Bahar temizliği…

Bu aralar çok yazamadığımın farkındayım. İş yetiştirdiğimi düşünüyorsunuz, değil mi? Aslında evet, bu ara epey iş teslim ettim. Rüya Postacısı’nın üçüncü kitabı çizer ablasının elinde. Ayrıca yeni bir seriye başladım. Onun ilk kitabının resimleri çiziliyor. Başka yerlere de bir iki yazım vardı. Sürprizler yolda. 😉 Şubat tatilinden önce elimdeki her işi teslim etmeye çalıştım. E… Okumaya devam et Bahar temizliği…

Gürültü Kirliliği

Ağabeyimle benim aram bir buçuk yaş. Tahmin edeceğiniz gibi büyürken anamı delirtmişiz. Annem hep der ki “(Siz küçükken) Güneş batarken tüylerim diken diken olurdu.” Yok canım, gece kurt kadına falan dönüşmüyormuş. Ya da ben öyle umuyorum. 😉 Sabaha kadar ağabeyimle konser vereceğiz ya ondan strese giriyormuş kadıncağız. Hay Allah. 😉 Malumunuz, benim bebelerim de hiç… Okumaya devam et Gürültü Kirliliği

Karne Yarışması Birincisi

Günlerdir bir türlü bloguma girip karne sayımı yapamadım. :/ İşin aslı ikinci dönem bizi çok fena vurdu. Ben artık okumayı söktükleri için her şey kolaylaşacak diye düşünürken pazartesiden beri gelen ödevlerle gözlerim pörtlemiş halde dolaşıyorum. Oku, yaz, işlem yap, say, soruları cevapla… YAV BU ÇOCUKLAR DAHA ALTI BUÇUK YAŞINDA! AYRICA BENİM DE OTUZ ALTIMA GİRMEME… Okumaya devam et Karne Yarışması Birincisi

Yayım tarihi
duyurular olarak sınıflandırılmış

Bir anne neye kızar, neye kızmaz?

Küçükken, bir kış günü, benden 4 yaş küçük kardeşimle karda oynuyorduk. Herhalde o 4 -5 yaşında; ben de 8-9 yaşındayım. Buzlu bir yer vardı, orada birbirimizi çekerek kayıyoruz. Ben onu çektim. Sonra da onun beni çekmesi için yere çömeldim. Arkasını dönüp iki elimden tuttu. Beni çekeyim derken ayağı kaydı, paat yere kapaklandı. Elleri bende olduğu… Okumaya devam et Bir anne neye kızar, neye kızmaz?

Yarışma: Akdeniz Karadeniz, Karnemizi İsteriz!

Şu yaşıma geldim, hâlâ Akdenizle Karadeniz’in karneyle olan bağlantısını kuramadım. 😉 Gerçi artık tedavülden kalkmış bu tezahürat sanırım. Bebelere sordum, “Akdeniz, Karadeniz diyor musunuz karne almadan?” diye. “Yoo, sırada oturup bekliyoruz,” dediler. Hayret! Halbuki her şey parti havasında gerçekleşiyor bu dönemde. Hep sorduğum soruyu sorayım, acaba bu bebelerin düğünü nasıl olacak?

Yayım tarihi
duyurular olarak sınıflandırılmış

Biraz panik lütfen!

Ben çok panik bir insanım. En ufak şeyde elim ayağım tutuşur. Yıllar önce, sanırım üniversiteye gidiyordum, bir arkadaşıma gittim. Onun da küçük bir kardeşi vardı. İlkokula giden. Biz çene yaparken küçük kız içeride ağladı mı ne oldu, ablası yanına gitti. Kardeşini alıp biraz telaşla yanıma geldi, bana “Kardeşime tığ batmış, annem görmesin panik olur, yardım… Okumaya devam et Biraz panik lütfen!

Yeni yıl, yeni program

Kendimi bildim bileli acayip programlı bir insanımdır. Hep önceden planlayıp yazarım, şu yapılacak, bu yapılacak diye. Hatta o kadar çok şey yazarım ki altından kalkamam, bu sefer de kendimi suçlar dururum, vay yapamadım, vay boşa harcadım vaktimi, vay benden bir cacık olmaaaz… Zamanında terapiye gittiydim de terapist iyi de niye bu kadar yüklü bir program… Okumaya devam et Yeni yıl, yeni program

Yeni Kitaplarımız – 3 – Ansiklopediler

Ben küçükken ansiklopedi furyası vardı. Gazeteler haldır haldır ansiklopedi hediye ederdi. E biz de aldık tabi ki. Kitaplığın alt rafında dururdu. Orta okula gittiğim dönemlerde ansiklopedi okumayı çok severdim. Ama işte takıntılı bir tipim, elime alıp birini okumazdım. İlla ki ilk ansiklopedinin ilk kelimesinden başlanacak ve sırayla okunacak. Okunanlara da işaret konulacak. Aslında merak ettiğim… Okumaya devam et Yeni Kitaplarımız – 3 – Ansiklopediler