Kurt kocayınca

Demiştim ya ben resim yapmayı hiç sevmem. Yıllar geçtiği halde resim dersleri hâlâ kâbus olur bana. Hiç beceremem de hani. Nasıl isterdim eli kolu düzgün resimler çizmeyi. Bu konuda seviyem sıfırın altında. Tek bildiğim U’dan kafa yapmak, 69 mu 62 mi daha onu bile tam öğrenemediğim bir rakamla kedi ya da -isteğe bağlı olarak- tavşan yapmak. Bir de işte bildiğin arkada uzanan dağlar, güneş, M şeklinde kuşlar. İlkokul birler daha iyisini yapar eminim.

Aylar önce bebelere bir kuş çizdim kitaba baka baka. “Bu ne annecim,” dedim kıza. “İnek” dedi sıpa. Ağzım açık bakakaldım. Sonra lafı toparladım, “Aa evet, inek kuşu bak, mööö mööö diye uçuyor.” Deveden kuş olur da inekten olmaz mı? E olur tabi, niye olmasın.

Geçenlerde benimkiler resim yapıyor haldır haldır. İyice dalmışlar. “Ne yapıyorsunuz, annecim?” dedim, koro halinde “Yesim yapıyoyuuuz,” dediler. “Eee ne resmi bu?” Kız bir çiziktirik attı kağıda. “Anne bak, bu fok baliyi” dedi. Fok balığını bildiğini bile bilmiyordum. Dur bir yakından bakayım dedim, resmi gözüme soktum. Yok anam yok, fokun f’si benzemiyor. Benim inek kuşu bile daha ineksi kalıyor yanında. “Bunun nesi fok annecim?” dedim. “Bak annea, fok balığı yuvarlanıyor,” dedi. Elimde tuttuğum kağıtta hem bir fok balığı vardı, hem de yuvarlanıyordu ha.

Hmmm.

Sonra kağıdı tekrar elimden aldı. Fokun yanına bir yuvarlak koydu “Annea, bak yaramaz fare çizdim.” Tepesini iki karaladı, “Anne bak salıncakta kuş sallanıyor.”

Ben şaşkın şaşkın bir kağıda bir de kaleme bakarken oğlan bağırdı “Bak annea galgangoz (salyangoz).” Bir salyangoz görme umuduyla baktım kağıdına. Hadi bırak salyangozu bari bir yuvarlak görseydim. O da yoktu. “Hani nerede oğlum,” dedim. “Bak annea, galgangoz duvara tırmanıyor,” dedi. Kağıda tersten baktım, düzden baktım, ne salyangozu ne de duvarı görebildim. Bu olsa olsa etrafa sıçrayan çamur birikintisinin resmi olur. O kadar anlamsız duruyor yani. Moralini bozmak istemedim. “Aaa şahane olmuş,” dedim.

Benden aldığı gazla bir çizik attı resme. “Bak annea, galgangoz uçağa bindi,” dedi. Bu kadar kolay mı yav uçağa binmek, daha valiz kontrolü var, çek-ini mek-ini var, bekleme salonu bilmem ne… hepsini atladı salyangoz hoop uçağa. Ona da sesimi çıkarmadım. Sonra iki minik çizik daha attı, karınca kadar “Annea bak tahterevalli.” Her halde uçaktan bakışı resmetti çocuğum. Olsa olsa bu kadar küçük olur bir tahterevalli.

Bu arada kız elindeki kağıda kah arabalar yaptı yarıştırdı, koyunlar yaptı meleştirdi, kah çocuklar yaptı gülüştürdü… Hepsi de bir çizik ötemizde. Üç beş çizikle dünyayı resmetti ikisi birlikte. Her resimden sonra da bir kikirdeme bir kukurdama. Ne oluyorsa? Ben de kendi resimlerimle bir kez bile aferin alamamış olmamın ezikliğiyle ha babam de babam  gaz veriyorum bebelere, ooo harika yaptınız, ooo süper, bu neymiş bakıyım, aa evet dehşet, anca bu kadar güzel yapılır hoo hoo hoo!

Bir yandan da kıs kıs gülüyorum, resimlerin salaklığına bak, analarından da beter bunlar diye. İşin ilginç yanı çocuklar da bana bakıp gülüyorlar.

Bunlar niye gülüyor diye düşünürken beynimde bir şimşek çaktı. Şahsi algılamayım, alınganlık etmeyeyim dedim ama bunun başka bir açıklaması yoktu: Buldular ya zayıf noktamı, resmen dalga geçiyordu bacaksızlar benimle. Koca analarıyla kafa buluyorlardı. Anlayacağınız gibi kurt çoktan kocadı, eniklerin maskarası oldu.

29 yorum

  1. Hepsi iyi hos da cocuklara niye “annecim” dediginizi anlamiyorum. Ne gibi bir mantigi var bunun? Cocuklarin dil ogrenimine negatif bir katki oluyor boyle kullanimlar bence.

    1. ay pınaaaaaaaar annecimin böyle de bir kullanımı var, annecimin babacımın teyzecimin. daha sayayım mı?

      1. Cocugun anneye “annecim” demesi anlamli birsey dil acisindan, annenin cocuga “annecim” demesi degil. Kelime anlamsizlasiyor anne cocuga bunu kullandiginda. Linguistik bir yorum benimki. Bir suru kisinin yanlis konusmasi bunu degistirmez.

        1. Ha evet, dil gelişimine çok büyük negatif etkileri var. Büyüyor çocuk, eşşek kadar oluyor, halen kimin anne olduğunu kestiremiyor değil mi? Hey Allaaammmm yaa!

          Henüz anne olmadığınıza yemin edebilirim.

  2. Canım sen bahtsızmışsın bu kouda ben boyama sayfaları da yapabiliyorum ( yeğenlerime yapmıştım) benim ikizler de doğunca inşAllah onlara da yaparım ama biliyor musun onların sınırsız olan hayal güçleri onları öylesine eğlenceli yapan…

  3. kızım çocukların harika bence. bizimki de sürekli yuvarlak hortumlar çiziyor. bazen anne seni çizdim diyor, bazen civciv, bazen araba oluyor o yuvarlaklar. ben bayılıyırum onun bu sistematikleşmemiş zihnine. hiçbir sınır yok kafasında, yapmalıyım yok, şöyledir böyledir diye kalıplar yok 😉 mükemmel yaratıklar bebekler! off çok özledim şimdi :((

  4. allah allah bende oğluma hep annecim derim hatta kızarken bile çocuğa kötü bişeymi yaptım anlamadım ben şimdi :))) bu yer cücüleri varya bizi suya götürür susuz getirir ben oğlumdan korkamaya başladım :))) sende x2 düşünemiyorum bide ittifak kurdukları zaman vay haline

  5. valla ben de anlamadım neden “anneciğim” demememiz gerektiğini, hatta ben kuzucuğum, fındığım, pisicim vs. de diyorum yanlış mı yaptım yani? daha beteri ben lisedeyken tanıdığım herkese ciğim eki eklerdim de sanat tarihi örtmenimiz babamı okula çağırıp “kızınız hafifmeşrep davranışlar gösteriyor ” diye şikayet etmişti! neymiş emrah arkadaşımıza emrahcım denmiyecekmiş alla allaaaaaaaaa

    1. Aciklayim: sorun “cik”, ya da “cigim” eki degil. Annenin cocuga anne diye hitab etmesi. Annem de bana “yavrucugum” derdi, bunda bir mantik hatasi yok mesela. Linguistik olarak hatali bir kullanim annenin cocuga annecim demesi cunku anlam bakimindan yanlis (dil ogrenirken kelimelerin neyi anlattigini ogreniriz ya, semantik olarak, o bakimdan yanlis diyorum). Signifier, signified, vesaire.

        1. annecim diyince çocuğa anne diye mi hitap edilmiyor ki. o kullanımın anlamı farklı ve dilimizde yeri var. linguistik bilmi bunu onaylıyor mu bilemiyorum fakat yazılı olarak da kullanıldığını gayet net biliyorum.

      1. linguistik kural koymaz. dili inceler kullanıma göre kurallarını belirler. kuraldışı şeyler daima olabilir. her şeyin bir adı, bir çatısı olmasına gerek yok. önemli olan halkın kullanımı.

    2. hafif çeşrep mi? yuuuuuuuuuuhh. nasıl öğretmenmiş o.
      benim de lisedeki öğretmenim tadını merak ettiğim için elma kızartıp yediğimi duyunca bunun davranış bozukluğunu olduğunu söylemişti.merak etmek bile türk eğitim sisteminde davranış bozukluğu. gerisini siz düşünün. bu arada kendisi sözüm ona “psikoloji” öğretmeniydi

  6. Piyale madranin bir karikatürü vardı: cocuğun basına basına bir sürü insan toplanmış herkes kendi akrabalık bağına göre ona sesleniyorlar: annecim, halacim, babaannecim, teyzecim, amcacim… Zavallı küçük dönüp sorar; ben kimim ya? diye… Ben kullanmam ama hadi annecime alıştık diyelim diğer seslenişleri hic sevmiyorum, cocuğa ben senin teyzenin, amcanın bunu ogrenmelisin demek sürekli sanki… En komigi de minicik kızıma kocaman kelli felli adamların kalın sesleriyle amcacim demeleri ;)))

    1. sanırım yiğit özgür ya da erdil yaşaroğlu’nun da böyle bi karikatürü vardı, kedi sahibine “kedicim” diye sesleniyodu..
      çocuksuzken ben de saçma bulurdum ama anne olduktan sonra bi bakmışım oğluma “annecim, annecim” deyip duruyorum:)kendiliğinden oluştu bende..
      aşkım kelimesi ise eşler arasında bile bana yapay gelirken, çocuklara kullanımı hep acayip..

  7. Linguistik açıdan yorum yazamam, uzmanı değilim…
    Mantık, annenin çocuğuna “annecim/anneciğim” demesini saçma buluyor. Evet, doğru.
    Anne olunca herşey farklı galiba, Annelik duygusunun şahane bir ifadesidir seni çağıran çocuğuna “efendim annecim?” hatta “söyle annem?” demek..
    (anne kurban/anan gadanı ala… artık kullanımdan kalkmış lakın gayet güzel cevaplama şekilleridir, çok içten bulurum)
    Ama ülkemizde kadınlar birbirlerini bile “gel anam şöyle” diye çağırır, kaza haberi alınca “vay anaaam, dağlara taşlara” diye heyecanlanır.
    Çeviri Türkçesi değil, gerçek Türkçe..

    Esas yanlış olan çocuğuna “aşkım” diye hitap etmek. Sapıkça!

    Daha iğrendiğim bir moda da (yaşı kaç olursa olsun) çocukların birbiriyle ya da bir başkasıyla konuşurken “baba geç gelecekmiş”, “anne çağırdı işten çıkınca uğramam lazım” demeleri.
    Annem ve babam denir.
    O kadar.

    ayrıca, pikasso mu demiş: “o bir balık değil, o bir resim” diye???
    fotoğraf gibi resim mi olur? hani sanat????

    paranoya yapma, kurt gayetle genc, enikler de gayet becerikliler..

      1. rivayet o ki, bir kadın, galeride Picasso’nun Le poisson/The Fish resmine bakmııış, bakmış.. Sonra dönüp ressama
        “genç adam, bu bir balığa benzemiyor” demiş.
        Pablo da durur mu? yapıştırmış cevabı:
        “Madam, o bir balık değil, o bir resim”

  8. bende annecim derim..dil gelişimini falan bilmem..okadar da dikkat edemiycem herşeye, her söylediğime de çocuklara ne öğretirseniz karşılığını o çekilde duyuyorsunuz..mesela ben “anneci”m diye hitap ettiğimden ona oda bana sürekli “anneeeccimmm” diye seslenir..benim de daha hoşuma gider tabii..
    ama şu da bir gerçek hala daha annem bana “annecim” dediğinde telefonda yada gittiğimde sarıldığından sevigisini daha içten gösterdiğini daha samimi bir iafede olduğunu anlar daha mutlu olurum…bence sıkıntı yok secce 😉

Bos Defter için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.