İkizleriniz varsa daima yurdum teyzelerinin övgü dolu bakışlarına mazhar olursunuz. E kolay mı tek seferde pıt diye iki tane doğurmuşsunuz. Birini doğur, büyüt, ötekini düşün, karar ver, hamile kal, ooo millet kaç sene uğraşıyor bu işle biliyor musunuz? Bakın işte hazır iki bebe. Hem de birini alana öteki bedava. Tekrar doğum masrafı falan da yok. Teyzeler sizi övmesin de daha ne yapsın? Hemen ilk fırsatta bir aferin verirler size. Bu aferinin farklı türleri vardır: “Kız bak aferin iki tane doğurmuşsun. Kardeş şart!” / “Aferin kız, bak iki tane doğurmuşsun. Kardeş şart!” /” Aferin, bak kız, iki tane doğurmuşsun. Kardeş şart!” / “İki tane, aferin, kız, bak, doğurmuşsun. Kardeş şart!” Gördüğünüz gibi ilk cümle ne kadar değişirse değişsin, ikinci cümle asla değişmez: Kardeş şart! Peki niye şarttır bu kardeş? Yurdum teyzeleri niye kafayı kardeşe takmıştır? Hemen aydınlatayım:
Yurdum teyzeleri kardeşin şart olduğunu düşünürler, çünkü onlara böyle söylenmiştir. Zamanında bol miktarda “Kız gelin, kısır mısın yoksa, üç taneyle kalınır mı hiç? Kardeş şart!” baskısı yemişlerdir. Bu teyzeler de şartmış gibi her kardeşe yeni bir kardeş doğurma azmiyle kardeş üstüne kardeş, onun üstüne bir kardeş daha, onun üstüne bir tane daha, hatta bir tane daha… doğurmuşlardır. Şimdi siz sadece bir tane doğurup hayatınızı yaşamaya devam ederseniz “Hani şarttı la kardeş, biz niye doğurduk durduk bütün ömrümüz boyunca, bak olmasa da oluyormuş,” diye büyük aldatılmışlık hissi yaşarlar. İşte aslında kardeşin şart olmadığı gerçeğiyle yüzleşmemek için kardeş şart derler. Yani kısacası “Ben yandım, sen de yan” hesabı.
Yurdum teyzelerinin kardeş şart baskısı altında yatan bir diğer neden de kardeşlerin birlikte oynayacağı düşüncesidir. Çok pratik görünüyor değil mi? Kardeşler birlikte oynar, anneler de işlerini rahat yapar. Ama işin aslı hiç öyle değil. Oynasa oynasa kaç sene birlikte oynayacak bu çocuklar Allah aşkına? Gören de bütün ömür evcilikle, köşe kapmaca ile geçecek sanır. Bir de sanki doğar doğmaz ortaya fırlayacak oyuna başlayacak bebe. Onun arka planındaki yatırımlardan söz eden yok tabi. Hem ayrıca aralarındaki yaş farkı açıldıkça birlikte oynama ihtimalleri de düşecek bebelerin. Yani sırf birlikte oynasınlar diye çocuk doğuracağına komşunun çocuğunu ödünç almak daha mantıklı. En azından birlikte oynamak istemezlerse iade şansı var.
Yurdum teyzeleri kardeş şart derken “Bir tane daha doğur da sen ölürsen çocuğun yalnız kalmasın,” mottosuyla hareket ederler. Sanki gelen çocuk yüz yıllık oturum izniyle geliyor. Ya o da ölürse ne olacak? Tabi bu durumda riski azaltmak için ha bire doğurmak gerekiyor.
Bir diğer neden de kardeşin “yedek”olması. Sık sık dile getirilir bu da “Sana biri bakmazsa öteki bakar.” E o da bakmazsa? Bu durumda da en iyisi bir düzine bebe yedekleyip riski asgariye indirmek. Biri bakmazsa biri, o olmazsa öteki, o da tutmazsaaaa… Birinden biri bakar herhalde.
Sık sık dile getiremeseler de bu yedekçi teyzeler “Bu ölürse hiç olmazsa elinde bir tane daha çocuk olsun” mantığındadırlar. Bu teyzeler genellikle genç yaşta vefat edenlerin cenaze evinde anneye “Tüh tüh bir tane daha doğursaydın keşke, bak elinde hiç kalmadı,” / “Kız menopoza girdin mi, bir tane daha doğur bari,” tipli cümleler kurarken görülürler. Sanki bir insanın yerini başka bir insan doldurabilirmiş gibi.
Gelelim yedekçi teyzelerin bir başka versiyonuna. Bunun temsilcisi bir teyzeyle kışın içinde karşılaştım. Kızı hastaneye götürmüştüm. Oğlan evdeydi. Teyzenin biri tek çocuk mu diye sordu. Yok evde ikizi var dedim. “Aferin, bak kız, iki tane doğurmuşsun. Kardeş şart! Biri kanser filan olursa ötekinden ilik alırsınız. Böbrek falan gerekirse iyi olur kardeş!” dedi. Gördüğünüz gibi kardeş yedeği de geçti direk yedek parça statüsüne indirgendi. Yemin ediyorum ağzım açık kaldı. “Aman teyze ağzından yel alsın,” diyebildim anca. “Yalan mı kızım, bak şimdi herkes hasta,” dedi. Çocuğumu alıp kadının yanından nasıl kaçacağımı şaşırdım. Ya tamam, biliyorum, herkesin başına gelebilir, Allah muhtaç etmesin, cümle hastalara da acil şifalar versin ama şu denecek laf mı be?
Gördüğünüz gibi ikiz annesi iseniz çok şanslısınız, bu gıcık “Kardeş şart!” muhabbetinden yırttınız demektir. Tabi kısa bir süre için. Hele elinizdekiler bir büyüsün onlar için de tekrar kardeş şart olacak. Demedi demeyin! Yoksa iki çocukla kalabileceğinizi mi sandınız? Nihahahaha
:))))))) evet kardeş şart nedense insanın bilinçaltında bu var nasıl işledilerse beynimize ama benim bebeye annem baktığı için hiçççç doğur bitane daha demez ilkinde dedi başına gelenleri gördü :)))) ama şu hastanedeki teyzenin yeni jenarasyonunu tanıyorum görümcem hamile 2.ye pekde istemeyerek kaza!!!! dediği şey sırf çocuğuma bişey olursa önemli hastalık falan kardeşin uyumlu oluyo onun için ağzım açık kalmıştı hahahhahhhh nasıl bi mantık yaa
kaynanamın 12 çocuğu var.hepsini o doğurmuş kuma filan yok::) 2 de ölmüş çocuk doğumdan sonra yni 14 doğum yapmış.bu arada herkes farklı yerlerde 2 oğlu 1 kızı aynı şehirde oturuyor şu an..sadece 3 kaldı..ne kadar dağılırsa da 3 tane elinde kaldı bak seccecim:) mantıklı aslında teyzeler:)))
Çocuksuz ev olmaz dediler bi tane yaptık, kız oldu. Hadi kıza bi erkek kardeş yap dediler tesadüf o ya ,yaptık o da erkek oldu.. Hayat güllük gülistanlık.. Bi kaç sene sonra benim oğlan büyüyüp de mızmızın teki olduğu orta çıkınca benim kayınpeder huzursuzlaşmaya başladı. Neymiş bu çocuk mızmızmış, kötüymüş sen buna bi erkek kardeş daha yap. Töööbe bismillah, sanki ben ayarlıyorum kızı erkeği, la baba dedim ya kız olursa dedim, hem yaptıklarım yapacaklarımın garantisi değilmidir dedim, ya bu da mızmız olursa dedim, dinletemedim… Bigün çık hasta olduğu bi zamanda aha ölüyorum gözüm arkada gidecek diye benden söz bile aldı.. Nasıl olsa unuttururum dedim ama Allah unutmaz. Kayınpeder cephesinde faliyetler bitmedi, gece gündüz dualar edildi, hacca gittiler orada da aynen… Sonuç pozitif tabii.. Ama ben boş dururmuyum senmisin tam rahat edeceğim yaşta rahatımı bozan diye kayınpederin istek parçası olan bir erkek yerine ikiz kız yaptım protesto olsun diye. Oh canıma değsin.
ayy dileeek ilahi çok güldüm. kapak olsun kayınpedere diyeceğim ama korkarım iki sene sonra yine başlayacak oğlanı yalnız bıraktın diye
Yoooo aslaaaaa bu defa eşşeğimi sağlam kazığa bağladım. Hem kayınpeder bin pişman oldu töbe etti.
Ahhh bu Yurdum Teyzeleri!
Oglum henuz birkac aylikken alisveris esnasinda hayatimda ilk defa gordugum ve belkide birdaha hic gormeyecegim teyzeyle diyalogumuz aynen su
-Ilk cocugunmu kizim
-Evet teyze ilk
-Oglanmi bu
-Evet oglan
-Iyi. birde kiz yaparsin yeter baska yapmazsin. Cok da gec kalma ama
-?????
_Hayirlisi teyze
Aradan cok gecmeden teyzemin tavsiyesine uyup yaptim birdaha. Kiz da oldu. Simdi heryerde o teyzeyi ariyorum. Soylemeyi unuttugu birsey var
Eee simdi nasil basedecegim ben bu iki bebekle???
Kendisi 60 yas uzeri bildiginiz yurdum teyzesi. Gorenlerin duyanlarin insaniyet namina bir bilgi vermeleri rica olunur.. :))
Benim bu sene üniversteye başlayan bir oğlum var. Hem kocamın ailesinden hem kendi ailemden, hem arkadaşlarımdan, hem de komşularımdan ikinci çocuk için yaklaşık 15-16 yıldır baskı görüyorum. Evet 43 yaşıma geldim, hala baskı var. Ayol çocuk bana babaanne mi desin, anneanne mi bu yaştan sonra? Ben de en sonunda; seneler önce tüplerini bağlatan ve şu sıralarda menepoza girmek üzere olan teyzeme ve 63 yaşındaki anneme “İnşaallah sizin çocuğunuz olsun da kendiniz güle güle bakın, büyütün” dedim. Duam tutar da; benden 43 yaş küçük yeğenim elbette olabilir ama 43 yaş küçük kardeşim olursa ne yaparım ki?
Kardeş şart ama bana hiç bunlara kardeş lazım diyen yok valla. Çocuk hakkımı tamamlamışım gözü ile bakılıyor. Bir kerede bir kız bir oğlan daha ne istersin, yeter bunlar diyorlar. Muhabbet şöyle gelişiyor.
İkizler mi?
Evet.
Kız mı oğlan mı?
Biri kız biri oğlan.
OOO çok güzel,yeter işte ne güzel.
İkizlerimden önce pek hevesli annem bile istemez sanırım kardeş, kendi baktığı için boyunun ölçüsünü aldı. Aman öyle olsun zaten de şimdi garip geldi, ikiz annelerine de oluyor mu o baskı yaa?
yıllar önce bana da aynı baskıyı yapan bir tanıdık, gerekçesini şöyle açıkladıydı..
“benim bir oğlum vardı ve başka çocuk da düşünmüyordum. bu büyüsün adam olsun yeter diyordum. bir gün oğlum 3 yaşlarındayken eline bir elma verdim ve mutfağa gittim. geri döndüğümde çocuk halının üzerindeki bir şeyle oynayıp eğleniyordu. baktım yerde bir meyve kurdu. onunla nasıl oynuyor, gülüyor! o oynadı eğlendi, ben ağladım. dedim ki bi kardeşi olsaydı çocuk kurtla kuşla oynar mı? hemen bi tane daha doğurdum:))))
aklıma ne zaman gelse bu hikaye gülmeden edemiyorum. el-netice kardeş şarttt…
bir de ikisini birden aradan çıkarırsın mottosu var. birinin kıyafetleriyle öteki de büyür, aynı mama sandalyesi, beşik vs çok ekonomik yani.. :)) he deyip geçiyodum bunlara da ta ki bir teyze bak ben beş tane peşpeşe doğurdum beşini birden aradan çıkardım diyene kadar. anladım ki bu aradan çıkarmanın da sonu yok. o ara büyür büyür hayatın aradan bebe çıkarmakla geçer! ben de aza bakıp kanaat etmeyi motto edindim. misal doktora yapıcam diye bebe doğurma yaşını geçmiş hocalarım, çocuğu hiç olmayanlar, düşük yapanlar vs. onları düşününce ben bir tane doğurmuşum işte yurdum teyzesii aza kanaat pleasee!
bazen bana birşey olursa oğlan tek kalmasın istiyorum hayatta, sonrada kardeşlerin birbirinin gözünü oyduğu oysa tek çocukların kardeşten öte dostlukları olduğunu (bizzat yaşayarak) farkediyourm. bazen yedekçi teyze olmaya başladığımı hissediyorum, bazen de başka allah korusun bir afet ,deprem..vs’de tek çocuğu bir şekilde korursun da, 3-5’i nasıl kurtarırım’ı düşünüp aklımı kaçıracak gibi oluyorum…durum fena nerden tutarsan elimde kalıyor.yapsan bi dert yapmasan ayrı. ama evlat sahane brşey..orası kesin:))
Aaa birde tek cocuk olunca acaba evlatlik mi diye dusunenler oluyo. O yuzden de kardes sart :))))
hehhe yorumların hepsi de süper 🙂
“kardeş şart” olayına ben şu gözle bakıyorum; biz beş kardeşiz, kavga dövüş 20 yılı aşkın bir evde yaşadık. annemle babam yolunu ayırdığında biz de yeri geldi koptuk, yeri geldi birbirimize zor günlerimizde destek olduk.
ikimiz evlendik çocuklarımız oldu. ablam gitti teeee uzaklara.. diğerleri okuyor vs..
benim çocuğum olduğunda 3 günlük lohusayken tanıdıklar akrabalar herkes sırtını dönüp “aaa biz kendimiz baktık kendi çocuklarımıza o da bakabilir, çok nazlanıyor, şımarıyor!” dedikleri zaman yanımda kardeşimi gördüğümde, “kardeş şart!” dedim 🙂
(annem çalışıyor bu arada.. yoksa asla yalnız bırakmazdı eminim.) biz beş kardeşiz diye de beş tane doğuracağım anlamına gelmiyor. birincisi biraz büyüsün kardeş istiyoruz. 🙂
he dünya hali, kazası, depremi, ölümü vs.. ölümü bilemeyiz kim daha önce ölecek.. hastalık olur, biri bakmazsa biri bakar, bilmemne diye kuruntularla da dokuz on tane de doğuracak değilim.
bana bakacak diye bir insan yetiştirilmez, ben onun sahibi değilim ki, alt tarafı onu yetiştirmekle görevliyim. o da benden ayrı can, ruh, beden sahibi insan işte.. benim emanetim.:)
evet gerçek dostlukların oluyor kardeşten öte de, ama kardeşin yeri bence ayrı.. halam bir soru sormuştu bir gün bana;
bir gemidesin, eşin, kardeşin ve çocuğun da gemideler, gemi batıyor ve tek sen kurtuldun, yalnız bir kişiyi daha kurtarma şansın var, kimi kurtarırsın?
dedim çocuğumu..
hayır dedi. kurtulduktan sonra yeniden evlenme ve çocuk doğurma şansın var. ama bir daha kardeşinin olma şansı var mı?
yok dedim nasıl olcak..
kardeş sırtını yasladığın rahatlıkla güvenebileceğin kişidir dedi. çocuğun ve eşin el gibi dedi. kardeşini asla bulamazsın dedi..
haklı bir bakıma ama yine bugün sorsa, yine çocuğum derdim herhalde.. ana yüreği.. 🙂
Bence bu soruya kardes diye yanit veren halaniz bile o anda evladini kurtarirdi..kimse öyle yok kardes ele gecmez yok bir daha olmaz senaryolari yazmasin..hem canindan kopan bir insan nasil el olabilir?eski nin insanida ne diyecegini bilmiyor vallahi..
3 kardeşiz 3ümüz de farklı şehirlerdeyiz malesef, kardeşlerimi canımdan çok seviyorum ama kardeşin yeri doldurulamaz bir şey olduğunu da düşünmüyorum, zira ne biçim kardeşler görüyoruz elden daha büyük kötülükler görüyor bazen insanlar canım dedikleri kardeşlerinden.. yani olmazsa olmaz değil, ama tam bir aile olabilmek için bence birden fazla çocuk şart.. paylaşmayı öğrenmek için, anne babadan ayrı biriyle bir sır paylaşmak için şart…yoksa ileri yaşlarda arkadaşlar kardeşten öte olabiliyor ister istemez..
çok konuşan teyze kategorisine giren bir fıkra var:
Aynı konunun 3 versiyonu…
1- Kadın/Erkek
2- Kadın/Kadın
3- Erkek/Erkek
1. Versiyon Kadın/Erkek:
******************************
Kadın: Saçımı kestireyim mi?
Erkek: Olur.
Kadın: Ama kıyamıyorum.
Erkek: Öyleyse kestirme.
Kadın: Canım değişiklik istiyor…
Erkek: O halde kestir.
Kadın: Bana akıl vermeyi bırak, delilere verir gibi.
Erkek: Eğer nasıl hoşuma gittiğini bilmek istiyorsan, sana derim ki
uzun saçlı. Bunu biliyorsun.
Kadın: Beni tanıdığında kısaydı..
Erkek: Ve sana tam olarak ne dediğimi hatırlıyorum: ‘Ne güzel
olurdun uzun saçla’.
Kadın: Ama herkes kesmemi söylüyor.
Erkek: Bu durumda kuaföre git ve bırak uyuyayım lütfen. Bunu
senden Allah rızası için istiyorum.
Kadın: Peki nasıl kestireyim? Kat kat mı yoksa perçemli mi?
Erkek: Kat kat.
Kadın: Bana yakışacağını sanmıyorum, çünkü saçım çok düz.
Erkek: Bırak perçemli olsun.
Kadın: Çok yorucu.
Erkek: Yorduğu zaman tekrar kestirirsin.
Kadın: O zaman asla uzatamam.
Erkek: Uzatmak istiyorsan kestirme güzelim.
Kadın: Bana güzelim deme!!!!!!!
Erkek: ?!?!?!?!!
2. Versiyon Kadın/Kadın
***************************
1.Kadın: Ah şekerim saçını mı kestirdin? Ne kadar güzel olmuşsun!!
2.Kadın: Ay sahi mi söylüyorsun? Ben pek emin olamıyorum. Ay çok
mu kısa oldu acaba…??
1.Kadın: Amaaan ne alakası var. Benim yüzüm bu kadar geniş olmasa
aynı kesimi ben de denerdim. Benim şu saçım klasik oldu artık,
yeni bir modele hiç cesaret edemiyorum.
2.Kadın: Ay yapma Allah aşkına nesi varmış yüzünün…. Bak şöyle
şuralarından kat verdirsen, harika olur!! Benim de boynum uzun
olmasa aynı seninki gibi bir model yaptırırdım.
1.Kadın: Ah şekerim sen de bir alemsin. Keşke benim de boynum
seninki gibi olsa. En azından şu çökük omuzlarımın dikkat
çekmesini engellemiş olurdum.
2.Kadın: Ayol sen ne diyorsun?.. Senin omuzların gibi omuzları
olsun isteyen bir sürü kız var… Giydiğin her şey sana öyle
yakışıyor ki.. Bir de benim şu kısa kollarıma bak. Omuzlarım
seninkiler gibi olsaydı, giydiğim bluzlar üstümde emanet gibi
durur muydu?
…vırvırvır, dırdırdır…
3. Versiyon Erkek/Erkek:
**********************************
1. Adam: Saçını mı kestirdin?
2. Adam: Evet
1. Adam: Sıhhatler o lsun abi!..
2. Adam: Sağ ol…
başlığa gelince:
kimse “kardeş şart değil” diyemiyor gördüğünüz gibi. diyemez de. Kendini boşver, anası babası da boyle dusunseydi bizim bir Cem Yılmaz’ımız olmayacaktı!
Yaşlı teyzelerin tutturmaları, doğurup doğurup bırakmaktan başka bir şey bilmemelerinden.
Ben kendim tek cocuğum. Uç tane cocuk istiyorum, cıvıl cıvıl evin ici. Mutluluk dolu. Ne güzel olacak 🙂
Yahu yapanada niye yaptın diye soruyor bu teyzeler,iki kızım var üçüncü çocuğa hamileyim herkes laf ediyor gel de çık isin içinden sinir oldum simdi 🙁
hata sende. yapmadan danışacaktın. yok öyle kendi kafana göre bebe kararı 😉
iki kızdan sonra tabi ki de oğlan için doğuruyorum de. kimse birşey demez. hak verir 😉
ikiz oğullarım var tam iki yaş doğum günlerinde yeni bir bebek haberi aldım daha yeni 1 ay olmadı yani, neyse bizde teyzeler biraz farklı yaş sınırına takmışlar, “aaaa hamileymişsin daha ikizlerin çok küçük” kısaca tepki şekilleri bu.
9 oğlu olan bir teyze “boşuna büyütüyon gızıımmm ben yalnız yaşıyom bi deneside bakmadııııı, doğurmayaydın keşkeeee” dedi, kendi pişmanlığını bana aktarıyor.
*Kreşe verecek kadar büyütseydinde öyle doğursaydın!
*İkizleri tuvalete alıştırıp doğursaydın.
*Çocuklarını mamadan kesmeden hamile kalmayacaktın!
*Üç çocuk büyütülür mü görülmüş şey değil nasıl uğraşacaksın.
Bu teyzeler herşeye karışmayı görev biliyorlar. İlk çocuğa ne zaman hamile kalınır teyzeler söyler! ikinci çocuk ne zaman yapılır teyzeler zamanı gelince söyler. Gerektiğinde üçüncü dördüncü çocukların zamanına icabında danıman teyzeler danışıldığında söylerler.
İkiz çocukların varsa daha dikkat üçüncü çocuğun zamanlama hatası olmamalı mutlaka teyzeler söyler doğru anı!
He bide bunun kız erkek versiyonu var, “eeee gızım kızmı oğlan mı, bizim zamanımızda doktora gitmek yoktu biz kendimiz bilirdik ne doğacağını”
İlk çocuk oğlan olmalıymış, ikinciside oğlan olursa daha iyi ama kız olursada olurmuş, ikincisi oğlansa üçüncü mutlaka kız, ikinci kızsa üçüncü mutlaka oğlan olmalıymış, kısaca iki oğlan bir kız kesin şart tapulu, sonrasına bakacaklar, teyzeler bilir teyzeler karar verir!
Teyzeleri mutlu etmek mümkün değil
vayy hayırlı olsun. sağlıkla kucağına al inşallah.