İnanamıyorum!

Geçen akşam mutfağı topluyorum. Babaları yok. Neredeydi acaba? Hatırlamıyorum. Çocuklar içeride oyun oynuyor. Oğlan yanıma geldi: “Anneciğim, yatağını dağıtabilir miyiz?” dedi. Bizim evin klasik sorusudur bu. Yatma vaktinden önce yatağımı dağıtmalarına izin veriyorum. Önceden gündüz de dağıtırlardı. Uzun süredir sadece gece dağıtımına izin var. Böylece hem benim sinirlerim daha az yıpranıyor hem de onlar yatak dağıtma mutluluğundan geri kalmıyorlar. Bir de tabi son enerjileri de çıkıyor, gece çabuk sızıyorlar.

“Evet,” dedim. “Hava kadardı, yatma saati yaklaştı, artık dağıtabilirsiniz.” Sevinçle fırladı içeri. “Kardeşiiiiiimmm, kooşşş, annemin yatağını dağıtabilirmişiz!” İkisi iki taraftan çığlıklarla yatağa koştular. Çocuk milleti garip bir şey, yıllardır değişmeyen rutinimiz bu ama hâlâ her yatağımı dağıtışta, üzerinde her zıplayışta böyle neşe doluyorlar. Birkaç kere ben de denedim, zevkli harbi de bi esprisi yok yani her gece her gece. Bal yiyen baldan usanırmış ama yatak dağıtmaktan usanmıyor benim veletler bir türlü. Tuhaf.

İkisi bir tepiniyorlar yatakta. Mutfaktan duyuyorum ben de. Yorgan yastık birbirine girmiştir yine. Hatta nevresimin içine de giriyorlar. Mutlulukla bağırış çağırış. Zıp zıp zıp faslı başladı. Demek ki canı çıktı yatağın. Dağıtılmadık bir yeri kalmadı. İyice pilav oldu. Şimdi de üzerinde tepiniyorlar. Neşeyle, kahkahalarla.

O sırada hiç olmadık bir şey oldu. Bir tangırtu tungurtu. Oğlan felaket bir şekilde ağlamaya başladı. Belli ki canı çok yandı. Kız çığlık çığlığa beni çağırıyor. Hemen içeri gittim tabi.

Efendim, oğlan yatağın başına çıkıp oradan yatağa atlarken dengesini kaybetmiş, bacağı duvarla yatak başı arasına girmiş. Baldırının iç kısmı küçük parmağım kadar soyulmuş. Hani eskilerin “E şeytan burnuna ossurdu tabi o kadar harekete,” dediği durum var ya. Aynen ondan olmuş işte. Nasıl da ağlıyor yazık.

Kucağıma aldım, sakinleştirmeye çalıştım. Hiç susacak gibi değil. Gayri ihtiyari ayağıma bir yastık aldım. Sallamaya başladım. Uzun zamandır sallamıyordum oğlanı. Kocaman olmuş yahu. Bacakları iki kat oluyor artık sallanırken. Önceden karnıma değmezdi. Hatta daha da önceden diz kapağıma anca gelirdi. Hatta daha da önceden ikisini bir alıp da sallardık ayağımıza.

“Ahmediiimm,” dedim, “Ne kadar büyümüşsün sen. Önceden sen ağlayınca sakinleşmen için ayağıma alır sallardım. Şimdi ayağıma sığmıyorsun.”

Biraz sakinleşir gibi oldu. “Ben küçükken sen beni hep ayağında mı sallardın?” dedi. Oo balık oltaya geldi, harika! “Evet,” dedim, “Sana biraz küçüklüğünü anlatayım mı?”

Yaramaz çocuk dinlemekten sonra en çok sevdikleri şey: Bebekliklerini dinlemek. Ağlamayı bıraktı, burnunu çekiyor sadece. Anlatmaya başladım ben de. Kız da yanıma oturdu. Oğlan ayağımda.

Siz küçükken Ahmiş hep “Beni babam şallasın” derdi. Baban onu ayağına alırdı. Ben de Meleği sallardım. Sonra baban uyuklamaya başlardı. Ahmiş de ayağından yuvarlanır pırrr diye kaçardı. Baban poposundan yakalardı. Tekrar ayağına yatırır “Şimdi seni zebrande ediceeeem,” der hoplata zıplata hızlı hızlı sallardı. Sonra yine yavaşlardı. Yine uyuklamaya başlardı, yine Ahmiş pıırrrr diye kaçardı.

Kaçma kısmında oğlan kahkahalara boğuluyor. “Yine anlat anne, yine anlat!”

Baban seni yakalardı. Battaniyeye sıkıca sarardı kaçma diye. Kafanı bile kapatırdı. Başlardı sallamaya. “Seni zebrande edicem!” Sallardı, sallardı, sallardı…. Yine uyuklamaya başlardı. Biraz yavaşlayınca da sen pırrr diye kaçardın.

Kahkahalar kahkahalar.

“Peki ben ne yapardım, anne?” dedi kız.

Seni emzirirdim. Emmen bitince “Bay bay memmeee,” derdin.

Bay bay memme mi? Puhahaha! Kahkahalar kahkahalar.

Başka ne yapardım?

Şunu yapardın.

Başka başka?

Bunu yapardın.

Kahkahalar, kahkahalar…

Saatlerce bebekliklerinden konuştuk. Gece nasıl uyumazlardı, ne yaramazlıklar yaparlardı, biberondan içtiklerini nasıl suratıma pıskırtırlardı, uyutmak için neler yapardık, neler oynardık…

Her hikâye sonunda kahkahalar, kahkahalar…

Sonra babaları geldi. Aynı heyecanla ona anlattılar. “Babacım, biliyor musun biz küçükken ne yaparmışız?”

Onların kahkahaları birbirine karışırken gözlerim doldu benim. Nasıl da büyüdüler yahu. O minik bebeklerin şimdi sabah kalkıp okula gittiğine inanamıyorum. Gece saatlerce ayakta sallanan bebeklerin artık kendi yatakları olduğuna, yatağa girince bir ağızdan Fatiha okuyup uyuduklarına inanamıyorum. Gecenin bir yarısı, diken gibi saçlar, kıpkırmızı gözlerle mama hazırladığım bebeklerin artık bırakın kendi kendilerine yemek yemeği, yemek hazırlarken bana yardım ettiklerine inanamıyorum. Sokakta bir o tarafa bir bu tarafa koşup sırtımdan der döktüren bebeklerin aklı başında oyun oynadıklarına inanamıyorum.

O küçücük bebeklerin bu çocuklar olduğuna inanamıyorum.

Dakikaların bile geçmediği günlerle yılları devirdiğime inanamıyorum.

Hiç bitmeyecek sandığım günleri nasıl geride bıraktığıma inanamıyorum.

Ne ara geçti bunca zaman, ne ara büyüdü benim minnacık bebeklerim…

Vallahi de billahi de inanamıyorum!

IMG_2273
kahvaltı- yılllaaar önce-13. ay

28 yorum

  1. Benin oğlumun sohbet etmekten en çok hoşlandığı konu bebekliği.. Geçen gün ilk konuştuğu kelimeleri ve aslında ne anlama geldiklerini konuştuk çocuk kahkaha atmaktan çatlayacaktı :))

    Kesinlikle bende inanamıyorum.. Anne(aniii derdi) bile diyemeyen bir çocuğun en güzel sohbetleri yapacağım çocuğa dönüşeceğine.

    İnanamıyorum bende bana göre önemsiz bir şey için ağlarken teselli ettiğim çocuğun gün gelip üzgün olduğum anda sarılı sırtımızı sıvazlayarak geçecek anneciğim geçecek diye beni teselli ettiğine. Zaman bir su misali..

    1. 🙁 eşyaların tek tek evden çıkışı. inanılmaz yaa. allah hep güzel günlerini göstersin inşallah.

  2. benim gibi kuzusuna 1 yaşında kavuşanlar için de en korkulu soru bu!! bayılıyor tabi bebekliğini anlatayım ama çok küçüklüğü yok ki anılarımızda… kardeşimin yeni bebeği oldu, tabi benimkinde başladı yeniden sıfır km bebek soruları… aslında herşeyi bilmesine rağmen tekrar tekrar aynı şeyleri sorması bazen duymak istedikleri bu değil ondan galiba diye düşündürüyor beni… hep o şen kahkahalar olsun hayatlarında inşallah

    1. ah seldacım. ne şanslı bir çocuk o maşallah. çok duygulandım. 1 sene geç başlamış ama uzun güzel bir ömrünüz olsun inşallah.

  3. secce yine her zamanki gibi harika anlatmışsın.Bizim de bugünlerde eşimle konuştuğumuz nokta zaman ne çabuk geçti de bunlar büyüdüler.İkizlerim doğduklarında minnacıklardı pramatüre doğmuşlardı.Bebek görmeye gelenler kıyafet getirirlerdi.Elime alırdım bunları giyeceği zamanları görürmüyüm diye.Kıyafetler de 6 aylık civarı.Şimdi bakıyorum da kendi kendilerine oyun oynuyorlar.Yemeklerini yiyebiliyorlar.Sonra ellerimi açıyorum Rabbim sana sonsuz şükürler olsun.Bunları sağlıklı bir yaşa getirdiğin için diye.Rabbim hepimizin evlatlarının güzel günlerini göstersin inşallah.Evinizden kahkaha hiç eksik olmasın.

  4. Butun yorumlara dualara amin diyorum. Benim bebegim 15 aylik benim bile gözlerim doldu. Bu hali bile inanılmaz. Konusmaya çalışıyor derdini anlatıyor ne zaman bu kadar büyüdü diyorum. Demekki her donem bu cümleyi kuracagiz “bu çocuk ne zaman bu kadar buyudu ” Allah saglik huzur versin

    1. evet, hep böyle diyeceğiz. ne çabuk büyüdüler 😉 uzun, güzel yıllar kuralım inşallah bu cümleyi 😉

  5. Zaman hakikaten hızla geciyormuş. Benim kızım henüz 10,5 aylık. 40 ı çıkmadan Yarabbi bu bebek ne zaman büyüyecek diye düşünürdüm. 26 günlüktü hastaneye gitmiştik. Asansörde 3 aylık bir bebekle annesi vardı. Bebek gözüme kocaman göründü. Ay ne güzel büyütmüşsünüz siz, 3 aylık bebek böyle mi oluyor ben de görecek miyim o günleri acaba diye annesiyle ufak bir konuşma yapmıştık. 3 aylık ya bebek de kocaman dediğimiz. Şimdi benim bebeğim 10,5 aylık ama bana minicik geliyor. 5 yaşında da minicik olacak 15 yaşında da sanırım.

  6. Benim oğlum 4,5 yasında, o da bebekliğinden bahsetmekten cok hoslanıyor ve soru soracağı zaman ” Anne ben eski zamanlarda en çok hangi rengi seviyordum” gibi geçmişi nitelendiriyor. Düşünsenize 2 sene önce eski zamanlarda oluyorda ben 20 sene önce için nasıl bir cümle kuracağımı bilemiyorum… yüzyıllarrrr önceeee gibi mi acaba 🙂

    1. benim oğlum da anneannesinin gençlik resimi görüp “anne bu anneannemin bebekliği mi?” diye sordu

  7. Geçen Namık Kemalin kabrine gitmiştik Bolayır da oglum neden öldü dedi yaşlandı dedim.
    Anneannemde ölecek mi anne dedi, neden dedim o da yaşlı ama çok da değil aslında dedi.
    Tahmin ettiğniz gibi bu konusmayı asla anneme aktarmadım tamam biyolojik yaşı 60 ama o halen ruh olarak 35 te , terliği yerdik mazallah

  8. okurken gözlerim doldu.çok güzel olmuş yine yazdıkların . benimde 12 yaşında kızım var bende hala onu bebekmiş gibi kaldırıyorum ama bazen çıldırtıyor ergen triplerine giriyor. Rabbim evlatlarımızın acısını göstermesin isteyen herkese versin .

  9. merhaba secce,ilk tanışmamız sanırım lohusalık depresyonum ile cebelleşirken olmuştu.itiraf etmeliyim ki o dönem ‘elalem 2 taneyle uğraşıyor,sen biriyle mi baş edemeyeceksin’ şeklinde bi umut ışığı olmuştunuz bana.o gün bu gündür takipçilerinizdenim.ben öyle sağa sola yorum yapan biri değilimdir ancak sizde farklı bir şeyler var insanı çeken.reklam kokan,kendini öven,samimiyetsiz bir tarzınız olmadı hiç.kaleminiz kuvvetli,diliniz çok akıcı,içinizden kaleminize(klavye mi demeliydim)yansıyanlar sizi ve kişiliğinizi ortaya koyuyor…hülasa seviyorum sizi…hoşçakalın…

  10. Bize de nasip olacak mı acaba o günleri görmek..?? Evet Rabim ömür yazmışsa olacak ve ben de ne çabuk geçti diyeceğim diğer anneler gibi.ama Şu an özellikle geceleri çok zorlandığım için bir an önce herşey yoluna girsin istiyorum,bir yandan da biliyorum bu günler,bu minik haller geri gelmeyecek,o yüzden büyümesinler istiyorum.Ah kuzularımızla hep güzel günler yaşayalım hepimizzz inşaallah.İmza bi dost şaka şaka sessiz takipçi:))

  11. Sen böyle anlatıyorsun ya secce benim de ikiz doğurasım geliyor sanki önceki tazılarını hiç okumamışım gibiyazma böyle güzel güzel daha ikinciyi düşünmezken pırtlatıcam ikizleri so ra düşünürüm artık elim kafamda:-)

secce için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.