Yetiş Secce Bacı! – 5. Bölüm: “Ne konuşacağım yav ben el kadar bebeyle?”

(Zihinsel gelişim ve psikolociniz için en az Omega 3 kadar faydalı daha önceki Yetiş Secce Bacı bölümleri için bkz. : 1. bölüm, 2. bölüm, 3. bölüm 4. bölüm 😉 )

Geçen sene içinde kız bir gün okuldan mutlu mutlu geldi. “Anneciğim, biliyor musun bugün sınıfta bir şey dedim, öğretmenimiz ‘Yazar kızı olduğun belli’ dedi.” Bak seeen. Müthiş gurur duydum. “Ne didin yavrım?” diye sordum en havalı tavrımla. Allah’ım ne muhteşem çocuklar yetiştiriyorum maşallah. “İki ayağım bir papuca girdi dedim.” Vay be! Ne zaman kullanmışım ben bu deyimi, çok iyi kullanmışım ha, çocuk da iyi kapmış, anasının kızıııı, gel öpeyim. “Aslında seninle alakası yok annecim, ben onu çizgi filmden öğrenmiştim, ama öğretmenimiz bozulmasın diye söylemedim.” Asdkfjhdfjg.

Tamam öğretmeni bozulmamış olabilir ama ben çok bozuldum. 🙂 Saçımı süpürge ettim şunları güzel yetiştireceğim diye dediği lafa bak şimdi. 😉

Biliyorsunuz uzmanlar çocuklarla hatta bebeklerle konuşmanın önemini sürekli vurguluyorlar.  Şu meşhur 30 milyon kelime olayını da duymayan yoktur herhalde.  Ben de doğduklarından beri yemedim, içmedim konuştum çocuklarla. Hatta o kadar çok konuşmuşum ki hatırlarsınız bir ara işin doğası bu sanıp beyinden naklen yayın yapmaya başlamışlardı.

Her ne kadar şimdi bakıp konuşa konuşa anca bu kadar mı açıldı beyinleri, konuşmasam ne olacaktı acaba diye hayıflansam da açıkçası iyi bir iş çıkardığımı düşünüyorum. Malumunuz çocukla konuşmak da kolay iş değil. Kaynananızdan çektiklerinizi anlatsanız anlamazlar. Görümcenizle düğün sonrası kavganızı akılları basmaz. Eltilerle ezeli rekabet henüz ilgi alanları değil. E ne anlatacaksınız el kadar çocuğa? Başka konu mu var? 😉

Üstelik bir şeyi bir kere anlatsanız da olmaz. Tekraş tekraş soracaklar. Ne dediyseniz aklınızda tutmanız lazım. Kıl kadar ana metinden ayrılsanız kabul etmezler. E ne yapılacak anacım?

Ben günlük olayları anlatıyordum. Yaptığım işi anlatıyordum. O an ne görüyorsam, aklıma ne geliyorsa işte.

Tabi kitaplar çok büyük yardımcı. Okul öncesi dönem için epey kitap seçeneği var. Metinleri doğal olarak çok çok kısa ama resimlerine bakılıp çok şey anlatılabilir.

Bir de kelime kartları var küçük yaşlar için. Gerçi ben almaya değer bulmamıştım kartları. Bir kart, üzerinde çanta resmi var. Al çocuğum bak bu çanta. Ee?? Çok anlamsız gelmişti bana. Normal kullandığın çanta üzerinden diyalog geliştirmek hem daha mantıklı hem bedava.

Ama geçenlerde başka bir tür kelime kartları ile tanıştım. BİLTEG çıkarmış. Kartların arka tarafında söz konusu kelime üzerinden oynayabileceğiniz oyunlara, yapabileceğiniz faaliyetlere ve konuşabileceğiniz konulara dair birçok öneri bulunmakta. Dil gelişimini çok yönlü ele alan güzel bir ebeveyn ve eğitici için kılavuz koymuşlar başına.

Bir artısı da farklı yaş grupları için etkinlik önerileri sunmaları. Mesela benimkiler için hikâye oluşturma, hayal kurma, rol yapma… gibi etkinlik önerileri var. Kartların bir yüzünde kelimenin İngilizcesini yazmaları da bu yaşlar için ilgi çekici olmuş.

Küçük yaş grupları için kart kalitesi de güzel. O dönemde benimkiler epey kitap yemişlerdi. Bu kartlar yenemeyecek ve minik elleri kesmeyecek kadar kalın.

Çocuğumla konuşayım da ne konuşayım diye düşünenlere duyurulur. 😉

2 yorum

  1. Çocuğun dikkatini ölçmek içinde kullanılabilir ben öyle yaptım kartları dizdim 12 den fazla, baktı sonra bir kartın yerini değiştirdim ( çocuğum çok küçük değil ama ) hoşuna gitti

    1. benimkiler de çok seviyor o tür oyunları. ama en zevklisi bence hikâye anlatma. bir cümle ile başlıyorsun. ne resim gelirse ona göre hikâye ekliyorsun. çok komik şeyler çıkıyor.

Latife Köylü için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.