Az önce eskilerden bir yazımı okudum. Çocukların ilk kez okula başlayacakları zamanın yazısı. Vay be ne bunalmışım. Sonra da okula başladıkları ilk günün yazısını okudum. Çok güldüm. Neler çekmişim yav. Yine okul için geri sayıma başladık. Kızım çoktan özledi, okulun açılacağı günü bekliyor; oğlansa “Vay 90 gün tatilin bu kadar kısa süreceğini bilsem tatil olduğunda… Okumaya devam et Geri sayım
Ankara için özel duyuru ;)
Blogumda duyurulara ne yazık ki yer veremiyorum. Verdiğim zaman talep artıyor bu sefer önünü alamıyorum. Birinin yazdığına yer verip ötekine yer vermemezlik yapmak istemiyorum. Bu sefer kendime hiç yer kalmıyor. 🙂 Ama bugün bir istisna yapmak istiyorum. Ankara’da öğretmen bir arkadaşım var. Sevim. Onun bir kaç arkadaş bir araya gelip ihtiyaç sahiplerini bizzat tespit ederek ve… Okumaya devam et Ankara için özel duyuru 😉
Hayatın Normalleşmeye Başladığının Resmidir – VIII – Alternatif Doğa Tatili
(Daha önceki anormal “normalleşme” hikâyeleri için bkz: 1. turşu, 2 çiş partisi., 3. gezenti, 4. cüzzamlı kurabiye, 5. AVM, 6. metrobüs, 7.tatil) Uzun süredir çocuklarla gezi planı yapıyorduk. Evet, birlikte 20 km’yi bile iki mola ile gittiğimiz, aynı şehrin içindeki havaalanına ulaşabilmek için bizi bir gece annemde bir gece teyzemde yatılı kalmak zorunda bırakan çocuklar artık nasıl olsa büyüdüler, hayat normalleşti, birlikte gezip tozabiliriz diye düşünüyorduk.… Okumaya devam et Hayatın Normalleşmeye Başladığının Resmidir – VIII – Alternatif Doğa Tatili
Kurtlu Anadolu Kadınından Cambridge’in Gebe Düşesi Kate’e Tebrik Ve Teselli Mektubu
Ene! Tövbe tövbe! Kız neler duydum öyle, sağdan soldan. Essah mı? E hayırlı ossun, yok yok yadırgadığımdan değil de hiç dimedin istiyoz diye. Birden yalan attılar sandım. E hayırlı ossun, hayırlı ossun. Allah tamamına erdirsin. Analı babalı, abili appalı büyüsün. Çok sevindim inan. Vallahana. Yok inan şaşırdığımdan öyle didim, hiç kötü şii dirmiyim, doğur anam… Okumaya devam et Kurtlu Anadolu Kadınından Cambridge’in Gebe Düşesi Kate’e Tebrik Ve Teselli Mektubu
Sürprizler geliyoooorrr ;)
Birinci sınıftan nefret ettiğimi söylemiş miydim? Ehehe. Bu sene okula başlayacakların moralini alt üst ediyorum eminim ama gerçekten de nefret ettim. Özellikle ilk döneminden. İkinci dönem daha iyiydi elhamdülillah. Okul bitip tatil başlayacağı sıra çok mutluydum. Derken birden ayrı bir stres sardı beni: ÇOCUKLAR EVDEYKEN NASIL ÇALIŞACAĞIM! 😉
30 yıl sonrası
Geçen gün arkadaşta Doğan Cüceloğlu’nun Geliştiren Anne-Baba kitabını gördüm. Tabi ki hemen alıp eve geldim. Bir iki gündür kitabı okuyorum. Kitabın sonlarına doğru şöyle bir şey var çok hoşuma gitti: Doğan Hoca, İstanbul Florya’da bir okulda yaptığı konuşmada orta ikiden bir çocuğu sahneye alıyor ve ona diyor ki gözlerini kapayacaksın, açtığında yirmi sene geçmiş olacak,… Okumaya devam et 30 yıl sonrası
Söz uçtu, yazı kaldı. 500!
Anneme küçüklüğümüzü anlatsana derim. İşte benim küçüklüğüm: çok zırlakmışım, her yediğimi kusarmışım, vızvız vızlarmışım… E başka? O kadar işte, çok zırlakmışım. ? Hani ben şunu nasıl yapmıştım anne? “Bilmem, hatırlamıyorum ki!” “Peki ya bunu?” “Bilmeem, unutmuşum.” “Ya şunu?” “Sen yaptın mı ki böyle bir şey? Valla hiç hatırlayamadım. Sizin zamanınızda böyle şeyler yoktu herhalde.” Hadi… Okumaya devam et Söz uçtu, yazı kaldı. 500!
Madam Secce – 12. Bölüm – Madam Montessori’nin artı hanesi
Çocuklar doğduktan sonra Allah biliyor ya en çok zorlandığım zaman dilimi Ramazan ayıydı. Başta hadi yine iyiydim, gebe, lohusa ve emzikli kategorilerini tepe tepe kullandım. Çocuklar büyüdükçe e mecburen sahalara geri döndüm. Hayatta hiç unutamayacağım Ramazan – Allah daha zorundan korusun- çocukların iki-üç yaşlarına tekabül ediyor. Gece boyunca zaten uyumazlardı da bir de sabah 7’de… Okumaya devam et Madam Secce – 12. Bölüm – Madam Montessori’nin artı hanesi