Benim Evim Benim Pasağım – 8. Bölüm – “Alem Pasak Görsün Finali”

Var ya ne yalan söyleyeyim, pasak yarışmalarımın en zor elemesini yaptım. Konu ‘komşu pasağı’ olunca akın oldu resmen akın. 😉 Resim gönderen herkese tek tek teşekkür ederim. Uzun bir eleme sürecinin ardından, işte -sizden iyi olmasın ama- görenin üzerinde ŞOK ŞOK ŞOK etkisi yapan, gözleri kızartan, beyni sulandıran, abuuu dedirten finalistlerimiz:

Yayım tarihi
duyurular olarak sınıflandırılmış

İyi ki doğmuşum ;)

Küçükken doğum gününüz kutlanır mıydı? Bizim hep kutlanırdı. Aman tabi nerede şimdinin çocuklarına yapıldığı gibi şaşaa. Annem klasik pandispanya kekinden pasta yapar. Üzerine mum bulunamazsa kibrit yakılır. (Bkz. resim 1A) Bir de öyle arkadaş falan çağrılmaz. Anneannemler gelir. Bu kadar. Fazla bir masrafa, tantanaya gerek yok yani. Üstelik annem iktisatlı kadın. Dört çocuk doğurmuş ama… Okumaya devam et İyi ki doğmuşum 😉

Benim Evim Benim Pasağım – 8. Bölüm – “Alem Pasak Görsün”

Geçen bir yerde televizyonda bir yarışma gördüm. Titiz misin mi ne adı. Evi temizliyorsun gelip bakıyorlar, vır vır ediyorlar: “Aman Allah’ım, bu sehpanın ayağının arka kısmındaki oyukta toz zerresi var!” / “Aaaa üstüme iyilik sağlık, bu çay bardağında su lekesi kalmış, olacak şey mi yahu!” /  “Tanrım, halının saçaklarının ikisi üstü üste çıkmış!” Ahahha bir… Okumaya devam et Benim Evim Benim Pasağım – 8. Bölüm – “Alem Pasak Görsün”

Yayım tarihi
duyurular olarak sınıflandırılmış

İkiz doğur, rahat et!

Bebelerim küçükken hangi yurdum teyzesi beni görse, “Şimdi zorlar ama büyüdüklerinde iyi ki ikiz doğurmuşum,” diyeceksin diyordu. Delleniyordum! Hele ben blogda böyle trajedi üzerine trajedi paylaşırken biri çıkıp da günün birinde şu başlığı atacağımı söyleseydi, “Sen benimle dalga mı geçiyon hulen!” diye dalardım valla. Artık o anki sinirimle yüzünü mü cırmalardım, saçını mı yolardım, gözünü… Okumaya devam et İkiz doğur, rahat et!

Faaliyetçi Analar

Bugün sizi birkaç kişiyle tanıştırmak istiyorum sevgili analar.

Yayım tarihi
Oradan buradan olarak sınıflandırılmış

Çalışmaya Çalışan Kadın – 2. Bölüm “Küçük Çocuklarla Ev Ofis”

Evet, biliyorum, yazının ilk bölümü yok. Ama yakında olacak inşallah. 😉 İşin aslı milyonlarca yıldır şu yazıyı yazmaya çalışıyorum. Kaç senedir kullandığım defterlerin hepsinde bu yazı için notlar almışım. Gel gör ki bir türlü toparlayıp yazamamışım. Çünkü çok kapsamlı!

Kibarcık

Geçenlerde bir kitap okudum. Bir terapi günlüğü. Hani bazı kitaplar insanın hayatını değiştirir ya. Bu kitap da tek benim değil, külliyen bizim evin hayatını değiştirdi. Yoo, yoo psikolojik manyak olduğumuzu tespit etmedik. Hayır, hayır terapiye de başlamadık. Cık, dedim ya psikolojik yardımla alakası yok. Yav bi durun da anlatayım ne oldu!

Keçeleri Kaçırmak

Daha önce söz etmişimdir herhalde, bizim evde ekran süresi çok kısıtlı. Zaten televizyon, ipad, tablet falan yok. Bir bilgisayarımız var. Ondan da sadece sınırlı sürede çizgi film açılabiliyor. Öyle ki oğlan bilgisayara hâlâ “televizyon” diyor. Başka bir fonksiyonundan haberi yok. Geçen koşarak gelmiş, şaşkınlıktan küçük dilini yuttu yutacak, “Anneciiiim, biliyor musun, arkadaşımın televizyonunda oyun varmış.… Okumaya devam et Keçeleri Kaçırmak