Küçük kız kardeşimin vakti zamanında hayali arkadaşları vardı. Biri kediydi. Kedi kucağında (!) gezerdi. Kedi şöyle yaptı, kedi böyle yaptı anlatır dururdu. Ben o sıralarda 12-13 yaşındayım. Bir gün ne tepki vereceğini merak edip sırf gıcıklık olsun diye kediyi kaldırıp camdan attım! Tabi kardeşimin feryatlarının ardından ışık hızıyla üç kat inip onun balkondan beni yönlendirmesiyle kediyi bulup, kedi kucağımda eve dönmem gerekti. Kedinin sonunun ne olduğunu hatırlamıyorum. Ama bir de hayali kız kardeşi vardı ki onu hiç unutamam. Adı Sebahat’ti. Sürekli “Sebahat patik giydi,” der dururdu. Bir gün aniden Sebahat’ten söz etmeyi bıraktı. Ne oldu Sebahat’e dedik, “Pazarda sattılar onu,” dedi! Anlayacağınız kötü yola düştü Sebahat. Bir daha da ulaşamadık kendisine.
Sanki evdeki bebe sayısı yetersizmiş gibi benim bebeler de hayali arkadaşlar edindiler. Üstüne üstlük onlar da ikiz! Komşumun ikizleri. Bir kere bize gelmişlerdi. O günden beri aramızda yaşıyorlar. Lakin benimkilerle pek anlaşabildiklerini söyleyemem. Bizimkiler sürekli azarlayıp duruyorlar garibanları. “İkizler! Öyle yapılmaz!” “İkizler! O Mekki ile Amet’in. Siz alamazsınız!” Evdeki her muzırlığın altından da bu ikizler çıkıyor. Bizim evdeki duvarları da komşu ikizler çiziyor, oyuncakları onlar kırıyor, suları yerlere onlar döküyor, bulaşık makinesinin içine araba anahtarını onlar bırakıyor…
Başta kendi bebelerim bana yeter deyip, bu ikizlerle hiç ilgilenmiyordum ama kısa bir süre sonra kafamda çakan ışıkla bu işi kâra dönüştürmeyi başardım. Malum bizim bebeler 2 yaşındalar. Her şeye hayır, hayır deyip duruyorlar. Ben de Sabiha Paktuna’ya uyup bu hayırları destekliyorum. İşte o zaman araya komşu ikizler giriyor. Yemek mi yemiyorlar? Gayba bakıp bağırıyorum: “İkizleeeer! Bu yemeği siz yiyemezsiniz! Bunlar Mekki ile Amet’in!” Aman aman ikizler yiyecek diye benimkiler kıtlıktan çıkmış gibi saldırıyorlar yiyeceklere. Üstlerini mi giyinmiyorlar. Hemen yine ikizlere başvuruyorum: “İkizleeer! Bunu siz giyemezsiniz! Bunlar Mekki ile Amet’in!” Benimkiler can havliyle atlayıp üstlerini giyiniyorlar. Sevgiye ihtiyaçlarını belli ettiklerinde yine ikizlere posta koyuyorum: “Ben Mekki ile Amet’in annesiyim. Sizin değil! Kendi annenize gidin!” Benimkiler annelerini kurtarmış olmanın sevinciyle hemen mırlayarak bana sarılıyorlar.
Şimdilik bu numaralar süper işe yarıyor. Komşu ikizlere sürekli hayır deyip kendi özel hayatımızı bu hayırlardan kurtardık. Ama bir yandan da ikizler bize tekrar geldiğinde çıkacak harbi düşünüp telaşlanmıyor da değilim hani!
işte anneler krizi fırsata çevirirler.benim oğlumda 3,5 yaşında.Dün akşam sihirbazlık yapıyormuş kağıtlarla.Verdim eline bir bardak süt.Bakalım bu dolu sütü boş yapabilcek mi sihirbaz dedim.Ben kafamı çevirdim.Hop içti sütü.Ben de çok şaşırdım:))nasıl bir sihirbazlık bu böyle.Çok yetenekli:))
süpeeeeeeeeeer!
iyi ki geri getirmeye kalkmamış sütü!
Yaa bu ara benim kızım da kimden bahsediyo bilmiyorum ama; durup dururken babasına da bana da geli “anne adama kız” bizde kızar numarası yapıyoruz tabi… (bi taraftan da eşime kızıyorum, çünkü düştüğünde ya da bir yere çarptığında tamam ben döverim onu deyip yeri ya da vurduğu yeri tokatlıyo…bundan da olabilir) ama bi yandan da korkuyorum çocuğa noluyo diye….bu da normal demek ki:))))
düştüğü yere vurunca bizimkiler birine kızınca birbirine vurmaya başlamışlardı. o yüzden hayali insanlara kızmak, dövmemek bizim işimize daha çok yaradı. bu dönem hayali arkadaşlar normalmiş. onlarla yaşamaya alışmak lazımmış:P hiç özel hayat kalmadı bizde de yaa
kıyamam yaaa Allah yardımcınız olsun….
🙂 aman bunlar ne ki
bizde de fare var, anneanneden yadigar… Kahvaltısını etmezse fare gelir yer demişti. o gunden beri lokmayı çatalına batırıyoruz, sen bak aman sakın fare yemesin diyoruz. ne hikmetse hep fare gelip yiyor:))) bide uyku saati tam dalacakken şu fare gelip uyandırmasa daha guzel olucak sanki:)))
o da iyiymiş
HAHAAA benim küçük kızımın da ikiz hayali arkadaşları 2 yıl yaşadı bizimle ama bizimkilerin isimleri çok tuhaftı ÇİRON İLE EYU..bizde kalmıyorlardı evleri tansaşta idi ..gündüzleri gelip gece dönüyorlardı..çok komiktiler ..heeey gidi günler hey..büyük kızımı da hayali bir kadın balkondan çağırırdı in aşşağı gel oyna derdi hep ..yani her çocukta oluyo :))keyifli anılar bunlar çokşükür yaşıyoruz bunları…
oo baya kapak atmışlar sizin eve. tansaşta yaşamalarına geberdim.
Benim yeğeniminde ciguli isimli bir hayali kahramanı vardı ayy ne gülerdim onunla ilgili bişey dese ciguli markete gitti ciguli bıcı bıcı yapıyor ciguli uyuyo ses yapma ama çok şeker oluyolar 🙂
hay ismine qurban:) adamın adı bile komedi yaaa
Aman, günü kurtarayım derken, Hayali arkadaşlara, hayali ikizlere çok yer vermeyin, siz yine de unutturmaya çalışın. Kardeşiniz olumlu bir örnek olmuş ama ben ‘Sana Gül Bahçesi Vadetmedim’ isimli bir kitap okumuştum, orada çocukluktan itibaren hayali arkadaşları olmasına ailesiinin göz yummasının sonunda ergenlik çağında, artık kafasındaki arkadaşlardan hayali bir ülke, krallık kurup, akıl hastanesine kadar giden bir hayat hikayesine tanık oldum. O kitabın konusu tabii. Ama; benim de kızım biraz daha dillenince hayali bir arkadaş edinecek belkide ve baştan masum görünse bile, ben bundan korkuyorum. Paylaşmak istedim.
Sevgiler…
yok guzelim yaa bu donemde normalmis.baktim.iyi gecinmek lazimmis kendileriyle
annemin komşusunun tobi diye bir köpeği var. annemlere gittiğimizde peri ne zaman yemeğini yemese “tobiiii,bak peri yemeğini yemiyor, gel sen ye” ya da “dur dur sen yeme tobi, bak peri yiyecekmiş yemeğini” gibi şeyler söylüyoruz. geçenlerde tobi ile bahçede karşılaştık. benımkı elindeki simidi arkasına saklayarak bir yandan da parmak sallayarak hmmmmm!!! diye hayvanın üstüne üstüne bir yürüdü kiiii:)))))))
haha valla benimkiler de eminle maşuma pek hınçlılar.karşılaşacaklar diye korkuyorum yemin ederim yolarlar bebeleri
ama şunu söyleyeyim, ben tırsarım öyle hayali arkadaştan falan. bazen benimki boşluk bir yere bakıp kendi kendine mırıldanıp sırıtıyor falan da bildiğim bütün duaları okuyorum içimden valla:)))) aman haaaa!!!
:))))))))))))) ben de tırsmıyor değilim hani
vallaha ben de tirsarim oyle hayali arkadastan filan :p Allahtan bizimkiler hic oyle islere bulasmadilar :p
muska mı yaptırsam hehe
gülmekten koptum yaa.. hele de sebahatın pazarda satılması falan:)))