Bir ikiz ailesini ziyarete mi gideceksiniz? Nelere dikkat etmeniz gerektiğiniz biliyor musunuz? Okuyun bakın, bana dua edeceksiniz! Bir ikiz ailesini ziyarete giderken asla ve asla aç gitmeyin. Yani bunu kendi iyiliğiniz için söylüyorum. Özellikle yanında bir yardımcısı yoksa, anne bırakın yemek hazırlamayı, hazır olan yemeği bile yiyemiyordur. Kaldı ki size yiyecek bir şeyler çıkarabilsin. Birkaç… Okumaya devam et İkiz ailesini ziyaret edecekler aman ha dikkat!
Hiii ikizler mi? 2. Bölüm “Allah aşkına söyle, tüp mü?”
İkiz bebeklerin varsa ve birlikte geziyorsan ister istemez insanların ilgisini çekersin. Sizi görenlerin – özellikle niyeyse kadınların – yüzünde bir tebessümle birlikte hemen akıllarında bir soru işareti belirir: Acaba tüpler mi? Bunu öğrenebilmek için hemen bir “Hiiii ikizler mi?” muhabbetine başvurulur. Ve sonrası da çorap söküğü gibi gelir:
Bakıcı peşinde
Bebeklerime sekiz ay annem ile baktım. Zavallı annem Pazartesi sabahı daha gün ağarmadan evinden çıkar, iki otobüs bize gelir, Cuma günü gecenin bir vakti evine dönerdi. Sanmayın ki hafta sonunu evinde geçirebilirdi. Ya Cumartesi ya Pazar telefon açar, telefonda ağlardım “Yetiş anne” diye. O da kalkar yine gelirdi.
Hiiii İkizler mi? 1. Bölüm
Meraklı bir millet olduğumuz malum. Merak aslında güzel ve gerekli bir şeydir. Tabi önemli olan neyi merak ettiğimiz. Ne yazık ki biz üstümüze hiç vazife olmayan şeyleri merak etmeye pek bir meraklıyız. Bu özelliğimizin üzerine bir de muhabbete meraklı olma sıfatımız eklenince ortaya olmadık muhabbetler çıkabiliyor. Özellikle yanınızda ikiz bebek arabasında bir çift bebeyle dolaşıyorsan.… Okumaya devam et Hiiii İkizler mi? 1. Bölüm
Örgü görgü işi
Havaların soğumasıyla birlikte bebelerin sonbahar kış koleksiyonunu çıkarmam gerekti. Öyle koleksiyon dediğime bakmayın eti topu birkaç parça eşya. “İyi de” dedim “Bunlarla koca kış nasıl geçecek.” Bizimkilerin kirletme kapasitesi malum. Bir üstlerinde görüyorsun, bir makinede bir de çamaşırlıkta. Zaten çamaşırlıktan alıp çekmecelerine kaldırmaya bile fırsatım olmuyor. Hemen oracıkta giydiriyorum. Neyse, uzun lafın kısası bu kadar… Okumaya devam et Örgü görgü işi
Ortalık fena
Bahardı, yazdı derken hastalık mevsimi geldi kapıya. Havalar iyice soğudu. Herkes birer ikişer öksürüp tıksırmaya başladı. Bebelerin hastalığı –tüm annelerce malum- çok zor. İkizlerin hastalığınıysa Allah düşmanıma bile vermesin. Önce biri hastalanır, anneye yapışır. Onun yapıştığını gören diğeri dikkat çekmek için yapılmadık iş bırakmaz. Anne hasta bebeğinin daha çok ilgiye ihtiyacı olduğu için ona vakit ayırmak… Okumaya devam et Ortalık fena
İki bebeyle post yazmak
Geçen cuma gününe kadar yetiştirmem gereken işler vardır. Öyle böyle hallettim gönderdim. Cumadan beri de aklımda sürekli bloga yazı girmek var. Hafta sonu çocuklara babalarıyla bakıyorum. Yani bu birazcık ben çocuklara bakıyorum, babaları da uzaktan bize bakıyor durumu gibi bir şey oluyor. Cumartesiyi kaldır at. İki çocuğa bakmışım, bir de blogla mı uğraşayım? İnsan sınırlarını bilmeli,… Okumaya devam et İki bebeyle post yazmak
Bir Kız Bir Oğlan
Bebeğinin cinsiyeti belli olmamış birine en çok sorulan sorudur: “Ne istiyorsun? Kız mı erkek mi?” Bu soruya verilen en yaygın cevap ise şudur: “Ayyy eli ayağı düzgün olsun da, ne olursa olsun, fark etmez.” Bunun gayet içten bir cevap olduğu su götürmez. Bir anne/baba adayı her şeyden ve her şeyden çok bebeğinin sağlıklı olmasını… Okumaya devam et Bir Kız Bir Oğlan