Evcilik

Çocuklar için oyunun ne denli önemli olduğunu öğrendiğimden beri her fırsatta oyun alanı açmaya çalışıyorum bebelerime. Oyun oynamak çocukların bedensel, psikolojik, sosyal ve zihinsel gelişimi açısından çok önemliymiş. Özellikle serbest oyun şartmış. Çocuk oyunla hayatı öğrenirmiş, stres atarmış, problemlerine çözüm bulurmuş. Bu yüzden gün boyunca “Oyun oynayın ulen!” diye bağırıp duruyorum bebelere. Peki lafımı dinliyorlar mı? Hmm. Pek sayılmaz!

Çocukları büyütürken yaptığım en büyük hata sanırım onlara aşırı ilgi göstermek oldu. O kadar fazla ilgi gösterdim, o kadar gereksiz atraksiyon yaptım ki kendi başlarına eğlenmeyi hiç öğrenemediler. Dört yaşını bitirdiler, daha şöyle adam akıllı bir oyuna dalıp oynadıkları olmadı. Sürekli benden bekliyorlar eğlenceyi. Göbek bağları sanki hiç kesilmemiş gibi hep yapışık haldeyiz. Mesela ben şu satırları yazarken kız sol kolumun dibinde resim çiziyor, oğlan da sağ bacağımın üzerinde araba sürüyor, ara sıra da miyavlayıp ayağımı yalıyor. Iyyy.

Bazı anneler 1,5 yaşındaki çocuklarının kendi kendilerine oyalandıklarını söylediğinde şaşırıyorum. Benimkiler oyun oynayacak dahi olsalar, daima beni istiyorlar oyunlarının bir köşesinde. “Anne hadi araba vurdurmaca oynayalım, senin bacağın araba olsun, ben arabamla ona çarpayım,” diye gözümü açıyor sabahları oğlan. Ya da “Hadi evcilik oynayalım,” diye tutturuyorlar. Rol dağılımı hep aynı. Kız anne oluyor, oğlan baba, ne hikmetse bana da hep köpek rolü düşüyor. Ona da tamam, köpek olayım bir köşede kestireyim diyorum, yoooo, hiç olur mu? “Bak köpek ben şimdi sana yemek yapmışım, sen beni görünce havlayacaksın, tamam mı?” HAV HAV! “Tamam köpek, şimdi de ben kapıyı çalayım, sen aç. DİNA DA DOOON DİNA DA DOOON. Ama köpek açmadan havla. Tekrar. DİNA DA DOOON, DİNA DA DOOON.” Olur ya kırk yılın başı insani bir rol kaptıysam onda da kafama göre davranmam, aklıma geleni söylemem yasak. İki küçük suflör var evde sürekli beni ibikleyen. Onu demeyeceksin, bunu diyeceksin, hadi şimdi de şunu de, ben şöyle diycem, sen böyle diycen… Dört senedir oyum oyum oynatıyorlar beni. Ben bebeyken oynamadım bu kadar oyun be!

Geçenlerde kıza bir mutfak seti ısmarladım. Toyyz Shop‘tan. Barbie Mutfak Şefi. Görünce sevinçten deli oldu. Oğlan da ne zamandır -nereden duydu bilmem- robot robot diye tutturmuştu. Ona da bir robot aldım. Kumandası var, yürüyor, oğlan evde köpek gezdirir gibi robotunu gezdiriyor. Bu aralar şükür Allah’a, yeni oyuncaklarına dalıp beni biraz unuttular.

Yuvayı dişi kuş yapar diye boşa dememişler, kız “Gel kardeşim, evcilik oynayalım,” dedi bir gün. Oğlan da robotunu aldı gitti. Kız anne oldu, oğlan baba, robot da bebe. Bir de köpek var tabi. Hamdolsun ki köpek bu sefer ben değilim. Kızımın küçük köpeği Badem oyunda. Hep birlikte oynuyorlar. Ay nasıl sevindim ben de. Hemen attım kendimi yatağa, biraz dinleneyim dedim.

Bizimkiler oyuna başladı ama kırk kavgayla. Gelin hanım pek kaprisli. Eli belinde cik cik cik ötüp duruyor. Bir yandan bebesinin ağzına yemek basıyor öte yandan herife laf yetiştiriyor. Oğlan da efe, “Bak çakarım mutfağına Melikeaaağ, bir tekme atarım görürsün,” diye tehditler savurup duruyor. Kavga ettikleri mevzular da efden püften ha. Vay efendim, oğlan kapıyı çalarken zırrr demiş, o telefon muymuş, dina da doon denecekmiş, vay efendim oğlan tabaktaki yemeği yememiş içmiş, hiç yaprak sarması içilir miymiş, vay efendim kız servisi pembe tabakla yapıyormuş, mavi tabak yok muymuş, erkekler pembe tabak istemezmiş…

Oyyy oy dedim onları izlerken en yurdum teyzesi edamla. Bu yeni nesil ne kadar şükürsüz, ne kadar sabırsız, ne kadar geçimsiz… Boşanmaya mazeret arıyorlar resmen. Baktım iş ciddiye bindi, oyun kavgaya doğru gidiyor, az sonra keyfim bozulacak, biraz nasihat ettim iki tarafa da. Evciliklerde olur böyle ufak tefek şeyler, karşındakinin artısını eksisine koyacaksın, kusurunu örteceksin, öyle her vırta zırta yuvayı yıkacaksanız ohoooooo dedim.

Bir yandan da dua ediyorum Allah’a. “Allah’ım sen yavrularımın evine geçim ver, huzur ver. Onları dirlik düzenlikten ayırma. Bu yuvayı uzun soluklu et, ağızlarının tadını bozma, kötülere uydurma… Ben de şuracıkta birazcıkın keyif çatayım. AMİN.”

Sonuç ne mi oldu? Eee itin duası kabul olsa gökten kemik yağar diye boşuna dememişler. Daha üç dakika geçmeden ayrıldı bizimkiler. İkisi de anasının evine döndü. Dertleri de dert olsa bari: Oğlan köpeğin çayını içmiş de!

sofra adabı
sofra adabı

 

25 yorum

  1. hep duyuyosun ama bide ben söyliym HARİKASIN SECCEEEE =))) yine çok güzel.benimde ikiz yeğenlerim var ÖYKÜ MELİSİM VE MUSTAFA YAĞIZIM bizimkiler daha 8 aylık onları kendi evladım kadar seviyorum.7sene sonra bulduk diye değil çok tatlı, çok bal, çok sevimli olduklarından.neyse gelelim asıl konuya benim kızım daha 1 yaşında kendi başına oynuyo bana hiç yapışmaz sadece uykusu varsa karnı açsa eteklerime yapışır.ama galiba benimki fazla özgür kız

  2. Secce seni tebrik ederim ben oglum (4) kizim (1.6)aylik ben onlarla hoc evcilik oynamadim bende o ureticilik yok ama dun gece cocuklarla iletiism hakkinda bi yaz okudum bende bi karar aldim ogluma yemek seti alicam mutfak esyasiyla oynamaya yemek yapmaya bayiliyor benutfaktayken hemen dibimde bitiyor yardim ediyim anne diye ama erkek cocugu kiz oyuncagi ile oyniycak ikilemde kaliyorum sence aliyimmi sen bu konuda bilgilisindir bana bi akil vrirmisin ?

    1. Ay oynasın tabi.önemli olan kız erkek oyuncağı meselesi değil çocuğun kendine biçtiği rolmus oyunlarda.anne değil de ünlü bir şef olarak yemek pişirir o da. 😉 iyi eğlenceler

    2. Mutfağa heyecanlanan erkek çocuk gibi güzeli var mı! Çok pembe, çok simli olup bu işlerden soğutmasın derseniz İkea’nın yemek setleri çok güzel. Tencereler filan metal, tabaklar da çok çok kalın seramik. Hem gerçekçi hem de cinsiyeti yok 🙂

  3. ikinci paragrafta söz ettiğin -afedersin ama- eşekliği bende yaptım selcen benim kız da 4 yaşında kendi kendine oynamıyor ya… dünya oyuncak var kur bi oyun oyna hayal dünyan zekan gelişsin dimi yok anacım yok… çok dertliyim valla 🙁

  4. secce benimkiler 33 aylık bir kız bir erkek nasıl oyun kuracağımı ne şekilde ikisiyle birlikte zaman geçireceğimi şaşırdım özellikle 1 aydır hiç bir şeyi paylaşmayıp çok geçimşiz oldular bana yardımcı olursan sevinirim cnm

    1. Baharcim doğal ortamlarında kendi kendilerine birlikte oynamiyorlar mi? Çocukların diğer çocuklarla birlikte oynaması biraz zaman alıyor. Beninkiler 3,5 gibi başladı.o zamana kadar paralel oynuyorlar.ikisini ayni oyuna katmak için uğraşma.biri yaninda araba sursun öteki obur yaninda lego oynasın mesela.kim neyi seviyorsa. Ben kavga ettiklerinde hircinlik yaptiklarinda birbirlerine zarar verdiklerinde ayrı odalara koyuyorum.

  5. Meraba ben yeni katildim araniza.yazilariniz cok guzel gercekten.benimde iki yasinda ikiz kizlarim var.yalniz bisey dikkatimi cekti Secce hanim,iki kardesin evcilik oyuninda kari-koca rolu oynamasi uygun mu?yani ben belki farkli bi açıdan bakiyorum ama boyle konularda cok titizlenirim arkadaslarimin cocuklarinda garip harektler gordum oyuzdn korkarim yani.hep gozunun onunde oynasinlar bence…insallah yanliz anlasilmaz dediklerim,tabikide onlar kardeş.amma velakin simdiki cocuklar beklenmedik harektler yapiyorlar.

    1. Aysimacim onlar anne_baba oynuyorlardı doğal olarak.birbirlerine hitaplari annesiii, babasiii. Ben espri katmak için kari koca gibi görüyor yazdım.

  6. yazı içinde reklam görünce tüm hevesim kaçıyor. ısmarlama yazı hissiyatı gelince geri kalanı okuyamıyorum güzel, komik olsa bile. 🙁 ama reklam almak en tabii hakkın secce. kolay gelsin.

  7. duygularına,kelimelerine sağlık selcen.Ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi.Bu arada kız kıvama gelmiş,oğlanı çekip çeviriyor.Bu erkek milleti tek bırakmaya gelmez.Rahat günlerin kapıdadır inşallah.DArısı başımıza olsun 🙂

  8. bu arada buzadam yorumunu buraya yazmışım 🙂 neyse bıu kadarcık kusur her ikiz annesinde olur ,di mi?

ayşe için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.