Unisex hayatımız

İkizlerim olacağını öğrendiğimde, çocuklarım için ikisinin de aynı cinsiyetten olmasının daha güzel olacağını düşünmüştüm. İkisi de kız ya da erkek olsaydı bence daha “kardeş” olurlardı. Tabi bu çıkarımı yaparken kendi iki bacımı ve didişe didişe büyüdüğümüz ağabeyimle olan ilişkimizi göz önünde bulundurmuştum. Biri erkek, biri kız olduğunu öğrendiğimde de “Yaşasın, ikisini de tadacağım!” diye sevindim.… Okumaya devam et Unisex hayatımız

Hatırlayınca gülmek güzel, yaşamak asla!

Bizim için çok zor olmasına rağmen şimdiye kadar bebeklerimi kontrole doğdukları ve yenidoğan yoğun bakımında kaldıkları hastaneye götürdük. Başka bir doktorda içimiz rahat etmedi. Bugünlerde on sekizinci ay kontrolüne gitmemiz lazım. Dün öğrendim ki yoğunluktan dolayı artık bir yaşından sonra bebeklerin takibi orada yapılamayacakmış. Evimize yakın, güvendiğimiz bir doktora gitmemizi önerdiler. Bir yandan sevindim. Çok… Okumaya devam et Hatırlayınca gülmek güzel, yaşamak asla!

Uykusuzum demiş miydim?

Hep uykusuzluktan şikâyet ettiğimin farkındayım. Aslında bunlar benim süper günlerim. Bundan beter olduğum günlerde bir blogum yoktu da yazamadım. Hoş yazmayı bırakın, bilgisayarın düğmesine bile basacak halim yoktu o zamanlar. En son uyuduğumda bebekler kuvözdeydi. Ne kadar doğru düzgün bir uyku çekebildiğimi siz tahmin edin. Lohusalığın da etkisiyle durup durup onlar için üzülüyor, ağlıyordum. Ben… Okumaya devam et Uykusuzum demiş miydim?

Hık demiş burnumdan düşmüş!

Bebelerimin biri 1500, diğeri de 2000 gramın altında kuvözde yatarlarken ilk kez “Kime benziyorlar?” sorusuna muhatap kaldım. Cevabımı gayet açık ve net hatırlıyorum: “Henüz insana benzemiyorlar!” Gerçekten de benzemiyorlardı. İnsanlar prematüre bebeği normal bebeğin küçük ebatlısı sanıyor. Hâlbuki onlar henüz bebek değil cenin kıvamında. Dediğim gibi bırakın birine benzemeyi, tam olarak insana bile benzemiyorlar. Benimkilerin… Okumaya devam et Hık demiş burnumdan düşmüş!