Tek çocuk çok çocuk; iki çocuk hiç çocuk!

Yoo, yanlış okumadınız başlığı. Hayır ben de yanlış yazmadım. Yok valla, uykumu gayet iyi aldım. Kafama taş da düşmedi. Evet, biliyorum, normalde “tek çocuk hiç çocuk, iki çocuk çok çocuk” derler. Büyük ihtimalle bunu bebelerin ilk yıllarında söylemişlerdir. İnanın bana bebeler biraz büyüyünce bu ana öngörüsü tepetaklak oluyor.

Dün sabah oğlan okula hazırlanırken ben de kahvaltıyı koymaya uğraşıyorum. Prenses hanım hâlâ yatak keyfinde. Geç kalacağız! Çeke sündüre kaldırdım bebeyi. Mik mik ederek peşimden geldi. Ne oldu dedim yaa, niye mikleyip duruyorsun? Bacağı ağrıyormuş. Topallıyor da. Haydaaa! Önceki akşam sokakta düşmüştü. Eve kucağımda getirmiştim. Aslında görünürde bir şey yok, külotlu çorabı bile yırtılmadı ama ağrıyormuş işte. “E sen gitme okula,” dedim, “yat dinlen biraz daha. Öğleden sonra doktora götürürüm.” Okula gidilmeyeceğini oğlan duymasın mı? Hemen koşarak geldi. “Yeaaa kardeşim gitmiyor, ben niye gidiyorum, haksızlık bu!” Normalde biri hasta olup okula gitmeyince ötekini de götürmüyorum. Hastayı evde bırakıp nasıl çıkayım? Biraz biri hasta oluyor, biraz öteki derken kardeş kontenjanından okulu epey asıyorlar. O gün arkadaş okula gidecekti, onun peşine oğlanı taktım. Başta mırın kırın etti, sonra aklı bizde kalarak gitti.

Kızın kahvaltısını koydum. “Haydi sen ye, ben evi toplayayım,” dedim. Yaaa, ama tek başına çok sıkılıyormuş mutfakta. İştahı kaçıyormuş. E mecbur oturdum yanına bitirene kadar yemeğini. Anası kılıklı minik minik yiyor, her iki lokma arasında da bitmeyen bir çene. “Ya biraz hızlı ye gari işim var!” Ay ne güzel oluyordu, kardeşiyle ikisini bir bırakıyorum mutfağa, çene ede ede yiyorlar, ben de o arada hemen evi topluyordum. Resmen mutfakta esir alındım.

Neyse, bitti şükür yemek, sen uzan, ben evi toplayayım dedim. Mik mik mik. Odasında tek başına canı sıkılıyormuş. Bacağı ağrıyor diye peşimden de sürükleyemiyorum. Bir oraya giriyorum, bir buraya. Mecbur yanımda taşıdım. On beş dakikalık iş kırk beş dakikaya çıktı! Arka fonda da bitmeyen bir çene tabi ki. Beynim uğuldadı.

Ortalık toparlandı. Çalışmam lazım. Ne mümkün! Hanım sıkılıyor. Sen biraz oyuncaklarınla oyna dedim. Yaa, oyuncakla oynamak kardeşi olmayınca çok sıkıcı. Tek başına ne oynayacak? Benimle oynayacakmış. “De get Allah’ını seversen” dedim yav. “İşim var, kızım. Yetiştirmem lazım.” Yaaa!

“E sen yanımda otur bari ben çalışırken. Sen de bir bilgisayar al. Sen orada çalış, ben burada.” Başta iyi fikir gibi gözüküyordu ama yine çenesi düşünce hanımın ben iki cümleyi yan yana koyamadım.

Baktım böyle olmayacak, odasına attım. Kâğıt, kalem, boya tutuşturdum eline. “Hadi resim çiz bakalım. Ben de içeride çalışayım.” Kurmalı saat gibi üç dakikada bir öttü: “Anne kardeşim ne zaman gelecek?” “Anne kardeşim ne zaman gelecek?””Anne kardeşim ne zaman gelecek?”…

Baktım kafamı toparlayamıyorum, e yemeği yapayım bari aradan çıksın dedim. Koştu peşime geldi mutfağa “Ben de yapıcaaam!” E yap. Şimdi ne yapılacak? Şunu yap. Şimdi? Bu. Şimdi. O. On dakikalık yemek saat sürdü.

Artık dakika sayıyorum. Altı üstü dört saat okuldalar. Hiç bu kadar uzun gelmemişti. Gelsin kardeşi de alsın şu veledi başımdan. Tabi bu arada günün sorusu devam ediyor: “Anne kardeşim ne zaman gelecek?””Anne kardeşim ne zaman gelecek?””Anne kardeşim ne zaman gelecek?”

Kardeşsiz hayat çok sıkıcıymış. Hiçbir şeyin tadı yokmuş. İnsanın canı bir şey yapmak da istemiyormuş zaten. Oyun oynamak çok zevksizmiş. Yaramazlık yapmak bile istemiyormuş canı. Keşke kardeşi de o gün okula gitmeseymiş. Sahi kardeşi ne zaman gelecekmiş?

Artık daha fazla bekleyemedim. Daha çıkış saati gelmeden gidip aldık kardeşi. Aman o nasıl sarılıştı öyle. Gören de aylardır birbirlerini görmediler sanır.  Allah ayırmasın.

Eve girdiğimizde üzerimden sanki koca bir yük kalkmıştı. Hemen oyun kurdular. Oğlan da okul dedikodusuna başladı. “Kardeşim, okulda ne oldu biliyor musuuuunnn….” Bir yandan oynuyorlar, bir yandan konuşuyorlar.

Ben de aldım elime çayımı, kitabımı, kuruldum kanepeye. Ay bir de ikize zor derler. İki çocuk hiç çocuk be! Çifter çifter verene şükürler olsun. Oooh dünya varmış! 😉

Arkadaşları ile saklambaç oynarken, ikiz sayışı. ;)
Arkadaşları ile saklambaç oynarken, ikiz sayışı. 😉

Hee bu arada kızın topallayan bacağı ne mi oldu? Hiç. Okul saati geçince birden kendiliğinden geçiverdi. 😉

26 yorum

  1. 🙂 bu durum bence ikiz olmayan kardeş abi ilişkisinde de aynı. Geçen sene ben küçük oğlana kreşe vermek yerine evde kendim Kur’an-ı Kerim öğretme gafletinde bulundum. Ama o sene resmen burnumdan geldi. Her okul saati biran önce bitsin de abisi gelsin de bunu alsın diye dualar edip, adaklar adadım resmen 🙂
    Gerçi abi okuldan gelince bir 10 dakika sonra hemen kavga ediyorlardı. Ama ben ona dahi razıydım 😉 Şimdi ikisi de öğlenci birlikte okula gidiyorlar. Gidince derin bir ‘ohhh!’ çekiyorum. Gerçi seneye biri sabahçı; biri öğlenci olacak. O zaman ne halt işleyeceğim. İnan bilmiyorum 🙁
    Secce bacı senin bu yazını okuyunca biran aklıma gelecek seneki yaşayacağım kabusu düşündüm de; sanırım ben ayvayı yiyeceğim 😛

    1. eheh ben de bir an düşündüm de harbiden ötcen bacım. 😉 Allah kolaylık versin. Birbirlerini pek göremeyecekler, çok özleyip iyi geçinecekler en azından. 😉

  2. Tek çocuğum var. 10 yaşında ama halen aynı. Kesinlikle çok zorlanıyorum. Bazen kardeş yapsamıydık acaba diye düşünüyorum.

    Evet küçüklerken çok zorlanmışsınızdır ama artık pek zorlanacağınızı sanmam.

  3. Şu aralar kızıma oyun arkadaşlığı dışında evde bir şey yapamıyorum.Kendi çocukluğumda bile bu kadar oyun oynamamıştım ben:)
    Küçükken “ben bir tane ile başedemiyorum,ikizi olanlara yazık,Allah yardım etsin” diye dua ederdim.Meğer bizim zorluk çocuk oyun istemeye başlayınca başlıyormuş.
    Şimdi 4 yaşında,2 ay sonra kadar bir kardeşi olacak inşaallah.Biraz vakit geçtikten sonra beraber oynarlar inşaallah diye dualara başladım.

    1. ooo bir abla. en büyük yardımcıyı doğurmuşsun kendine. üç vakte kadar o kardeşiyle oynarken kahve içip çene çalacaksın. 😉 allah sağlıkla kucağına almayı nasip etsin inşallah.

  4. Boşuna mı demişler: ikiz kardeşler dünyaya arkadaşlarıyla birlikte geliyor diye 🙂 Allah ayırmasın

  5. Benim de 3 yaşında oğlum var eve gelir gelmez birlikte oynayalım diye yapisiyor ne yemek yiyebiliyorum ne çay icebiliyorum komşu çocuğu olursa yanında rahat ediyorum adem güneş de diyor ne çocuk daha zor diye katılıyorum valla ama kardeşi olsa bir anda buyumeyecek ya ?kıskançlık olacak en iyisi ikiz şanslı anneler ikiz anneleri☺

  6. Ben de üçüz annesiyim. Aynen size katılıyorum. Her zaman diyorum tek çocuğu olana Allah yardım etsin. Bizimkiler de doktorculuk oynarlardı. Biri hasta, kız hemşire oğlanın biri de doktor olurdu. Onlar3-4 saat oynarken ben de kırkyamamı yapardım. Tabii şimdi onlar 20 yaşındalar. Siz de İnşaAllah o günlerini görürsünüz.

  7. merhaba secce abla 🙂 20 yasindayim ve nerdeyse iki senedir seni takip ediyorum. o kadar guzel anlatiyorsun ki ve tabiki komik hayranim sana emegine saglik. 🙂 bloguna ilk basladigimda nisanlimla yeni tanismistik. ben hep bir kiz bir oglan ikizim olsun istemisimdir. bigun bunu onada soyledim biraz konustuk. makarasina ikiz bakimi diye girdigimizde bulmustuk. simdi nisanliyiz ve allah nasip ederse yaza evleniyoruz. 🙂 ne kadar zorluklari oldugunu gorsemde anlattklarinda hala cok istiyorum iki tane seninkiler gibi birbirinden seker bir o kadar yaramaz evlat. 🙂 seni cok seviyorum ailenle bir omur mutluluklar :))

    1. ooo canıım. inşallah allah hayırlısıyla gönlünüze göre versin. şimdiden tebrik ediyor, birlikte mutlu bir ömür diliyorum. 😉

  8. Bende Bu günleri bekliyorum..ama 2 yas sendromunun tadına da doyum olmuyo tadini çıkarıyorum o yüzden.. Kardeşini elleme kızım ellicem tamam elle ellemiceeem tamam elleme elliceeem ordan kardesi bağırır yapmaa yapcam beeen..sonsuza kadar giderken bu yazınız iyi geldi..

  9. 21 aylık ikizlerim var birlikte çok güzel oynuyorlar. Yazıyı okuduktan sonra çok şanslı olduğumu farkettim. Daha bana çok ihtiyaçları var her türlü işlerini iki kat ben yapıyorum ama unuttuğum bir şey varmış birlikte vakit geçirmeyi çok seviyorlar bende o arada işlerime bakıyorum. Unutmadan ikizlerime doğduklarından beri tek başıma baktım galiba artık rahatım.
    Mesela ben bu yazıyı okuyup yorumlarken çocuklar arkamda koşturup kıkırdıyorlar.

    1. oyy maşallah. tek başına büyütenlere hayranlık duyuyorum. güzel günlere büyüsünler inşallah

  10. Seccecim 4,5 yaşında yaramaz mı yaramaz bir oğlum var,yıllardır kendimi “ya ikiz olsaydı haline şükret” diye avutmuştum lakin yazını okuyunca kabullenmekte zorlandığım o acı gerçekle yüzleştim? Şimdi gebe kalıp bir daha anne olsam bile aradaki yaş farkı 6 civarında olacak,e küçük 2 iken abi 8 yaşında olunca birlikte oyalanmaları imkansız gibi ? Geç kalmışız geç ?

  11. Benimkiler de 2,5 yaşına yaklaştı. İkiz olduklarına şükrediyorum. Bazen birbirlrini itip kaksalar da. Hamileyken ikiz olduklarını öğrenmeden önce “bi daha doğurmam heralde” diye düşünmüştüm. Ne mutlu bana?

  12. Ay çok hoş bi yazı! Umut doldu içime resmen? elinize sağlık! bu ” biraz büyüyünce” ne kadarlık bi süre acabaa?! Ne kadar büyüyünce mesela. Benimkiler henüz 26 aylıklar da… ? bebekliklerinde onları ayağıma takılmış prangalar gibi hissediyodum ? şimdi pranga dönemi geçti şükür ama esaret devam ediyo; “anne bizimle oyna” dönemindeyiz ? bu arada yakınlarda pasak yarışması var mı, iddalı fotolarım var ?

    1. dört yaştan sonrası var yaaa. dünyanın en güzel şeyi. 😉 allah her isteyene nasip etsin inşallah

secce için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.