Şu sıkıntılı günlerin tek güzel haberi benim için Dünyayı Durduran Kızımın yeni setinin çıkması oldu. Çoook ama çok büyük bir heyecanla bu günü bekliyordum.
Dünyayı Durduran Kızın yeni seti de bir önceki gibi dört kitaptan oluşuyor. Yine her zamanki gibi her hikâyeyi çocuklarla bir anımıza dayandırdım.
İlk kitap olan Kahramanlığın Kitabı Yazılıyor bir hamam hikâyesi ile başlıyor.
Hayatımda ilk kez hamama ilk okul dördüncü sınıftayken gitmiştim. Yanlış hatırlamıyorsam gelin hamamıydı. Tüm sülaleyi cıbıldak görme şokunu otuz senede üzerimden atamadığım için bir daha hamamın önünden geçmedim asjhgfjg.
Geçen senelerde çocukları okula atıp pilatese başladığımda hamam sefası ile tanıştım. Ohh be ne günlerdi. Burnumda tüttü valla şimdi.
Çocukları da götürmeyi çok istedim doğrusu. Ay bayılır benimkiler suya. Ama işte biri oğlan olunca ikisini içeri sokmam mümkün değildi. Kızla bir gün anne kız günü yaptık ama oğlansız da hiç içimize sinmedi doğrusu.
Kayseri’ye gittiğimizde bir gün hamama telefon açtım. Altı yaşında oğlum var, hamamın bitiş saatine gelsek onu da soksam olabilir mi acaba dedim. İzin verdiler valla. Çok güzel bir anımız oldu. Çocukların popolarının keselenmesi dışında da bir travmalarının olmadığını umuyorum. 😀
Dünyayı Durduran Kızımla o günü ölümsüzleştirdik.
İkinci kitap Kara Ninja’ya karşı.
Bunun hikâyesi de yine karantina öncesi dönemde çocukların gittiği tekvando kursuna dayanıyor. Henüz az bir şey devam ettikleri kursta öyle bir seviyeye çıktılar ki maşallah bir gün kuşak töreni vardı, hocaları bir hareket gösteriyor, ayağını kaldırdı, benim oğlanı şeytan dürttü herhalde, çocuk tuttu çekti adamın bacağını aksjdhfj. Hoca dengesini kaybedip yere yapıştı. Herkes şok tabi. Biz olmasak oğlanı camdan aşağı sallandırabilirdi ama neyse ki sadece sinirli sinirli gülmekle yetindi. 😀
Dedim oğlum niye yaptın bunu, deli misin sen? “Hoca kendini savunabilir diye düşündüm, annecim” dedi. 😀 Hayır o kendini savunur da biz seni savunamayız deli oğlan. Neyse ki ucuz atlattık.
Bu kadar hızlı ilerlemeye, karantina olmasa inanıyorum ki iki ninja çıkardı bizim evden ama kader işte.
Üçüncü kitabım Korku Kampı.
Bunu da 2017 yılında gittiğim, fırsatını bulup bir türlü bloga yazamadığım Şile’deki okulsuz kampından yola çıkarak yazdım. Sağ olsun Elif‘in daveti ile gitmiştik kampa. Öyle de bir güne denk geldi ki kamp, sürekli tv’de yağmur, sel uyarısı vardı. Ameaaan nolcak ki diyerek gittik.
Herkes tabi hazırlıklıymış, çok güzel yağmur tulumları getirmişler. Bende doğru düzgün yedek kıyafet bile yok. Nasıl yağmur yağdı, aşağıda deniz coştu, ağaçlar devrilecek…
Kıl çadırın içine sığındık. O da su aldı mı. 😀 Millet ateş başında eğlenirken sefaletin kitabını yazdım ben içeride. 😀
Gece boyunca gözümü her kapadığımda sel aldı çocukları denize götürdü, onları kurtarmaya çalışarak sabahı sabah ettim. 😀
Setin dördüncü ve son kitabı Miyav Kardeşler dosyası.
Adından da anlaşılacağı üzere o bölüm de biricik kedimiz Jupitaklı Lulu ve yavrularından esinlenerek yazıldı. Şaka maka torunlarım da bir yaşını doldurdu. Allah güzel günler göstersin inşallah.
Bu arada bayram hediyesi olarak IG’de yeni setimin çekilişini yapacağını söylemiştim. Az önce çekilişi gerçekleştirdim.
Talihlilerimiz: Sevgili Rukish, Kısaca-Fatos ve Hülyaaydındemir.
Mutlu okumalar dilerim. 💕