağı vermek için hiayyyt diye çalışma masasını kaldırıp pencereden fırlatmak bile geçti aklımdan. Ayağını denk al ve boyamanı yap bebe, içimdeki canavarı sakın uyandırma! Fiziki şiddet fantezilerimi zorla dizginleyip kendisiyle açık ve net konuştum: Bu boyama bitmediği sürece çizgi film ve sokak yok! O kadar! Boya şunu! Çizgi film cezasını duyunca kendini savunma ihtiyacı hissetti: “Ama annecim, niye böyle yapıyorsun ki, büyüyünce yaparım, daha ellerim küçücük.” O an kendime geldim. Bebe benden akıllı valla. Derin derin nefes aldım. Sakinleştim. Yaptığımı düşününce çalışma masasını kafama geçiresim geldi. Terapiye ihtiyacı olan asıl benim!
Daha bunun ilkokulu var, ortaokulu var, lisesi var… Şimdiden çalışma masasını camdan atarsam ilerde ne yapacağım? Evin altına dinamit mi döşeyeceğim? Çabuk ödevini bitir bebe, yoksa evi havaya uçururum nihahahhaa! Manyak mıyım lan ben? Sevmiyor herif, zorla mı yaa. 🙁
Benim oğlumda boya kitabındaki şeyleri boyamayı sevmez. Hatta nefret eder. Çok takmıştım zamanında ama boş yere takmışım meğersem çocuğumun tutkusu resim yapmakmış. Anlamak zamanımızı aldı. Kalıba girmeyi sevmiyor, önüne konulanı kabul etmiyor, kendi üretmeyi seviyor.O kadar sever ki resim yapmayı defter, not defteri, pastel boya, kara kalem, kuru boya hiç farketmez yeter ki çizsin. Ama boya k,tabını önüne koy kıyamet kopar:)
ayla hiçbir kağıt kalem işini sevmiyor. 🙁
Tabii böyle konularda uzman değilim ama düşüncem şu: Sevmek zorunda değil demek ki onun sevdiği başka şeyler var. Lakin kalemle-kağıtla yapacağı şeyler konusunda sorumlulukları olacak(özellikle okulda evde ödevler) sadece o bilincin oturtulması lazım hiç kolay değil biliyorum. Tutarlı ve sabırlı olmak gerekiyor bu noktada.
işte ben de ona takılıyorum ayla. bir yandan sorumluluğuysa yapsın istiyorum, öte yandan sevmiyorsa yapmasın istiyorum. ikisi nasıl bir arada olacak bilmiyorum :/
Çok komiksin valla kız..Tercüman olmuşsun içimdeki canavara. .
😉 o canavarla ilgili ayrı bir yazı yazacağım inşallah 😉
Elbette sende oğlunun bir birey olduğunun farkında olan bir annesin.sevmek zorunda değil aslında bu kadar basit ama bunu kendimize anlatamıyoruz.zamanında annelerimizin komşunun çocuğu kaç almış kıyaslamasına ister istemez bizlerde teslim olucaz sanırım ki bu en son istediğim şey.umarım ahmişte en yakın zamanda boyama yapmayı en azından okul saatleri içinde de olsa sever
secce deseydin “bak melihanın oğlu heryerini boyamış kedinin, senin neyin eksik oğlum” yarış atı moduna şimdiden sokmak için :p
ay asude ne güldüm. sen tecrübeli velisin tabi, benim hiç aklıma gelmedi. 😉
Benimkisi yedinci sınıfa gidiyor, geçen yıl anneler gününde bir kart hazırlamıştı Allah seni inandırsın ağlarsın. Bir sürü boya, boncuk, pul vs verdiydim, iki çizik dört pulla bitmişti işi.
Ama destek destek de bir yere kadar. Bu sene başında resti çektim. Bana bakın deve kadar oldunuz, üç yaşında seviyesinde yaptığınız resimlere aaa çok güzel demeyeceğim artık dedim. Ne bu, yıllardır aman da çocuklar teşvik olsun, aman da kendilerine güveni gitmesin diye ver gazı ver gazı… Yapamıyorlar anacım, o kadar…
bende aynen senin gibi düşünmüştüm.oğlum boyama yapmayı sevmiyordu zorlamadım sayısal zekası çok iyiydi.el işiyle ilgili olan bu açıklarını öğretmenleri de idare etti.oğlum türküyenin en iyi üniversitesinde okuyor.Ama bi dilim ekmeği kesemiyor.Kesiyorda elini kesecek diye ödüm kopuyor.Yatağını doğru düzgün toplamaz. son derece dağınık.eve geldiği zaman beni çıldırtıyor.
küçükken yapılan bu boyamalar aslında çocukların el kaslarının gelişmesi için çok önemliymiş,dikkatlerini toplamayı,sabırla bir işi bitirebilmeleri,sorumluluk anlayışlarının gelişmesi için önemliymiş sonradan öğrendim geç oldu..dışına taşırmadan boyayan çocuklar ileri ki hayatlarında düzenli olurmuş..ve kısaca şimdi diyorum ki keşke o boyamaları ona yaptırsaymışım…
bence alakası yok leyla ablacım. yani bu yaş için önemli olabilir de, daha sonraki yaşlar için arayı kapatacak bir çok şey var. maşallah oğluna:) darısı benim haytanın başına inşallah. 😉
Allah yardimcin olsun.benim oglumda sevmiyor.simdilik anaokulu ama 1.sinifa baslayinca inan harf yazdirirken sinir krizleri geciyordum.inshaAllah sen oglunda bunlari yasamazsin.sanki melike daha gayretli ve derslerine calisip odev yapan taraf olup annesine cektigini, ahmed ise odevi yapmadan okuldan gelince cantayi atip giderken alarak dayisina cektigini kanitlayacak gibi 🙂
evet evet abinle senin okul hayatinizi yazdigin yaziyi okumustum 🙂
ahaha şimdi gördüm. niyeyse bu mesajın kutuya düşmemiş. çok hoşsun.
Telefondan yazarken kelimeleri yutarak yazmisim:)bu arada oglum 2.sinifta hala hem kelime yazarken hem rakamlari yazarken zorlaniyor.defterin basinda basladigi bir kelimeye buyuklu kucuklu olarak defterin 2. 3. Sirasinda bitiriyor.hala ayni sirada yazamiyor.
bunun icin surekli pratik yapmasi lazim ama malesef odevi bile hadi hadi hadi diye diye yaptiriyoruz.tabi bide odev nedir bilmiyor cocuk.verilen odeve biz bakip sunlari sunlari yapacaksin diyoruz.bu cocuga nasil odev yapmayi ogretecegim bilmiyorum.
Allah butun ailelerin yardimcisi olsun.
Seccenin annesine:Teyzecigim akraba falan degilim sadece secceyi severek takip eden bir hemserisiyim 🙂
facebook um yokta buradan yaziyim dedim secce 🙂
ikra annem bunu nerede okumuş, ben göremedim yaa. 😉
Kız secce cocuk sana çekmiş iste niye usteliyorsun:) bu arada resimden sonra dedim kulakları secce çizmiş hemen yazayım ama sen yazmissin
🙂 evet aynı ben. gerçi ben boyardım da çizemezdim. bu babası galiba, ikisini de yapamıyor ehehhe
🙂 Sizinkiler yeni başladı, alışırsınız Yazıyı okurken benim oğlanı anlatıyorsunuz sandım birden. Hatta bizim masa da çok uçmaya yeltenmiştir balkondan. Oğullarımız yaşıt, ama benimki 1,5 yıldır gidiyor kreşe. daha 3-4 ay önce resimleri boyamaya başladı tam olarak. ondan önce hep eve ödev olarak gelip kesilip balık yapılıyorlardı. Ben de çok taktım başlarda. boyamaktan sıkılıp kalkıp arkadaşlarına karışıyormuş velet. hala evde boyamaz. sınırlı boyamayı sevmiyor. Anne renkleri belli işte, koca kağıdı boyarken parmaklarım ağrıyor diyor 🙂 serbest resimde daha da kötü, hala kafadan bacaktayız, bu yaşa kadar 4 resim anca çizmiştir abartısız. çizmek istediği şeyler hiç benzemeyince kafasındakilere hayal kırıklığına uğrayıp kızıyor. ama kesmeye bayılır, çok düzgün kesiyor. şablonla çizmeyi de seviyor ve bazen masasına oturup yarım saat kendinden geçiyor şablon, makas ve tutkalla. şimdiye kadar bir cisme benzettiği bir eser olmadı ama ümitliyim. Artık kafama takmıyorum, sevmiyor resmi sanırım ve yeteneği olmadığını da biliyor, üstüne düşmüyor.
böyle aktivitelerde önemli olan bence çocuğun keyif alması. daha 4 yaşında, badanacı mı olacak, bu kadar üstüne düşmek ne yaa. neyi seviyorsa onu yapsın. :/
İlgi alanı farklı olduğundan olabileceği gibi parmak kaslarının daha zayıf olmasından olabilir. Benim oğlum da sevmezdi, anaokulu öğretmeni parmaklarının ince olduğunu bu yüzden zorlamadıklarını söylemişti. Fakat daha birinci sınıfta verilen sayfa sayfa ödevler ona işkence gibi geldi tabii. Ne oldu? İkinci sınıfta o sayfaları önceki sınıftaki satır yazma hızında yazmaya başladı. Yani oğlanı, daha 66 aylıkları bile başlatın dedikleri sene 69 aylıkken ‘erken’ başlatmışız, onu anladık 🙁
:((((( bırak 66 ayı, erkek çocukları bence kızlardan bir sene geç gitmeli. anca toparlanıyorlar
yaa secce biizmkilerden bir yaş büyük ikizlerin o kadar farklı ki kızla erkek kız tam bir genç kız ama erkek 🙁 inanamıyorum aynı anda doğduklarına oğlanın tüm vakti kızın elindeki için ağlamakla ve onu kıskanmakla geçiyor. Bu durumu bir türlü aşamıyorum. Lütfen yardımmm
ayten çocuklarını başkalarıyla kıyaslama. önce o büyükleri unut. herkesin geni farklı.
bir de çocuklarını birbirleriyle kıyaslama. bak birşey yazmıştım. bunu görmüş müydün? temel felsefemiz şu: aynı zamanda doğdular ama ikisi de ayrı insan. o şekilde kabullenildiklerini göstermek gerekiyor. https://birkizbiroglan.com/2012/09/27/hiiiii-ikizler-mi-8-bolum-cici-kardesler-birbirlerini-cok-sever/
:):):) daha önünde uzuuunnnn zaman var, şimdiden sıkmamak lazım. sizi sit.com yapmalılar bir de. çok keyifli olurdu izlemesi 🙂 🙂
:)) Ben cok severdim boya yapmayi, boya kitaplarini vs. Kendi cocuklugumdan aldigim gazla ilk kizim dogdugundan itibaren buldugum tum hosuma giden boya kitaplarini, kalemlerini vs aldim bir koseye koydum. Saniyorum ki tum cocuklar sever. Aynen senin oglan gibi benimkiler de, boyama icin kagidin basina oturmalariyla kalkmalari arasinda gecen sure 10 sn falan, iki cizik tamam. Baktim tek yaptiklari kitapligi isgal etmek, kullanilacagi falan yok, tum boya kitaplarini toplayip arkadasimin kizina verdim.
boyama mı yapsın istiyosun. şunu izle.. mesela akşam yatırıyosun uyumuyo ya, “hemen uyumazsan boyama falan yok sana, yarın boyaları da kaldırıcam çizmek yok” falan de. boyameeaaa yapıcaammm diye ağlayıp kendini kağıtlara zor atacak. bikaç kere tekrar edince boyama artık en sevdiği şey olur herhalde. çok eğlenceli nihahıaaa :))
Bu taktiği denemek istiyorum. Hemen yarın akşam olsun 🙂
Hiç önermem. ” canıma minet, tamam at hepsini annecim” der, tükürdüğünü yalarsın.
Çocuğa şunu yap, yoksa…denmez. Şunu mu yoksa bunu mu denir.
her çocuk farklı. o kurallar da herkes için geçerli değil. mesela bizim için. bizde işe yarıyo.
Hayatta da sevmem boya kitaplarını da, pasteli de, keçeli kalemi de.
Lüzumsuz bir iş.Ecüş bücüş şekilli hayvanları 4 temel renkle boyayınca ne olacak yani??
(Mandala hariç. Onu severim)
Pasteli ortadan kır, yanlamasına ver eline, bir sürmede 5 kat alan boyar, bitirir atar. Öğretmenin gönlü olur…
Erdil Yasaroğlu karikatürlerinin SB fotokopilerini boyatmıştım ben, onu hevesle yaparlardı..
Paint öğretsene… bi tıkla bütün sayfayı boyamayı sever belki.
Yihuuuu, Oldu da bitti maşallah, okulada gidiyorlar maşallah.
Ulaaa, ne çabuk büyüdüler (gel bi de bana sor diyor sayın yazar anne 🙂 🙂 🙂 )
okullu oldular.
Vallahi süpersiniz.
Çocuklalra ilgili her bilgi yalan olduğu gibi “kaliteli zaman” da yalan ya. Ne zaman onlarla resim yapmaya, oyun oynamaya kalksam hiçbir şey beklediğim gibi olmuyor. Daha bu sabah okuldan önce yarım saat oyun saati yapalım dedim (çünkü eve geç dönücem), sinirden boynumdan sırtıma doğru bir ağrı saplandı. Neyse biraz konu dışı galiba ama bu çocuk meselesinde hiçbir şeyin formülü yok.
” güzel güzel başladığım faaliyetim cinnete döndü” cümlesinde gülme krizine girdim.Geçen sene 1.sınıfa giden oğlumla ödev yapma/yaptırma çalışmalarımız geldi aklıma..
Bu resim konusu açıldı mı aklıma hep ortaokulda son güne bıraktığım resim ödevimi yetiştirmek için gece yarılarına kadar oturduğum ve pastel boya resmine bir türlü insan yapamadığım için ağladığım gelir. Annem gelip kurşun kalemle yapmayı teklif edince de olmaz pastelle olacak diye cemkirmistim. Beceremeyince de sonunda kurşunla annem çizdi ben de boyadım.Hey gidi… Şimdi kızım bebek çiz, araba çiz deyince bir ressam edasıyla naturmort çizip kesfedilemedigim için hayiflaniyorum 🙂
Ahhh ahhh bunun bir de birinci sınıf versiyonu var ki kafanda huniyle dolaşırsın artık 🙂 🙂 :-)ben hem birinci sınıf öğretmeni hem de birinci sınıf annesi olarak yakında takarım artık 🙂 🙂 🙂
Benim kız da çi ‘nin ötesine geçemeyenlerden 🙂 bazen hırs yapıyoruz gerçekten, veli terapi diye bir yer açsalar da gitsek
Merhabalar,
Öncelikle yenilerde fark ettiğim blogunuz çok keyifli, kaleminize sağlık. Çocukların okula başlayışını tebrik ederim. Lakin ukalalık olarak algılanmazsa bir iki not düşmek isterim.
Mevcut anaokulu eğitimlerinin pek çoğu çocukların temel ihtiyaçları gözetilmeksizin tasarlanıyor ne yazık ki ülkemizde. Kimi çocuklar söylenenleri yapmak konusunda uyumlu olabiliyorlar ama bu bunu yapmaktan keyif aldıkları anlamına gelmiyor. Apartmanlarda ve zengin arkadaş çevresinden yoksun büyüyen pek çok çocuk, kapalı ortamlardaki kreşlerde çerçevesi çizilen resimleri boyamak zorunda kalıyor. Oysa ki onlar gerekmedikçe müdahele edilmeyen bir ortamı arzuluyorlar. Size önerim bu hiçbir işe yaramayan boyama faaliyetlerinin azaltılması için talepte bulunmanız ve yapılandırılmamış etkinliklere daha çok zaman ayrılmasını istemeniz olabilir. Örneğin eski gazete sayfalarını küçük parçalara ayırma etkinliği, krem şantiye gıda boyası katıp ellerle büyükçe bir plastik örtüye resim yapma etkinliği vs vs vs… Bu okul yönetimi ve öğretmenin rahatlıkla değiştirebileceği bir felsefe.
Şu yazıya göz atmanızı öneririm. http://www.egitimpedia.com/egitim-2/serbest-oyuna-ne-oldu
Çok çok sevgiler…
çok tşk ederim
Liderler kaliba girmez, kaliba sokar 🙂
Gecenin bir yarisi olmus ben yazilarinizi okuyup gülme krizine girmisim
yat gari sabah erken kalkılacak 😉
merhaba tam da epilepsi hastasi 5 yasindaki oglumu anaokuluna gondermis bu aksam da ogretmeninden oglunuz boyama yapmiyor surekli sayfayi karaliyor sonra da diger arkadaslarini rahatsiz ediyor sikayetini aldiktan sonra nette kara kara cozum yollari ararken rastladim sayfaniza yazdiklariniz icimi rahatalatmadi desem yalan olur ogluma bugune kadar boyama yaptirmamis hamur oynatmamis onu kendimden bile sakinmis olmamin sebebi hastaligi hep hastaligiyla ilgilendigim icin onunla boyle aktiviteler yapamadim malesef dusup bi yeri kanayacak diye( kullandigimiz ilaclar sebebiyle kanama olunca durmuyordu ) parka bile goturemedigim zamanlar cok olmustur 2 bucuk yasina kadar sadece 4 kelime soyledi cumle kurmadi 1 bucuk yasina kadar yurumedi hep geriden geldik ama binlerce sukur anliyor herseyi algisi cok iyi hareketli kaliba girmeyi sevmiyor hep rahat olmak istiyor yerinde duramadigi zamanlar coktur kafasina goree oyun kurup kendi basina keyif aldigi anlar da oyle simdi yarin konusmak icin cagirildigim okulda ogretmene neler demeliyim kalemi tutuyor olmasi bile benim icin yeterliyken nasil anlatmaliyim derdimi yardim lutfennnnn
Bugün bn de aynı sorunla karşılaştım. Evet sevmiyor boyama yapmayı ne okulda ne evde . Hemen 2 çizik atıyor o kadar ve takti sürekli siyah boya kullanıyor ve bu beni endiselendiriyo aslında ne yapicam bilmiyorum bana öneriniz varmi?
İstemiyorsa boyamasın. Hiç sıkıştırma. Siyah da bir renktir. Çok da güzel durur. Baska bir problemi yoksa hiç üzme kendini.ben de siyahi çok severim. ?