Bebeklere en güzel hediyenin onları anlatan günlükler olduğunu düşünüyorum. Fotoğraflar ve videolar da çok hoş ama günlükte onlar için harcanmış ayrı bir emek var. Gebeyken günlük tuttum. Her gün neler yaptığımı anlattım. Doktor kontrollerimizi, o gün onlar için neler öğrendiğimi, onları nasıl heyecanla beklediğimizi, ne hayaller kurduğumuzu… anlattım da anlattım. Zaten vakit boldu. Ayağımı uzatıp… Okumaya devam et Söyleyene değil söyletene bak!
Doğum fotoğrafçısı isterdim… mi acaba?
Doğum fotoğrafçılığı diye bir şeyin olduğunu doğurmadan önce de biliyordum. Açıkçası çok heves ettim ama icraata hiç geçemedim. Biliyorum kalkışsam aile büyüklerim başlayacak “Her boyayı boyadın da fıstığı yeşil kaldı,” / “Şimdiki gençler bir acayip olmuş. Doğuma bile fotoğrafçıyla girer olmuş,” / “Bizim zamanımızda fotoğrafçı mı vardı? Bunlar hep Avrupa özentisi” / “Töbe töbe doğum… Okumaya devam et Doğum fotoğrafçısı isterdim… mi acaba?
Emzirmek ya da emzirmemek. Bunun arası yok mu?
Ben sadece on beş gün anne sütü alabilmişim. Sadece on beş gün! Ağabeyim benden de beter: yalnızca bir hafta. Annem küçük anne olmuş. Doğum sonrası hep göğüslerinde iltihap olurmuş. Doktor yerine babaannem tedaviye soyunmuş. E aslan gibi beş tane büyütmüş. O bilmeyecek de kim bilecek? Babaannem “Tuvalete ters otur göğsünü tarakla tara, iltihap hemen geçer”… Okumaya devam et Emzirmek ya da emzirmemek. Bunun arası yok mu?
Hiii ikizler mi? 3. Bölüm “Doğursan mı doğurmasan mı çıkmazı”
İkizlerle dolaşırken en sık karşılaşacağın sorulardan biri de yurdum teyzelerinin “Kız mı, oğlan mı?” sorusudur. Cevabı kolay gibi görünse de bu soruya, özellikle de yurdum teyzesine cevap vermek pek bir zordur. İki kızın varsa ayyy yazık (!) bakışıyla karşılaşır, mutlaka bir de oğlan doğurman tembihlenir. İki oğlun varsa oooo maşallah (!) bakışıyla karşılaşır, ama bir… Okumaya devam et Hiii ikizler mi? 3. Bölüm “Doğursan mı doğurmasan mı çıkmazı”
Yazayım da nasıl yazayım?
Bu blogculuk işini çok sevdim. Evde sürekli suratımda koca bir sırıtışla “Bunu yazayım, şunu da yazayım,” deyip duruyorum. Hatta unutmayım diye notlar bile alıyorum. Ama herşey planlandığı gibi gitmiyor ne yazık ki. Fiziksel engeller var elbette. İki bebeye bakmak, yemek yapmak, para kazanmak için çeviri yapmak / metin yazmak, evi temizlemek, fırsat bulunca tuvalete koşmak,… Okumaya devam et Yazayım da nasıl yazayım?
Yine mi bayram!
Bayram temizliklerinden oldum olası haz etmem. Küçüklüğümün bayramlar temizlikleri deyince aklıma annemin gergin ev temizlikleri geliyor. Ellerinde kırmızı naylon eldivenler, saçları diken, bize bağırıyor. Şimdi ben büyüdüm, görevi devraldım. Ellerimde naylon eldivenler, saçlarım diken, bebelerime bağırıyorum. Zaten hiçbir zaman titiz bir insan olamadım. Bari bayramlarda evin şekli şemali değişsin istiyorum ama bir türlü nasip olmuyor.
Yoo delirmedim, sadece uykusuzum
Bebelerim doğduğundan beri doğru dürüst uyku yüzü göremedim. Önce prematüre sıkıntıları, arkasından aylarca bitmeyen doğal gazları, dişleri, çişleri, hastalıkları… derken bugünlere kadar geldim. Bugün tam 16 ay 25 günlükler. Oğlan şükür iyi de kızın hâlâ doğru dürüst gece uykusu yok. Gecede 6-7 kez kalktığımda “Vay be amma iyi uyudum” diye yataktan çıkıyorum. İlk bir sene… Okumaya devam et Yoo delirmedim, sadece uykusuzum
İkiz ailesini ziyaret edecekler aman ha dikkat!
Bir ikiz ailesini ziyarete mi gideceksiniz? Nelere dikkat etmeniz gerektiğiniz biliyor musunuz? Okuyun bakın, bana dua edeceksiniz! Bir ikiz ailesini ziyarete giderken asla ve asla aç gitmeyin. Yani bunu kendi iyiliğiniz için söylüyorum. Özellikle yanında bir yardımcısı yoksa, anne bırakın yemek hazırlamayı, hazır olan yemeği bile yiyemiyordur. Kaldı ki size yiyecek bir şeyler çıkarabilsin. Birkaç… Okumaya devam et İkiz ailesini ziyaret edecekler aman ha dikkat!