Geçen gün bebelerle eski videoları izledik. Yemek yiyişlerine bakarken gülmekten gözümüzden yaş geldi. Kafalarıyla direk dalıyorlarmış tabağın içine. Çiğneyip çiğneyip atıyorlar. Her yemek saça kür, yüze maske. Burun deliklerine, kulak kepçelerine kadar yemek dolular. Iyyy dediler izlerken, “Ne kadar iğrenç yemek yiyormuşuz.” Ziyan olmasın diye atıp tükürdüklerini de toplayıp yediğimi söyleyemedim artık. 😉
Kurtlu Anadolu Kadınından İngiltere Kraliyet Ailesi Varisi Prenses Charlotte’ye Dünür Düşme Mektubu
Sevgili Kate, Nasılsın, iyi misin? Efendin, evlatlar, hanımannen hep iyilerdir inşallah. Bizi sorarsan biz çok iyiyiz elhamdülillah. Dünya meşgalesi, uğraşıp duruyoruz işte. Biliyorum bugün hafta başı, sen de pazartesi temizliğiyle meşgulsündür, hafta sonu herifler evdeyken ne kadar batıyor evler değil mi? Aman Allah yokluklarını göstermesin, herifleri evde de oturtmasın şekerim. Boşuna dememişler kârı içeri, kendi… Okumaya devam et Kurtlu Anadolu Kadınından İngiltere Kraliyet Ailesi Varisi Prenses Charlotte’ye Dünür Düşme Mektubu
Sinema qeyfi!
Yanılmıyorsam dördüncü sınıftaydım. Bir akşam babam geldi. Size bir sürprizim var dedi. Şu mu? Bu mu? Hiç biri değil! Ne ola ki? “Giyinin bir yere gideceğiz!” Ora mı? Cık. Bura mı? Cık. Sinemaya gittik! Evde Tek Başına’ya. Bayılmıştım. Ay ne anlatıp durmuştum herkese yaa. Tabi bir kere tadını alınca durup durup sinemaya gitmek istemiştim. Annem… Okumaya devam et Sinema qeyfi!
Ağır ceza!
Geçen hafta çok hastaydım. O kadar hastaydım ki bir ara artık bir daha iyileşemeyeceğimi, yatalak olduğumu falan düşünmeye başlamıştım. Bebelerim büyümüş maşallah. Yemek dışında bir ihtiyaçları yoktu. Ben yattım onlar oynadı bütün gün. Tabi bu arada ne varsa döktüler, ev evlikten çıktı Dingo’nun ahırına döndü.
Yetiş Secce Bacı! – 3. Bölüm – “Beni parmağında oynatıyor!”
Bazen eski yazılarımı okuyorum. Ne kadar şiddet içerikliymiş bebelerim ya! Zaten gebeler girmesin diye not bırakmıştım bir ara blogun kapısına. Aradan dört buçuk sene geçti. Şimdi bakıyorum da ne kadar –maşallah- akıllı uslu oldular. İnsan gerçekten de hayret ediyor.
Barbie
Küçükken epey oyuncağım vardı. Ay tabi şimdiki çocukların oyuncak sayısıyla hayatta kıyaslanamaz ama yine de akranlarıma göre şanslı olduğum söylenebilir. Babam yurt dışına giderdi. Dönerken burada kimsede olmayan oyuncaklar getirirdi. Ama hiçbir zaman bir Barbie bebek getirmedi! Ne kadar istemiştim oysa. O neymiş öyle, nesi bebekmiş onun, kadın gibiymiş, bebek dediğin ayakta sallanırmış, yemek yedirilirmiş.… Okumaya devam et Barbie
Evreka Evrekaaaa! Nihayet bebeleri uyutacak formülü buldum!
Ne zamandır uyku gözümde tütüyorsun kategorisine bir şey yazmadığım için artık uyuyabildiğimi sanıyorsunuz değil mi? Yanılıyorsunuz! 5 yaş 4 aylık bebelerim hâlâ beni uyutmuyor. Gerçi kızın hakkını yemeyeyim. Bebekken en çok çektiren oydu ama şimdi oğlanla yer değiştirdi. Zaten anayı uyutmama konusunda ikizler nöbetleşe çalışır demiştim ya. Hah işte uzun süredir sıra oğlanda.
Babalara rehber – 5. Bölüm: Çocukların okullu olmalarıyla ilgili bilinmesi gerekenler
(Daha önceki babalara seslenişlerim için bkz: 1, 2, 3, 4) Sevgili hemcinsim, Okullar açıldı, gözün aydın. Artık bebeleri okula salıp bir keyif kahvesi yaparsın. Yooo mu? Niye kız? Heaaa. Anladım ben senin derdiniii. Bebeyle ayrı, okulla ayrı, öğretmenle ayrı uğraştığın yetmezmiş gibi bir de herifle birbirinize girdiniz değil mi? İnan ki yalnız değilsin. Şimdi bırak… Okumaya devam et Babalara rehber – 5. Bölüm: Çocukların okullu olmalarıyla ilgili bilinmesi gerekenler