Ünlüler kervanı

Bugün yine konumuz kitap. Farkındaysanız bu aralar pek entelektüel takılıyorum. Kaka kitabı mı dersiniz, ayı kitabı mı, renkli filler mi… Madamlık tarafım ağır basıyor yine. Aslında bugün Secce bacı kimliğimle evde ayağımın altında dolanan iki bebeyle nasıl turşu kurduğumu anlatacaktım ama başka gün artık. Bugün de yine edebiyat,  sanat dolu bir yazı olacak. Kitaplardan girip… Okumaya devam et Ünlüler kervanı

Benden ayı olmaz!

Hani size vaktiyle Küçük Ayı ile Büyük Ayı dizisinden söz etmiştim ya, işte o yazımdan kısa bir süre sonra yine küçük bacım bize dizinin bir kitabını daha hediye getirdi: Uyuyamıyor musun, Küçük Ayı? Bu kitap da ilki gibi geniş sükse yaptı bizim evde. Elden düşmez oldu. Tabi doğurdum doğuralı iki bebenin inanılmaz boyutlardaki uyku problemiyle mücadele… Okumaya devam et Benden ayı olmaz!

Ota b.ka ağlamak

Kendimi bildim bileli duygusal bir insanımdır. Kolay ağlarım. Hani derler ya gözünün ucunda iki damla yaşı hazır, aha işte öyleyim. Nerede bir acı duysam, hüzünlü bir haber alsam ağlarım. Çocuklardan sonra bu durum yeni bir derinlik kazandı. Artık sadece acıya, hüzne değil, her şeye ağlıyorum. Geçen hafta hastanede yalnız başıma sıra beklerken bir bangırtı koptu,… Okumaya devam et Ota b.ka ağlamak

Madam Secce – 3. Bölüm – Faaliyet başlıyor

Bu “Faaliyet başlıyor” lafını aylar önce Çocuk ve Oyun kitabının 2-3 yaş bölümünün başlığı olarak okumuştum. O gün içimin nasıl kıpırdadığını, nasıl heyecanlandığımı anlatamam. Bir an önce çocuklarım iki yaşına gelsin, bizim evde de faaliyet başlasın, sabah akşam tıkır tıkır, pıtır pıtır uğraşalım, oyunlar oynayalım, faaliyetler yapalım, kah kah gülelim, ortaya sanat eserleri çıkaralım, ben… Okumaya devam et Madam Secce – 3. Bölüm – Faaliyet başlıyor

Tavşan Saati

İki yaşındaki çocuklar programlı hayatı sever diyordu bir kitap. Hangisiydi hatırlamıyorum. Hatırlarsam söylerim. Bu cümleden yola çıkarak bir süre önce programladım benim bebeleri. Bu fikri bir yerden mi aldım, kendim mi uydurdum hatırlamıyorum. Artık her şeyi saatli yapıyorum. Tabi saat dediysem de 8:30’da kalkış, 8:35 eli yüzü yıkayış gibi öyle kesin saatlerimiz yok. Ama günlük… Okumaya devam et Tavşan Saati

BoyaMA Duvarı – 2. bölüm “Hayal Gücü”

Bir önceki yazıya gelen yorumlar için çok teşekkür ederim. Sayenizde yeni fikirler edindim. Buradan ve diğer yerlerden gelen yorumlara bakılırsa bebelere boyama kitabı vermem pek tavsiye edilmiyormuş. Bakalım ahir zamanda daha neler duyacağız. Boyama kitapları bebelerin hayal gücünü kısıtlıyormuş. O yüzden ellerine verecekmişim kâğıdı kendileri çizsinlermiş resimleri. Valla hayal gücü durumunu bilmem ama boyama kitaplarının… Okumaya devam et BoyaMA Duvarı – 2. bölüm “Hayal Gücü”

BoyaMA Duvarı

Bebelerimi boyama kitapları ve kalemle tanıştıralı çok oldu. Başlarda hep yanlarındaydım. Birlikte otururduk kitabın başına. İkisine ayrı ayrı kitaplar verirdim. Karalarlardı. Kesin bir kuralımız vardı: Sadece boyama kitabı boyanır! Başka yeri çizmeye kalkarlarsa kalemi alıyordum ellerinden. Ama zamanla gevşedim. Bebeler de coştu. Ellerinde kalemler duvarları çizik çizik ettiler. Görünce ellerinden kalemi alıyordum, ama açıkçası hiç… Okumaya devam et BoyaMA Duvarı

Bir süt içme hikâyesi

Malumunuzdur, bebelerin süt içmesi ciddi bir mesele. Allah nazardan saklasın, oğlum bildiğiniz süt danası. Süte de şüppa diyor, “Şüppa, şüppa” diyerek tüm gün peşimizden koşuyor. Biberonu eline geçirir geçirmez hemen yatağa çıkıp yastığa uzanarak ehli keyif pozisyonu alıyor, kendi saçlarını okşaya okşaya sütünü içiyor. Süt içen bebe süper rahat bir şey. Akşam yemeğini yemediyse bile… Okumaya devam et Bir süt içme hikâyesi