Beni yiyen, bitiren, inceldiği yerden kopsun dediğim ama bir türlü inceltemediğim “ikiz bağı”

İkizler arası bağlar hep merak edilir ya… Hani bir efsane vardır, birinin bir yeri ağrıyınca öbürünün de ağrıyormuş. Bana soruyorlar, doğru mu diye. Ben de bilirkişi edasıyla cevaplıyorum: “Yok canım, farklı organizma bunlar. Öyle bir şey yok.” Ama tabi uyduruyorum, ben nereden bileyim? İkisinin aynı anda “aciii aciii” diye geldiği hiç olmuyor. En fazla tokuştuklarında ya da yoluştuklarında aynı yerleri birlikte ağrıyor. Gerçi annemin teyzelerinden birinin doğum sancısı tuttuğunda diğerinin de karnı ağrımış diye bir rivayet var.  Belki tek yumurtalarda oluyordur böyle şeyler. Kim bilir? Aynı acıyı çekip çekmediklerinden emin değilim ama bizimkilerde acayip bir telepatik bağ olduğundan kuşkum yok.  Bu bağ da yarasa gibi bir şey, ne hikmetse hep geceleri ortaya çıkıyor.

Her gecenin hikâyesi aynı. Önce kızı uyutuyorum. Sonra oğlanı. Uyuttuğum ikinci ve –elhamdülillah- son çocuğu yatağına bırakıp tam “Oh bee nihayet” moduna giriyorum ki oğlan içeride uyuyan kıza telepatik mesajını gönderiyor: “Kalk kız, ben uyudum! Anam yatacak az sonra.” Tabi kızım hemen devreye giriyor. NİAAAA diye bir bağrışla gece maratonum için tabancayı ateşliyor. Aman oğlan da uyanacak diye can havliyle hemen kızın yanına koşuyorum. Her zamanki gibi pış pış, tak tuk, donk, hiayyyt gibi sesler çıkararak kızı tekrar bayıltıyorum. Kız dalar dalmaz, anında, oracığa düşüp yorganı üzerime çekiyorum. Tam gözlerimi kapatacağım ki kız oğlana telepatik mesajını gönderiyor: “Ahmiii, kalk len. Anam yorganı üzerine çekti bile. Vallaha da uyuyacak.” Mesajı alan oğlan Tarzan edasıyla içeriden nara atıyor: AAAAAAAA. Ben la havle çekerek oğlanın odasına dalıyorum. Kâh beşikte sallıyorum, kâh ayağıma alıyorum. Sonunda bayıltıyorum. Bu sefer onun odasındaki yatağa düşüveriyorum. Ama oğlan durur mu, mesajı anında gönderiyor: “Kız Mekki, vallahi anamın horultusu geldi bile. Sen nörüyon, kalk gari!” Mesajı alan kız da hemen bağrışı basıyor…

Böylece sabaha kadar bir orada bir burada, içine tükürdüğüm telepatik dalgalar arasında uyuma çabası veriyorum. Bugün 19. ayın 23. günü. Şu telepatik bağ zamanla incelir, kopar diye bekliyorum ama henüz bir değişiklik olmadı. Bu gidişle de olmayacak. Odalar arası firewall döşemeyi düşünüyorum. Belki işe yarar. Ya da en iyisi bebeleri en kısa zamanda yatılı okula vermek sanırım. Biraz da başkaları uğraşsın, anam, yeni bitirdi bu telepati beni.

12 yorum

  1. yine çok güldüm ağlanacak hale..:)

    en büyük dert bende de ikisini de uyutuyorum kız ayağında oğlan salıncakta öğle uykuları için .. oğlan mıkırdanıyor kız sesine uyanıyor yada kız uykusunda mıkırdıyor oğlan duyup salıncaktan atlamaya çalışıyor onu zaptederken kızı kaçırıyorum kızı tutarsam oğlan zıplayacak..
    sonuç; kalkın ulan sizle mi uğraşıcam..

  2. ayyy canım benim yaa bende aynı duyguları şu son bir haftada yaşadım birinin ağlamasına diğeri uyanıyorrr kız biraz cadı bizde de ukusunda höykürüyorrr sonra onun acıklı ağlamasına oğlann annniiiiiiii die ağlıyor sonrs ona burdayım mesajııı pıt pıtt sırtıunı sıvazla koşa koşa yattt kız 5 dk geçmedenn öpğğğğğğğğğğğ dün gece araktannem getir dedi de ecelsiz koşaraktan getirdimm walla orda da mışıl mışıl uyumuşş ölür müsün öldürür müüüüü anneannesini özlemiş :)))

      1. Valla yeni gördüm :)) pek sık takip edemiyorum topluca okuyorum artık :))
        125-135 civarı yapıyorum şimdilik 160 soruda.:))

  3. aynn bende geçen gün yaramaz çocuğu olan biriyle karşılaşmıştım ordaki herkes “allah sabır versin” dedi ben içimden “allah sabır değil çocuğa usluluk versin” dedim
    bu arada secce abla yazı çok güzel olmuşş :))))

ozge için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.