Küçük bir çocukken Atatürk Orman Çiftliği’nin hayvanat bahçesine gitmiştim. Üzerinden yıllar geçti ama hâlâ o hayvanat bahçesinin pespaye halini unutamadım. Su aygırının suyu yoktu, arkadaş. Zavallı hayvan, suyun kaldırma kuvvetinden de yararlanamayınca malak gibi güneşin altında yatıyordu. Ara sıra hortumla su tutuyorlardı üzerine. Koca hayvanat bahçesi tezekhane gibi kokuyordu. Pislikten yürünmüyordu. Sinekler, sivri sinekler de cabası. Bir de su ürünleri kısmını hatırlıyorum. İdrar rengindeki akvaryumların içinde bir sürü balık vardı. Kokudan ve sıcaktan içeri girilemiyordu. Suları en az 40 derece vardır hayvanların. Ne bir pervane ne bir klima mevcuttu odada. Hiç olmadı insan eline bir Bülent Ersoy yelpazesi alır yeller hayvanları. Olacak iş mi bu yahu?
Sonra İstabul’a geldik. Gülhane’de sözüm ona bir hayvanat bahçesi vardı. Ali Baba’nın çiftliğinden bozma. Hayvanları sayıyorum sıkı durun: Eşek, keklik, koyun, keçi, tavuk… Bizim köye gel daha çok çeşit görürsün valla. Ara ara başka hayvanat bahçeleri de gezdim. Hepsi de adaklık kurban çadırı kıvamındaydı. Kurban bayramı öncesi büyük ihtimalle satılıyordur o hayvanlar. Hem de teşhir ürünü oldukları için biraz daha ucuza.
Ne zamandır çocukları hayvanat bahçesine götürmek istiyordum. İstanbul Akvaryum‘un adını duymuştum. Çocukların doğum günlerinde patates piyazı, kek , börek menüsüyle büyüklerin bir araya gelip sadece kendilerini eğlendirmesine uyuz olduğumdan doğum günlerinde bebelerimiz için özel bir şey yapmak istiyordum. Fırsat bu fırsat deyip doğum günü hediyesi olarak bebelerimi İstanbul Akvaryum’a götürdüm. Açıkçası komşunun kavanozdaki iki balığının başında rahat 45 dakika harcadıkları için koskoca bir akvaryumun bebelerimin çok ilgisini çekeceğini düşünmüştüm. Ama tabi yanılmışım.
Pazar günü sabahın köründe akvaryuma damladık. Açıkçası ben her ne kadar girişte dünyanın parasını da alsalar memleketimin üç beş hayvanlı hayvanat bahçelerine alışık olduğumdan çok bir beklenti içine girmemiştim. “Ayol bizim yaptığımız akvaryumdan ne olacak bir ara balık haline gitsek daha çok çeşit görürüz nihaha,” diye kendi kendime gülüyordum. Sonuç: UTANDIM! Valla ne yalan söyleyeyim süper bir iş çıkarmışlar. Gidince bayıldım, ağzım açık kaldı. Tema tema ayırmışlar koca akvaryumu. Antarktika mı dersin, Pasifik mi dersin… Canlıların tanıtıldığı ekranlar, broşürler, rehberler…. Güzeldi valla. Bebelersiz olsaydım epey gezerdim. Ama bizimkilerle çok zor oldu. Hemencecik sıkıldılar. Gerçek hayattan (!) alıntılar yaparak dikkatlerini çekmeye çalıştım: “Aaa annecim, bak pingular ailece gelmişler / Aaaa bakın Nemo var burada…” Oğlan bir ara bir minder buldu takla atıp durdu, o ara baktım ben de sağa sola. Ne kadar çok balık türü varmış canım. Benekli vatoz mu dersin, kırmızı diskus mu, limon köpekbalığı mı… Ne yalan söyleyeyim onca çeşitlilikte gözlerim hamsiyi aradı. El âlemin bütün türlerini toplayıp gelmişler de bir hamsi reyonu açmamışlar diye çok içerledim. Milli değerlerimize sahip çıkmıyoruz, arkadaş! O kadar masraf yapmışsın, koskoca akvaryum dikmişsin insan içine de iki hamsi, üç alabalık, bir dardanel ton atar, yalan mı? Hiç olmadı kafelerde Funföndü, Girandola… gibi gavur isimleri sunacağına insan hamsi tava yapar yahu. Hem temayla da uyumlu olurdu hani.
Deniz ürünlerinden sonra bir de Amazon Yağmur Ormanı yapmışlar. Beğendim! Benim oğlan da en çok o kısmı sevdi. Yerde gördüğü bir su birikintisinde zıp zıp zıpladı, sonra pat diye içine düştü, ıslandı, geziyi donsuz tamamlamak zorunda kaldı. O kısımda timsah mimsah, kurbağa, börtü böcek epey bir şey vardı ama oğlanın peşinden koşmaktan pek bakamadım.
Diyeceğim o ki her ne kadar 2,5 saatlik gezimizin sonunda kapıdan çıkışta “İçeride ne gördük annecim,” diye kızıma sorduğumda kızım “Kediiiii” cevabı vererek tüm emeğimizi dürüp elimize vermiş, masrafımızı ziyan etmiş olsa da ben bu geziyi çok sevdim. Şimdi sayın Topbaş’tan bir de hayvanat bahçesi bekliyorum. İçinde hayvanların hayvan gibi yaşayabildiği bir hayvanat bahçesi. He bi de lütfen bu sefer Sivas kangalı koymayı unutmasınlar!
kedii hahaaaaa koptum..kedi:)) mekki demişler ona hahaaha
0-2 yaşa bu yüzden para almıyorlar işte
Suni yamyamlar 🙂
Çok güzeller ama yaaa eziyet etselerde:)
çooooooooooooooook
senin kız seni kesin geçecek mizah konusunda:)
eee boynuz kulağı:)
hah şöyle:) bayıldım bende bi kere gitmeye niyetlendiydim ama uçuk giriş parasını öğrenince oğlanın aklı ersinde o zaman gideriz dediydim:))) o kadar para bayılıcam bi de hatırlamıyorum demesin:P birde gerçi size bayaa uzak ama bizim yakada darıcada darıca hayvanat bahcesi var. orsaı da çok guzel. ben cocukken gittiğimde de çok guzeldi şimdi daha da guzel olmuş demişlerdi:))) uzzuuuun bi yolculuğa niyetlenirseniz oraya da gidebilirsiniz aklınızda olsun:)
aaa bak süpersin. 3. doğumgünü gezileri belli oldu.bileti online alın kampanya varmış ucuz oluyor. hayır o kadar para veriyorsun bir de otoparka para almaz mı. ulan AVM yapmaz yaptığını
ben de bir petting zoo istiyorum.
hatta mobil istiyorum, ilçe ilçe gezsin, taa akvaryumun varlığını senden öğrenmiş bir karşının taksisiyim, hayatta gitmem oralara buralara. ayagima gelsin.
keçi gorsun çocuklar, vb vb
anladin sen onu
:)))))))) ya da tahtınla alıp götürseler gezdrip getirseler. bülent abla misali
hakkımdır..
😀
secce sen darıcaya git, o kadar çok hayvan görürsün ki verdiğin paraya değer:) hem o kadar da pahalı değil, bi tek fil yok,onun da heykelini koymuşlar.
filsiz hayvanat bahçesi mi olur ayol. vardı da öldü mü acaba.niye koymadılar ki.çok yiyor da devlete mi zarar veriyor
Bedavayken niye gitmedin.nasıl kayserilisin.senin için daha eğlenceli olurdu.millet sabah 6 da kuyruğa girmiş:)
aaa bedava da olmuş mu.yeni duydum yemin ederim.çok para alıyorlar ya.bir kayserili olarak kocama çaktırmadan birkaç kg balık yakalayalım da bari parasını çıkaralım dedim de dinlemediydi.bak hemen papara geldi kayserililiğime
forum avm çocuk mağazalarının birinden tek seferde 75 liralık alışveriş yapana çocuk için ücretsiz giriş bileti veriyorlar aklınızda olsun, kampanya temmuz sonuna kadardı sanırım, yaşı 2’den büyük çocuğu olanlar çocuğa para vermek zorunda kalmazlar
Hayal bile edemeyeceğin büyüklükte ve güzellikte hayvanat bahçesi Gaziantep’de var. Dev akvaryumu da var içinde. Misafir edelim sizi buralarda 🙂 Topbaş’tan hayvanat bahçesi beklemektense hazırına davet edelim sizi Secce ablacım 🙂
aaaaaaaaaaa vallahi yeni duydum nimetçiiim.çok heyecanlandım.geliyoruz anacım geliyoruz.kayda aldım sakın kıvırtma, sonra gittik de kapıyı açmadılar diye yazı yazar elaleme rezil ederim yemin ederim:)
Olur mu hiç başımızın üstünde yeriniz var 🙂 Heyecanla bekleyeceğim gelmenizi……..
:)))))Ayyy gözümden yas geldi, cok güldüm secce,Allah iyiliğinizi versin:) ama anladığım kadarıyla mekki baya uslu Durmuş,daha cok ahmiden bahsetmişsin,onun pesinde kosturmusun.
kız sokakta iyi yaaa elimden tutup yürüyor. oğlan haşarı. yakalanmıyor, 2 kere kayboldu akvaryumda.1de ciddi ciddi yok oldu. 5 kapı bir geçmiş sıpa
Sen tanidigim , olaylari her kadar negatif olursa olsun ,pozitif bir sekilde anlatan ilk insansin 🙂 vallahi senin kocan (cok ozur dileyerek) kral gibi arkadas 🙂
gel bi de onu ona sor. onu gömermişim!! çok içime oturdu valla.
walla cocuklara ne güzel dogumgünü hediyediyesi hediyesi olmus ama kıymetini bilen kim!:) biraz büyüyünce biz orayı görmedik gidelim diye tuttururlar..buraya da(antalya) yeni yapılıyor.Sözde Avrupanın en büyük akvaryumu olacakmıs.senden aldıgım tecrübeyle iki kelepce alıp babalarına baglayıp yollarım akvaryum gezmeye..ama tabi dönüsleri muhtesem mi olur nolur bilmem:)
hmmm buna avrupanın en büyüğü diyorlardı. bundan da büyük demek ki
hediye kelimesini de yazmaya doyamamısım:)
oğlan yerdeki su birikintisinde zıp zıp zıplayınca aklıma peppa pig ailesi geldi. benim kız bayılır bu domuz ailesine çünkü buldukları her su birikintisinde zıplar yuvarlanırlar:)
Eren
bak hemen bakayım ona netten
secce az daha büyüsünler çook zevk alacaklar inan çıkaramazsın oradan.İzmir de doğal yaşam parkı var biz de oraya gittik geçen oğlan ba-yıl-dı.tekrar gitmek için mızlanıyor.1 yaşındaki kızım da bana zehir etti gezimizi,uykusu geldi hatunun,tam uyuyacak pusetinde arsız ve meraklı bir tavuskuşu rahat vermedi hiç,hayvanları doğala özdeş mekanlarında görebiliyorsun.süper bi yer.
ben de seveceklerini düşünüyorum, seneye tekrar deneyeceğim:) izmiri de merak ettim ha
Özellikle Amazon Yağmur Ormanı çok güzeldi. Yapanın ellerine sağlık.
ben küçcüktüm ama maymunda vardı galiba ya bide kocaman balerini olan lunapark var dı? ben ters tarafa binmişim balerin döndükte eziliyordumm 🙂 yanımdaki akrabamız benden büyüktü baya 🙂
Şöyle bir yine canım sıkıldı blogun altını üstüne getirdim şuracığa hem bir selam edeyim hemi de efendime söyleyim burada değil ama izmir de olur da yolun düşerse SASALI Doğal Yaşam Parkına git bacım harika bir yer yapmışlar biz tek parkuru 2,5 satte gezdik üstelik içeride piknik yapacağın alanlar da var gerçi içeri yiyecek içicek sokmak yasak diyolla ama sen tatilyaya gitmiş kadınsın yanı bir yolunu bulursun diye düşünüyorum bacım öperim seni yeni kitapların hayırlı uğurlu olsu n bu arada burayı da ihmal etme daha çok yaz valla bütün yazıları hatim ettim yani çiş kampı serisi favorim:))
vaaay bunu not aldım. inşallah gideceğim. erzağımla 😉 teşekkür ederim