Deneme bir, ki, üç

Şu aralar memlekette nüfus patlaması mı oldu, bana mı öyle geliyor? Komşum, eltim, bacım, en yakın arkadaşım… Nereye dönsem viyak viyak bebek. Benim çocuklar çok seviyor bebekleri. Ben de çok seviyorum. Kimin bebeğini görsem yapışıyorum. Sonra da gülüyorum. Benim bebeler büyürken bebek gördüğümde tüylerim diken diken olurdu. 🙂 Atlatmışım o günleri. Yeniden sevmeye başladım bebekleri.… Okumaya devam et Deneme bir, ki, üç

Hayatın Normalleşmeye Başladığının Resmidir – IX – Temiz Titiz ;)

(Daha önceki anormal “normalleşme” hikâyeleri için bkz: 1. turşu, 2 çiş partisi., 3. gezenti, 4. cüzzamlı kurabiye, 5. AVM, 6. metrobüs, 7.tatil, 8.doğa) Geçenlerde bir mesaj aldım facebooktan. Bir anne pasak yarışmalarımda fark attıracak ev resimleri atmış. “Kız Secce Kuzu, ne zaman düzelecek bu ev?” diye yazmış. İkizleri daha küçük. “Merak etme” dedim “çok yakında her şey düzelecek.” 😉 Yalan mı? Değil vallaha!

Hanımefendi Hazretleri ?

İki gün önce çocuklar okuldan geldi. Yemek ısıtıyorum. Kız, içeride kardeşine “Aaa kardeşim anneme söylemedik” falan gibi bir şey diyerek koşup yanıma geldi. “Anneciğiiim, sana müjdeyi vermedik. Kardeşim bugün sınıf temsilcisi seçildi” dedi. AAAAAAAAAAA! İŞTE BU! ANASININ OĞLU! Oğlan hâlâ içeride, koşup gelmedi. Belli ki “Mağrur olma padişahım, senden büyük Allah var!” düsturunca böbürlenmekten kaçınıyor.… Okumaya devam et Hanımefendi Hazretleri ?

Anneannede yatmak ya da yatmamak!

Daha önce söz etmiştim herhalde, küçükken babam bizi hiç bir yerde yatılı bırakmazdı. Anneannemde bile! Oysa anneannemde yatmak çok zevkli olurdu. Anneannemlere oturmaya gittiğimizde kalkarken anneannem çocuklar kalsa derdi. Ben de hemen başlardım “noooluuur nooooluuur noooluuuur” diye yalvarmaya. Babam yok der. Anneannem “nolucu ilaaaa” der, ben yalvarırım, dedem ısrar eder, annem zaten dünden hevesli bizi… Okumaya devam et Anneannede yatmak ya da yatmamak!

Çalçene

Geçenlerde kahvaltıyı epey geç yaptık. Öyle olunca öğle yemeğine gerek kalmadı. İkindi üzeri de önceki günden kalan yemeği yedirdim bebelere. Saat 5’ti galiba. Bir saat sonra da leğen boy patlamış mısır tutuşturdum ellerine bahçede arkadaşlarıyla yesinler diye. E artık tekrar akşam yemeği yenecek değil ya. Eşim de gece geç gelecekti zaten. Kendim de bir şeyler… Okumaya devam et Çalçene

Geri sayım

Az önce eskilerden bir yazımı okudum. Çocukların ilk kez okula başlayacakları zamanın yazısı. Vay be ne bunalmışım. Sonra da okula başladıkları ilk günün yazısını okudum. Çok güldüm. Neler çekmişim yav. Yine okul için geri sayıma başladık. Kızım çoktan özledi, okulun açılacağı günü bekliyor; oğlansa “Vay 90 gün tatilin bu kadar kısa süreceğini bilsem tatil olduğunda… Okumaya devam et Geri sayım

Hayatın Normalleşmeye Başladığının Resmidir – VIII – Alternatif Doğa Tatili

(Daha önceki anormal “normalleşme” hikâyeleri için bkz: 1. turşu, 2 çiş partisi., 3. gezenti, 4. cüzzamlı kurabiye, 5. AVM, 6. metrobüs, 7.tatil) Uzun süredir çocuklarla gezi planı yapıyorduk. Evet, birlikte 20 km’yi bile iki mola ile gittiğimiz, aynı şehrin içindeki havaalanına ulaşabilmek için bizi bir gece annemde bir gece teyzemde yatılı kalmak zorunda bırakan çocuklar artık nasıl olsa büyüdüler, hayat normalleşti, birlikte gezip tozabiliriz diye düşünüyorduk.… Okumaya devam et Hayatın Normalleşmeye Başladığının Resmidir – VIII – Alternatif Doğa Tatili

Sürprizler geliyoooorrr ;)

Birinci sınıftan nefret ettiğimi söylemiş miydim? Ehehe. Bu sene okula başlayacakların moralini alt üst ediyorum eminim ama gerçekten de nefret ettim. Özellikle ilk döneminden. İkinci dönem daha iyiydi elhamdülillah. Okul bitip tatil başlayacağı sıra çok mutluydum. Derken birden ayrı bir stres sardı beni: ÇOCUKLAR EVDEYKEN NASIL ÇALIŞACAĞIM! 😉