Bu hafta sonu gecikmeli bir doğum günü kutlaması yaptık. Çocukların doğum günlerinde patates piyazı, kek , börek menüsüyle büyüklerin bir araya gelip sadece kendilerini eğlendirmesine uyuz olduğumdan doğum günlerinde bebelerimiz için özel bir şey yapmak istemiştim. Nicedir İstanbul Akvaryum’un adını duyuyordum. Komşunun kavanozdaki iki balığının başında rahat 45 dakika harcadıkları için koskoca bir akvaryumun bebelerimin çok ilgisini çekeceğini düşündüm. Uzun süredir babaları hafta içi, hafta sonu kesintisiz çalıştığından gitmek anca nasip oldu.
Pazar günü sabahın köründe akvaryuma damladık. Açıkçası ben her ne kadar girişte dünyanın parasını da alsalar memleketimin Ali Baba’nın çiftliği kıvamındaki hayvanat bahçelerine alışık olduğumdan çok bir beklenti içine girmemiştim. “Ayol bizim yaptığımız akvaryumdan ne olacak bir ara balık haline gitsek daha çok çeşit görürüz nihaha,” diye kendi kendime gülüyordum. Sonuç: UTANDIM! Valla ne yalan söyleyeyim süper bir iş çıkarmışlar.
Bebelerime gelince: Valla seneye doğum günlerinde patates piyası, kek, börek yapıp eşi dostu çağırıp çene çalmaya karar verdim. Zira bizimkilere yine yaranamadım. İlk başta değişik ortam ilgilerini çekti. Arabalarından indirdim, yakından görsünler, keyiflerince gezsinler istedim. Tabi yine hata ettim. Bebelerin dikkatini çekebilmek için her camın önünde “Aaaaaaaaaa annecciiiiiiimmmmm baaaaak balııııık,” demem sadece ilk üç balıkta söktü, sonra hiçbir işe yaramadı.Oğlan kaçtı gitti. Kız da kuncuuuuu (kucak) diye zırladı. Babaları akvaryum gezisinde (!) olduğu için ikisiyle uğraşmak da her zaman olduğu gibi bana kaldı. Kız kucağımda oğlanın peşinde koşarak hızlandırılmış turda geziyi tamamladım. Eve dönünce “İki bebenle akvaryum gezisi senin neyine, otur evinde,” diyerek mâkus talihime küsüp bir kutu ton balığı yiyerek günü sonlandırdım.
bizimkilere okuduğum bir masalda nehir ve balıklar var, dün nehir kenarına gittik ama hava kararmıştı, ben kıza masalda anlattığım gibi olduğunu söyleyince pek bir ilgi ile baktı ama göremedi, gündüz tekrar götürücem, ilgilerini çekeceğe benziyor.
ben de ay bak bu nemo ay bak bu pingu diye uğraştım ama ilgilenmediler:)
yaa çok kısa olmuş bu yazı:)) hani hamsi muhabbeti?? uzat uzat,damağımda kaldı valla…
ayy yaa valla dün yazsam çok güzel yazacaktım. ilhamı kaçtı. gelir gelmez yazmak lazım:)
hımmm güzel bir yer diyosun du bakalım alalım programımıza
al al çok güzel ama mümkünse çocuksuz git hehe
çocuk milletine yaranılmaz.En iyisi önce kendini düşüneceksin.
🙂 haklısın
Pet Shop’a gitseymişsiniz daha iyiymiş. Orada kedi, köpek gırla. Hem giriş de bedava 🙂
haha doğru valla
Harika bence bunlar çocuksuz gimek en mantıklısı 🙂
🙂 bence de
yazılarınızı çok beğeniyorum. şu andaki favori blogger’ım sizsiniz 🙂
üzülmeyin ama çocuklar şimdi kıymetini anlamasa da büyüyünce anlarlar. ya da zorla anlatırsınız, fotolar var ne de olsa 🙂 keşke herkes sizin kadar düşünse çocukları.
bir de yazılarda genel olarak şunu gördüm. baba eskiden yardım etmiş ama şimdi mi yardım etmiyor. bu konu beni çok ilgilendirdi çünkü sizde kendimi gördüm:) benim eşim de bir dakika bile boş kalmaz. kendine iş çıkarır, evde de çalışır. sırf bu yüzden çocuk konusu kara kara düşündürüyor beni 🙂
güzel sözlerin için tşk ederim medukas.
baba çok yardım etti. ilk sene birlikte baktık. çünkü kendim yapamıyordum. ama ne zaman ben kendim becermeye başladığımı gördü o gün tatile çıktı daha da dönmedi.