Siftah!

Her şey birkaç ay önce başladı. Bir gün Hürriyet Bumerang’dan mail aldım. Görüşelim, sizin için süper bir teklifimiz var diyordu. Görüştük. Bilen bilir de bilmeyen için anlatayım: Hürriyet’in Bumerang diye blog sayfaları var. Blogun varsa üye oluyorsun. İçeriği oraya da yazıyorsun. Hem oradan trafik alıyorsun hem de anlaşmalı kurumlardan reklam alma şansın oluyor. Benim blogu… Okumaya devam et Siftah!

Yayım tarihi
Biraz da benden olarak sınıflandırılmış

Acil eylem planı

Her insanın ani olaylar karşısında bir acil durum planı olmalı. Evde sürekli bebelerle meşgul olduğum için bütün planlarıma elbette onları da dahil etmem gerekiyor. Onlar için de fizibilite yapmam lazım. Neyi, ne kadar zamanda, nasıl yapabiliriz düşünmem lazım. Mesela Allah korusun bir deprem olsa evde nerede saklanacağımızı belirledim. Oraya yiyecek ve su koydum. Ama üzerinden… Okumaya devam et Acil eylem planı

Niye bu tekraşlar?

Bizimkiler bu ara kafayı günlük olaylara taktılar. En sıradan bir olay bile onlar için çok önemli. Sürekli soru soruyor, her şeyi anlatmamı istiyorlar. Tabi tekraş, tekraş ve tekraş… Tamam atalarımız et-tekraru ahsen velev kane yüz seksen demiş ama ben de insanım yahu. Emme basma tulumba gibi sabahtan akşama, akşamdan sabaha aynı şeyi söylemekten dilimde tüy… Okumaya devam et Niye bu tekraşlar?

BoyaMA Duvarı – 2. bölüm “Hayal Gücü”

Bir önceki yazıya gelen yorumlar için çok teşekkür ederim. Sayenizde yeni fikirler edindim. Buradan ve diğer yerlerden gelen yorumlara bakılırsa bebelere boyama kitabı vermem pek tavsiye edilmiyormuş. Bakalım ahir zamanda daha neler duyacağız. Boyama kitapları bebelerin hayal gücünü kısıtlıyormuş. O yüzden ellerine verecekmişim kâğıdı kendileri çizsinlermiş resimleri. Valla hayal gücü durumunu bilmem ama boyama kitaplarının… Okumaya devam et BoyaMA Duvarı – 2. bölüm “Hayal Gücü”

BoyaMA Duvarı

Bebelerimi boyama kitapları ve kalemle tanıştıralı çok oldu. Başlarda hep yanlarındaydım. Birlikte otururduk kitabın başına. İkisine ayrı ayrı kitaplar verirdim. Karalarlardı. Kesin bir kuralımız vardı: Sadece boyama kitabı boyanır! Başka yeri çizmeye kalkarlarsa kalemi alıyordum ellerinden. Ama zamanla gevşedim. Bebeler de coştu. Ellerinde kalemler duvarları çizik çizik ettiler. Görünce ellerinden kalemi alıyordum, ama açıkçası hiç… Okumaya devam et BoyaMA Duvarı

Anamın ak sütü Türkçe bu evde ne hale geldi yahu!

Ben küçükken, küçük bir şehirdeydik. Çevremde çalışan anne tek tüktü. Onların çocuklarına da hep apartman görevlilerinin eşleri bakardı. Apartmanımızda bir edebiyat öğretmeni kadın vardı, hiç unutmuyorum. Üç dört yaşlarında sevimli bir oğlu vardı. Ona da apartman görevlisinin karısı bakardı. Oğlan çok ağır bir şiveyle konuşurdu. “Bakaleeeeeeeeeeeee” diye bağırırdı çocuk annesinin arkasından ya da “Abovvvvv bu… Okumaya devam et Anamın ak sütü Türkçe bu evde ne hale geldi yahu!

Madam Secce 2. Bölüm: Duyuların bileylenmesi

Pek kıymetli anacığımın bugün bize gelmesinin şerefine yeni yazma fırsatı buldum. Bu yazıda yine sizinle Madam Secce kimliğimle konuşacağım. Bu satırları okuduğunuz sırada kafanızda “Ulen Madam Secce de kim?” diye bir soru işareti belirdiyse lütfen öncelikle yazının birinci bölümünü okuyup beş yıldız verin, sonra buradan devam edin.

Nuh’un Gemisi

Bu aralar geç kalınmış bir uygulamaya başladım. Çocukları uyku battaniyesiyle tanıştırdım. Tabi uyku battaniyesi dediysem öyle sihirli bir şey beklemeyin. Çekmecede bir şey ararken hastane çıkışlarının penye battaniyelerini buldum. Biraz oynadılar ettiler. Uyku vakti yine cinlerim tepemdeydi. Bir türlü uyutamadım. O sırada gözüme ilişti battaniyeler. “Örtün şu battaniyelerinizi de zıbarın,” diye bağırdım. Tamamen doğaçlama yani.… Okumaya devam et Nuh’un Gemisi