Masal Vakti

Küçükken masal dinlemeyi çok severdim. Birisi bana masal anlattığında gözlerimi kapatır gözümde anlatılanları canlandırırdım. Sonra gece yatağıma yatınca, yine gözlerimi kapatıp o masalı düşüne düşüne uyurdum. Sürekli dinlediğimi hatırladığım üç beş masal var.

Gergin annelere gevşeme egzersizi

Gergin bir insan mısınız? Anne olunca daha da mı gerildiniz? Bebe(leri)nizin her şeyi dört dörtlük mü olsun istiyorsunuz? Bebe(leri)nizin ihtiyaçlarına yetişememekten mi dert yanıyorsunuz? “Keşke ben de biraz saldım-çayıra-mevlâm-kayıra tipi anne olsaydım” diye hayıflanıyor musunuz? Bebe terledi mi diye on kere kontrol eden / uyandığında yemeği alternatifiyle birlikte hazır olsun isteyen / gece çocuğun üzerine… Okumaya devam et Gergin annelere gevşeme egzersizi

Yine ikiz gebelerine!

Henüz bloğumu açmamın üzerinden çok zaman geçmedi. Öyle yüzlerce okuyucum da yok. Ama her yazı sonrasında hem buradan, hem tivitırdan hem de mailden kayda değer sayıda yorum alıyorum. Bu aldığım yorumlara göre blog okuyucularımın dört ana grupta toplandığını söyleyebilirim:

Unisex hayatımız

İkizlerim olacağını öğrendiğimde, çocuklarım için ikisinin de aynı cinsiyetten olmasının daha güzel olacağını düşünmüştüm. İkisi de kız ya da erkek olsaydı bence daha “kardeş” olurlardı. Tabi bu çıkarımı yaparken kendi iki bacımı ve didişe didişe büyüdüğümüz ağabeyimle olan ilişkimizi göz önünde bulundurmuştum. Biri erkek, biri kız olduğunu öğrendiğimde de “Yaşasın, ikisini de tadacağım!” diye sevindim.… Okumaya devam et Unisex hayatımız

En sevdiğim sayı: 18

Bebelerim birkaç gün önce on sekizinci ayı doldurdular. Allah nice 18’ler 28’ler 38’ler nasip etsin inşallah. Hani bebekler 7.-8. aylarındayken anneye “Ayy en güzel zamanları, tadını çıkar” derler ya. Kesinlikle katılmıyorum. Bence bebelerin en güzel zamanı 18. ayları. Yani yeni aylar neler getirecek bilmediğim için şimdiye kadar gördüğüm kadarıyla diyeyim. Doğduklarından beri yaşadığımız serüveni düşününce,… Okumaya devam et En sevdiğim sayı: 18

Hatırlayınca gülmek güzel, yaşamak asla!

Bizim için çok zor olmasına rağmen şimdiye kadar bebeklerimi kontrole doğdukları ve yenidoğan yoğun bakımında kaldıkları hastaneye götürdük. Başka bir doktorda içimiz rahat etmedi. Bugünlerde on sekizinci ay kontrolüne gitmemiz lazım. Dün öğrendim ki yoğunluktan dolayı artık bir yaşından sonra bebeklerin takibi orada yapılamayacakmış. Evimize yakın, güvendiğimiz bir doktora gitmemizi önerdiler. Bir yandan sevindim. Çok… Okumaya devam et Hatırlayınca gülmek güzel, yaşamak asla!

Herkes bir değil-miş!

Bloguma arama motoruna “ikiz bakımı” yazarak ulaşan insanların olduğunu görünce acayip stres oluyorum. İnşallah hamile değildir diye içimden geçiriyorum. Açıkçası ben hamileyken böyle bir siteyle karşılaşsam acayip gerilirdim. “Her satırı şikâyet şikâyet. Bu ne be! Doğurmasaydın, doğurduysan da kendine saklasaydın” diyesi geliyor insanın, biliyorum. Ama sloganı “Çektiğimi bir ben bilirdim, bir de siz bilin istedim”… Okumaya devam et Herkes bir değil-miş!

Emzirmek ya da emzirmemek. Bunun arası yok mu?

Ben sadece on beş gün anne sütü alabilmişim. Sadece on beş gün! Ağabeyim benden de beter: yalnızca bir hafta. Annem küçük anne olmuş. Doğum sonrası hep göğüslerinde iltihap olurmuş. Doktor yerine babaannem tedaviye soyunmuş. E aslan gibi beş tane büyütmüş. O bilmeyecek de kim bilecek? Babaannem “Tuvalete ters otur göğsünü tarakla tara, iltihap hemen geçer”… Okumaya devam et Emzirmek ya da emzirmemek. Bunun arası yok mu?