Elini Veren Kolunu Kaptırır

Şimdi sizlere arkadaşlar şu 2,5 yıllık analık serüvenimde bebelerle ilgili öğrendiğim en büyük dersi söyleyeceğim. Amacım hava atmak değil; benden tecrübeli annelere artistlik yapmak da değil; her zamanki gibi kendim için bir şey istiyorsam namerdim de… Sizin de işinize yarayacağını düşündüğüm için paylaşıyorum. Efendim, kısacası ben ettim, siz etmeyin diyerek şimdiye kadar aldığım en büyük dersi açıklıyorum: Bebeye elini veren, kolunu kaptırır. Biiitttiiii. Lamı cimi yok bunun. Aaah ah, zamanında anam dediydi de dinlememiştim. Meğersem biliyormuş da söylüyormuş kadın.

Yıllar önce öğrenciyken birkaç arkadaşla birlikte bir apartmanın giriş katında otururduk. Bir gün salonda ders çalışırken tatlı tatlı çocuk konuşmaları duydum. Balkona çıktım. Aşağıda yavru kediler vardı. Başında da iki kız. Mahallenin çocukları. 3’e, 4’e gidiyorlardı herhalde. Geçmiş gün, unuttum. Biraz laf attım yukarıdan, utandılar. Çok çekingen kızlardı. Biraz biraz kedilerden, okuldan falan konuştuk. Evde poğaça vardı. Biraz onlara biraz da kedilere verdim. Nasıl mutlu oldular. “Evde hiç ilgi görmüyorlar herhalde yavrucaklar. Baksana ilgilenen biri onları nasıl mutlu etti,” diye düşündüm. Kendimle de gurur duydum ha. Ne kadar çocuk severim, ne kadar insan canlısıyım, ne kadar sıcak kanlıyım, ne kadar mübareğim, Mevlana mıyım neyim. Maşşşaaaaaaaaaalllaaaaaah!

Akşam telefonda annemle konuşuyoruz, anlattım gündüz olanları. “Aman” dedi anam, “Çocuk kısmıyla kedi kısmına yüz vermeye gelmez. Elini verirsen kolunu kaptırırsın. Boşuna dememişler, yüz ver kediye, gelir eder tepene diye. Sen bir daha görmemezlikten gel onları,” falan dedi. Ben de “Amaaan nolcek, bu anam da ne soğuk kadın,” diye düşündüm.

Ertesi gün okuldan dönüyorum. Benim kızlar ip atlıyorlar. Beni görünce tanıdılar. Utangaç utangaç gülümsediler. El salladım. Onlar da bana el salladı. Karşılıklı gülümseyerek ayrıldık.

Bir sonraki gün beni görünce “Selcen ablaaaaaaaaaaaa” diye koşarak geldiler yanıma. Öptüm. Çok sevindiler. Diğer bebeler de bize baktı. Onlara da el salladım, ayrıldık.

Dördüncü gün “Selcen ablaaaaaaaaaa” diye koşanların sayısı birden arttı. Hepsi sırayla şapır şupur öpüldü. İki çift laf edildi. Ayrıldık.

O gün akşam ders çalışırken ben dışarıdan “Selcen ablaaaaaaaaaaaaaaa” diye bir serenat duydum. Ooo baktım ki benim kızlar balkonun altına toplaşmış. Biraz çene ettik. “Ders çalışmam lazım” dedim, dağıldık.

Daha ertesi gün bebeler okulun dönüşünü kapımda bekliyorlardı. Bir kırmızı halım eksikti valla. Nihat Doğan misali halkı selamlayarak evime girdim. Biraz sonra zil çaldı. Açtım üç, beş kız “Selcen abla biz seni ziyarete geldik,” dediler. Ayıp olmasın, kalpleri kırılmasın diye içeri aldım. Giriş o giriş. Zor attım bebeleri dışarı valla. Öff gelemem kardeşim ben öyle bebeye mebeye. Ders çalışmam lazım benim, işim var benim.

Ondan sonraki gün okuldan dönüşte saklana saklana eve girdim. Bebeler oynuyorlardı, görecekler diye aklım çıktı. Eve geldim ki meğersem beni ziyarete gelmişler o gün. Üç kez! Arkadaşlarım evde olmadığımı söylemiş, inanmamışlar evi gezip bakmak istemişler. Kızlar yemin billah etmiş, bu sefer de içeri geçip bekleyelim demişler. Hatta biri kapının arasına ayağını koymuş, yüzlerine kapanmasın diye! Bizimkiler zor atmışlar bebeleri başlarından.

Ben arkadaşlardan günün raporunu alırken zil çaldı. Benim kızlar yine. Ziyarete gelmişler. Sayı da epey artmış haa. Sınavım olduğunu, ders çalışmam gerektiğini, onları içeri alamayacağımı söyledim. Çok bozuldular. “Neyse, önemli değil yine geliriz,” diyerek gittiler.

Allah’ım anam haklıymış. O utangaç, şeker, cici kızlar gitti yerine şımarık, dediği dedik, cazgır kızlar geldi. Artık okula gidip gelirken yolu değiştirmeye, saklanarak eve girip çıkmaya başladım. Kapıya dayandıkça onlar, ben evden kaçtım. Oldular bana bir kâbus. Sürekli zille taciz, olmadı balkon altı serenatları, kapı önünde beklemeler… Allah biliyor ya mezun oldum da kurtuldum. Ben ayrıldıktan sonra yine çok gelip gitmişler. Sonunda evlendiğimi, bir daha gelmeyeceğimi falan duymuşlar. Yıkılmışlar. Aklıma geldi de bunu duyduklarındaki suratlarının halini görmek isterdim hahahaha. Nanik, nanik…

O zamanlar bu musibetten dersimi yeterince aldığımı düşünüyordum, ama yanılmışım. Aynı hatayı yine yaptım iyi mi! Hem de bu sefer, kapımı kapatıp kurtulamayacağım, paçamı asla kurtaramayacağım bebelere karşı! Ah kafam ah!

Efendim, biliyorsunuz uzun bir süredir, 2 oda+ 1 salon modeli aile yatağımızda yatıyoruz. Yeni eve yeni düzen gelecek inşallah. Şimdi şu yazıyı yazarken önceki  yazıyı tekrar okudum da teee orada da söylemişim. Mevcut düzen şöyleydi: Kız kendi yatağında yatıyordu, ben kendi yatağımda, ellerimizi arada birleştiriyorduk. Bunu aslında o talep etmedi. Ben sadece ilk gece kendini güvende hissetsin diye elimi vermiştim. Tabi o zamanlar kolumu da kaptıracağımdan haberim yoktu…

Kısa bir sürede kız elime fena alıştı. Elim olmadan uyumuyordu. Gece uyanıyor, elimi tutuyor yine uyuyordu. Ama çabuk uykuya daldığı için hiç kafama takmadım. Son zamanlarda elimle yetinmez oldu. Önce bileğime sıçradı minik parmakları. Sonra kolumun iç tarafına. Ve şimdi de taaa dirseğime kadar kolumu sahipleniyor. Öpüyor, okşuyor, mıncırıyor… Başlarda hoşuma gitmişti, ne kadar dokunmatik bir anneyim, Allah’ım ne güzel, yavrum sıcaklığımla uyuyor falan diye seviniyordum. Ama artık uyuyana kadar o deli oluyorum yemin ederim. Hay bir de uyuduğuyla kalsa iyi. Gece uyanıp uyanıp kolum için zırlıyor. Eroinman gibi kolumu sıvıyorum. Okşuyor da okşuyor. Hatta mıncırıyor. Yakında altın vuruş yapacak ondan korkuyorum. Uykuya dalması da o kadar zor ki. Aynı yanım üzerine yatmaktan tutuluyorum. Çeksem elimi zırlıyor. Vermezsem yerlerde yuvarlanıyor. Kâbus oldu bebe bana.

Ve son bombası da şuydu: bir haftadır gece 4 gibi uyanıyor, sabah 6’ya kadar kol okşuyor! O tam dalıyor, bu sefer oğlan güne başlıyor. Aklımı oynatacaktım. En son nihayet bu işe bir son vermeye karar verdim. Artık uyuması için kolumu ona vermeyeceğimi, büyük bir kız olduğunu, kendi başına uyuyabileceğini, yok uyuyamazsa ayısını okşayabileceğini söyledim. Dinledi mi? Hayır! Tepindi tepindi. Ama lafımdan dönmedim.

Son iki üç gündür kızı bu yeni bağımlılığından kurtarmaya uğraşıyoruz. Yemin ederim memmeden keserken onu bu kadar zorlanmamıştım. Epey yol aldık, ama hâlâ tam olarak bitiremedik. Aaaah akılsız kafam ah. Anamı dinleseydim, başta elimi vermeseydim, şimdi böyle sürünür müydüm hiç?

53 yorum

  1. enemmm, benimkide koluma sarılıp hatta altına alıp uyumaya başladı. Bu bir tehlike ise şimdiden kurtulmak gerek neme lazım.

  2. Ben bir ara katı davranma kararı almıştım. Yatağı ayrıydı ama uyuyana kadar yanında yatıyordum, çok isterse kucağıma alıyordum. Bunlardan vazgeçireyim dedim. Sonra bir gün Iraklı yetim bir çocuğun annesinin resmini tebeşirle yere çizip üzerinde kıvrılıp uyuduğu o fotoğrafı gördüm. O gece kendimi yatakta oturmuş, kızımı kucağımda uyutmuş saçlarını koklarken hüngür hüngür ağlar bir halde buldum. Yere batsın dedim disiplini de uyku eğitimi de zırtı zibili de…

    Annesi yanındayken bırak dokunsun, okşasın mıncıklasın doysun ona. Evet zor benimkinin de uyuması bazen 2 saati buluyor, yanağıma dokunarak uyumak istiyor, ama çok bunalınca aklıma o fotoğrafı getiriyorum. Gözümün dolmasına, burnumun sızlamasına ve yavruma daha sıkı sarılmama neden oluyor.

      1. Hep kötüsünü düşün şükret derler ya çok zor bir şey ama işe yarıyor aslında.

        Bu arada komşu kızı ile ilgili benzer bir olay bende de var. Yüz veren annem bıkan bendim. Annemler taşındı eski eve evlenip ben oturdum, yüz gören kız kocakız haliyle başıma kaldı. Daha ne diyim…

  3. secce her zamanki gibi harikasın çok güldüm sana ve Mekki’ye..:)))
    Neyse yine de buna şükür Ahmiş bende bende dememiş bari ozaman halin haraptı..
    benimki de saçımla oynaya oynaya hatta yola yola oynuyor..parmağına bigudi gibi çeviriyor saçımın dibine gelince kızıyor daha fazla dolayamıyormuş diyee..bunların hepsi bir alem yahuu..

  4. ya ne zamandır bu kadar gülmemiştim, bomba olmuş yine:) her gün yaz yine yaz hep yaz:)

  5. :)) uzun zamadan beri blogu facebooğu takip ediyorum.Yorum yazmak bugüne kısmetmiş benim kızımda kulak hastası yemin ederim akşama eve gelince kulaklarım yerindemi diye kontrol ediyor.Sabah işe giderkende bi posta kontrol ediyor.bu sabah sna bırakayım dedim:))birde kulak memesine zil misali sürekli basıp durması var ya işte asıl canımı yakan bu ah ah bende kurtulmak istiyorum :))

  6. annecim koca kız oldun (o anda aklıma gelen) saçlarımla oyna canımı acıtıyorsun dedim demez olaydım.neyse saçımın kopmasından iyidir zile basması=))))

    1. Akşam akşam gülmekten karnıma kramp girdi,bizimkine dikkat edeyim bari göz,kirpik,burun bağımlısı falan olur da fena olur:)

  7. ya seccecim ben sanıyordum ki bu sorunu bir tek ben yaşıyorum,araştırdım dirsek bağımlısı başka çocukta bulamadım.inanılmaz yorucu oldu,hatta şuan tek elimle yazıyorum,kız sol dirseği zaptetti.birde şu yazılarını bir kaynakta topla,sonra konu konu derler yeni analara eğlenceli bir başucu kitabı yaparsın,inan çok satılır,hem çok eğlenceli,hem komplekssiz hemde konuları birbirine güzel bağlıyan bir tarzın var.

    1. 🙂 tşk ederim zeynep. ben kitaptan daha da ileri gidip bizzat gezip anlatmak istiyorum yaşadıkalrımı evlere:))

  8. Baris da dudaklarini burnuma degdirerek uyuyor, opuyor, eliyle seviyor burnumu 🙂 İsten geldigimde once burnumla hasret gideriyor, Babasinin da kulagina hasta, gece uyandiginda benim burnumu bulamazsa (sirtim ona donukse yani, ve evet ücümz beraber yatiyoruz hala) babasinin kulagini cekistire cekistire uyuyor .

    1. :)))))) burun da korkunç yaa. bir ara benim oğlan da deliklerine takmıştı kafayı. unuttu şükür:)

  9. Selcen çocukları büyümüş bir anne olarak sesleniyorum sana…bende çok çocuk severim…çocuklarımın arkadaşlarıyla ilgilenirdim…okul çıkışı hepsiyle muhabbet edip hal hatır sorardım…ilk başta çok sessiz,terbiyeli olan çocuklar zamanla bi şımarmaya başladı ki sorma gitsin…bi de ben üzülüyorum onlara,gerçekten evde yeterince ilgi görmeyen çocuklar böyle oluyor…ilgili anne babanın çocukları ne olursa olsun terbiyesini bozmuyor…şimdi kendi çocuklarıma onları kırmadan anlatıyorum arkadaşlarının davranışınin yanlış olduğunu…ne de olsa üzüm üzüme baka baka kararirmis…

    1. katılıyorum hadese. evinde sevgiye doysalar bu kadar tepesine çıkmazlar yüz verenin ne yazık ki

  10. bizde de yaklaşık 2 senedir saç bağımlılığı var ben evdeysem muhakkak benim saçımla uyayacak, değilsem kendi saçıyla idare edecek, babsı kel o yırtıyor bu durumdan. Kolay gelsin canım inşallah biran önce sorunu halledersin 😉

  11. benim oğlan daha beter, kolumu tırmalıyor sonra itiyor sonra tekrar alıyor sonra sanki ben zorla vermişim gibi pat pat tokatlıyor, uyanıkken de ısırıyor.. kollarım yavru kedi besler gibi tırmık ısırık içinde..

  12. Sanki benim kizimdan bahsettin kolumu tirmalarken resmen sinir krizi geciriyorum bazen artik dayanamayip uyumazsan uyuma diyip vermemeye calisiyorum. Bi cozum bulursan mutlaka paylas

    1. bitirdim celik. 1 hafta uğraştım ama. tek bir kez bile vermedim. aynı memeden keser gibi ağladı zırladı ama kesildi. şükür allaha. ayıcığının kolunu okşuyor artık.

  13. Secce,
    acil yazı krizim tuttu nerdesin stop…
    Taslakta ne var ne yoksa hemen yayınla lütfen stop…

    (Mekki’ye söyle elini kolunu sana geri versin,
    onlar ona olduğu kadar bize de lazım stop…)

  14. Secce,
    acil yazı krizim tuttu nerdesin stop…
    Taslakta ne var ne yoksa hemen yayınla lütfen stop…

    (Mekki’ye söyle elini kolunu sana geri versin,
    onlar ona olduğu kadar bize de lazım stop…)

    İmza
    Bir Dost :$

  15. yorumlarını okurken inanılmaz keyif alıyorum sen çok yaşa selcen 🙂 ama gel görki benim kızımdada kaş oynama hastalıgı var bebekliğinden beri kaşımla oynayarak uyur bunu doktorunun yanındada yapınca içine kapanık çocukların böyle şeyler yaptıgını çalışmamamın yanında olmam gerektiğini söyledi biraz sıkıntı yaptımsada sonra geçti en son pedagogdan aynı şeyleri duyunca endişelenmedim değil açıkçası kendi iç dünyası olan içine kapanıklık eğilimi içinde olan cocouklar duygusal eksiklik içinde olan çocuklar annelerinin yahutta kendilerinin biryerlerine dokunarak uyurlarmış 3.5 yasında hala bırakmadı kaş oynamayı gözlerim ağrıyor artık :/

  16. Merhaba Secce o kadar uzunnnn zamandan beri sizi takip ediyorum ki ve o kadar sıkıntılı gunlerimde,gecelerimde yuzumde bir tebessumm oluşmasına vesile oldunuz ki artık bi yorum bırakıp teşekkür etmek istedim. Cok sukur 2 gun once hayatımızda herseyrayına oturdu ve sitende de gunumuzu okumaya baslayabildim.
    Gecen yaz benim oğlum kalp ameliyatı oldu ve ömrümden ömür gitti bir yandan da esimin is durumu sarsıntıda idi ve hayatımızın en zor senesini geçirdik 🙁 Gece kaçan uykularımda, gecmek bilmeyen Ramazan ayındaki o sıcak günlerde ben hep tekras tekras sitene girip sizi okudum . Farkında olmadan o zor günlerimde bana yarenlik ettigin, mutsuz günlerde sıkıntılardan birazcık olsun uzaklaşmamı sağladığın için sonsuz teşekkür ediyorum sana. Rabbim sana ve yavrularına hiç kötü gün göstermesin demekten başka da birsey gelmiyor elimden

    1. canım dun gece biz de hastanedeydık.ikisi de hasta.kıza serum baglandi.gecenin bir yarısı eve döndük.hâlâ çok atesleri var.şu an biri dizimde biri göğsümde yatıyor.ben de perisanim .yorumunu okuyunca öyle bir nese doldu ki ıçim.çok tsk ederim.yavruna da geçmiş olsun.hep güzel gunlere büyüsünler inşallah.

      1. Amin canım âmin çok gecmiş olsun… Ben tek çocukla deliye donüyorum hastalığı bir yandan, yememesi bir yandan, huyunun değişmesi bir yandan seni düşünemiyorum 🙁 Rabbim sana güç kuvvet versin kuzulara da acil şifa diliyorum… Yorumumun sonu çıkmamış buraya ekliyorum… Lütfen ama lütfen instagram hesabı ac yoksa imza kampanyası başlatıcam haberin olsun 😉 Mekki ve Ahmiş’i sevgiyle kucaklıyorum eline yüreğine saglık …

  17. ben hep çalıştıgım için vicdan azabı yasıyordum ama anneleriyle birlikte olan cocuklardada aynı durum olunca o durumu kenara koydum duygusal eksiklik yaşatmamaya ve kendisini güvende hissetmesini sağlamaya çalışıyorum onunla oynamamı devamlı ona bakmamı ilgilenmemi istiyor bende tamda onun istediği gibi davranıyorum artık.. çocuk eğitimiyle ilgili epey kitap aldım son zamanlarda ve kendimdeki eksiklikleri çok net bir şekilde gördüm davranışlarımı değiştirmeye başladım gördümki hem çocugum mutlu olmaya başladı hemde ben inşallah zamanla kaş oynama alışkanlıgınıda unutur :/

  18. 2013 de yazmışsınız bebeler kocaman olmuştur.. yıl olmuş 2020 dert aynı, benimki elini göğsüme koymadan uyumuyor 2yaşında, elini sokuyor oynuyor oynuyor acıtıyor da… nefret ederim vücudum saçım vs oynanmasindan… sinirden küplere biniyorum, her neye aglarsa eli hop icerde… her uyanmada hopp geldi yine Allahım sabrım bitmek üzere

  19. Merhaba gecenin 1’inde tesadüfen derdime çare ararken buldum sizi. Tüm yorumları da okudum. Şükür yalnız değilmişim. Kızım 21 ay anne sütü aldı sonra da kolaylıkla bıraktı. Ama onu bırakınca önce eliyle dudaklarıma dokunarak uyumaya başladı. 1-2 dk sürüyordu ve okşadığı için aaa ne güzel diyodum 🙂 demez olaydım. Sonra yanağıma, yanağımdaki ben e geçti, okşamalar tırnaklamaya, didiklemeye dönüştü. 2 dakika oldu sana 1 saat. Ayrıca gece aralarda uyanınca da iki eliyle birden suratımı tutup elleye elleye uyumaya, elini çekince de çığlık ata ata ağlamaya başladı. Fenalık geliyor yemin ederim. Kendi yatağında yatan çocuk bizim yatağa taşınıp babasını tekmeleyerek kovuyor. 2 yaşında tam. Sanırım tek yolu izin vermemek. Uyku arkadaşı da var ama öncelikle beni kullanıyor. Çocuğuma sinir oluyorum ister istemez. Artık ev halkı olarak üçümüz de rahat uyku uyuyalım istiyorum. Tavsiyelerinizi deneyeceğim. Sonuç alırsam yazarım, sevgiler 🙂

barisin gunlugu için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.