Ramazan’da kapalıyız

Allah biliyor ya şu yazıyı yazmayı hiç istemiyordum. Kaç kere elim gitti geldi, yok yok toparlanırım dedim. Ama toparlanamıyorum, arkadaş. Ramazan suyumu çıkardı resmen. Sıcak ve susuzluktan beynimin bile suyu çekildi; kafamın içinde takır tukur geziyor. Bırak bir şey yazmayı odaklanıp bir şey okuyamıyorum bile. Bebeleri uyuttuğum an yanlarına sızıyorum. Görünen o ki Ramazan’da kapalıyız.… Okumaya devam et Ramazan’da kapalıyız

Yayım tarihi
Biraz da benden olarak sınıflandırılmış

Hiiiii ikizler mi? 7. bölüm – “Birlikte oynarlar”

Bebelerimin ikiz olduğunu duyanlar hemen teselli babında “Ay ne güzeeeelll, iyi ki ikizler, birlikte oynarlaaaaarr,” diye bir cümle kuruyor. Tabi bebelerin birlikte oynamasının verdiği rahatlığın şu çektiklerimin yanında devede kulak olduğunu bilmiyor hiç kimse. Olsun, bilmesinler, en azından bana yazacak konu oluyor. Anlayacağınız gibi bu sözden yola çıkarak, deve de bir hayvandır; kulak da bir organdır… Okumaya devam et Hiiiii ikizler mi? 7. bölüm – “Birlikte oynarlar”

Kendi silahınla vurulmak!

Çocuk dediğin bir ayna. Onlara bakınca kendini görüyor insan. Bacak kadar boylarıyla nasıl da taklit ediyorlar her şeyi. Gizli kamera gibiler. Her an kayıtta. Hiç ummadığın bir yerde ummadığın bir hareketle karşılaşıyorsun. Belli ki sana çaktırmadan not etmişler zamanında. Beni taklit etmeye başladıklarını anlayalı biraz çeki düzen verdim kendime. Onlardan görmek istemediğim davranışı kendim de… Okumaya devam et Kendi silahınla vurulmak!

Bir süt içme hikâyesi

Malumunuzdur, bebelerin süt içmesi ciddi bir mesele. Allah nazardan saklasın, oğlum bildiğiniz süt danası. Süte de şüppa diyor, “Şüppa, şüppa” diyerek tüm gün peşimizden koşuyor. Biberonu eline geçirir geçirmez hemen yatağa çıkıp yastığa uzanarak ehli keyif pozisyonu alıyor, kendi saçlarını okşaya okşaya sütünü içiyor. Süt içen bebe süper rahat bir şey. Akşam yemeğini yemediyse bile… Okumaya devam et Bir süt içme hikâyesi

Otomatiğe bağlamak

Bugün öğlen uykusundan önce oğlan uyandı. Kızı uyandırmasın diye çok uğraştım. Ama kızsız yaramazlık hiç içine sinmediği için carlaya cırlaya kızı uyandırdı. Kız da uykusunu alamadı tabi, çok keyifsiz. Hemen kızı ayağıma aldım. Biraz neşelensin istedim. Ama oğlan durur mu??? “Ayağa ben yatacağım!” diye feryat figan ağlamaya başladı. Kızı kaldırıp onu yatırdım. Kız çıldırdı. İkisini… Okumaya devam et Otomatiğe bağlamak

Tabak trafiği

Ben planlı programlı bir insanımdır. Planımın bozulmasından da hiç hoşlanmam. Yeni evlendiğimde akşama yemek yapardım. Birden zil çalar komşunun biri bir yemek getirirdi. Haydiiii, benim yemek yenmez, o yenir ya da o yenmez benimki yenir, başıma yok yerden tüketmem gereken bir tabak daha yemek çıkar diye sinir olurdum. Ha bir de tabağı geri gönderme derdi… Okumaya devam et Tabak trafiği

İkizlerden sonra boşanmamak mümkün mü?

Hayatta ne demek istendiğini hiç anlamadığım cümlelerin başında ne gelir biliyor musunuz? Aha şu cümle: “Doğumdan sonra karıma / kocama bir kez daha aşık oldum.”  Açıkçası biz karı koca olarak bebelerimizin doğumundan sonra kedi köpek gibi olduk. Evde sürekli bir kavga, hırgür. Millet evliliğini kurtarmak için bebe doğurur, bizim bebeler düzgün giden evliliğimizin içine ettiler.… Okumaya devam et İkizlerden sonra boşanmamak mümkün mü?

“Bu yemek yenecek, küçük hanım!”

“Boğaz açtırmak” diye bir şey vardır, bilir misiniz? Bebe ilk kez emzirilecekken “bilmem kimin boğazı olsun,” denirmiş, öyle açılırmış boğazı. Bol yiyen bebe makbul olduğundan benim boğazım babaannemlerin obez komşusuna atıfta bulunarak açılmış. Gel gör ki 30lu yaşlarımın başında 45 kiloluk bir tıfılım. Gerçi şükür Allah’a!