Madam Secce 15. Bölüm – Madamlıktan Mösyölüğe terfi

Geçen akşam eşim telefonda bir şey gösteriyor bana. Bir şey anlatıyor ama dinleyemedim. Elim ayağım birbirine dolaştı. Hiç beklemediğim anda çıktı soru. Off tam da yatacaktım, şimdi sırası mı? 💆

Bir an dikkatlice ekrana baktım ve bağırdım:

“Kaynama noktasını buldum!”

Eşim bir ekrana bir bana baktı.

“Bir dakika bir dakika, o kaynama ise şu ne?” dedim.

“Ney ne?” dedi.

“Şurada da sıcaklık sabit kalmış. Demek ki bir hal değişimi daha olmuş. İkinci hal değişimi kaynama ise, birincisi erimedir. Ama niye sıcaklık bu kadar dalgalanmış ki?”

Ne diyon dedi.

Sen ne diyon dedim.

“Yürüdüğümü gösteriyorum,” dedi.

Bir kocama bir ekrana bakıp PUHHAHAHHAAH dedim. “Pardon ya ben sıcaklık zaman grafiği sorusu gösteriyorsun sanmıştım da onu çözmeye çalışıyordum.”

Ne alaka dedi.

Yani evet, kaç haftadır iki veletle madde ve değişim ünitesi çalışmasaydım ben de ne alaka derdim ama trikotajla hiçbir ilgisi olmayan kader ağlarını örerek bana bunu da öğretti.

Durun en iyisi en baştan anlatayım. 😉

Hani derler ya “Biz küçükken anamızın babamızın dersimizden haberi olmazdı. Hep kendimiz çalışırdık. Bir gün de ödev yap demezlerdi…” Sizin için ne kadar doğru bu bilemiyorum ama benim için pek doğru değil bu. Evet, annemin hiç derslerden ödevlerden haberi olmazdı çünkü o iş babamdaydı.

Şimdi düşünüyorum da ne şanslı kadınmış annem ya. Bizde okulu seçmek, çocuğu yerleştirmek, sabah cırlayarak kapıdan atmak, gerekiyorsa götürüp getirmek, hatta kapıda ağaç olup beklemek, dersleri takip etmek, ödev için kırbaçlamak, not derdiydi, öğretmenler günü pantuluydu, veli toplantısıydı, whatzap grubu yoluşmasıydı, yerli malı böreğiydi… Her iş bende arkadaş. 😒

Hiç unutmuyorum bizim mösyöye ilk öğretmenler gününde sınıf fotosu gönderdiydim de “Sınıftaki adam kim?” demişti asjdhgjfgh. Oğlanın öğretmeni ayol, kim olacak. 😁

Aslında çocuklar okula başladığında hiç bulaşmayacaktım bu işlere. E kolay mı, koskoca madamım ben. Herkesin dersi kendi sorumluluğu, ben okuyacağımı okumuşum, bir daha hiiiç uğraşamam valla dedim. 💃

Birinci sınıftan sonra neredeyse hiç ilgilenmedim ödevleriyle, dersleriyle. Derken nanet pandemi patladı. Çocuklar evde, dersler ekranda olunca her şey tepetaklak döndü. Benim madamlık da güme gitti. 👊

Başta her şey güzeldi. Çocukları da özlemiştim zaten. E evokul destekçisiydim de. Dördüncü sınıf iyi bitti. Ama ortaokula gelince resmen kayaya tosladım.

İki ayrı okul, nereden baksan onar ders, yirmi ayrı öğretmen, zoom şifresi, ders linki, bin tane telefon grubu, eba ödevi, değişip duran ders programları, sınav olacaktı, olmayacaktı derdi… Vay ekran dondu, vay bebe derste arka pencereden oyun açtı, mikrofon kesildi, kedi kulaklığı kemirdi, çocuk ekranı açtı içeri kaçtı, öğretmen bekleme salonundaki çocuğu derse almadı… 💆

Tam anlamıyla bir kaosun ortasında buldum kendimi. Her şeyden kötüsü ise bu kaos ortamında çocukların ekrandan doğru düzgün bir şey öğrenemediğini fark etmemdi. 😱😱😱

Yine iş başa düştü iyi mi!

Aman ilkokul beş, nasıl olsa yaparım diye düşünerek konulara baktım da hımmm. Ben nasıl bitirmişim ilkokulu acaba? Kardeş hiç bir şey hatırlamıyorum. Bilim de mübarek hiç durmamış ilerlemiş ben yemek yapıp ev temizlerken.

Yapacak bir şey yok, açtım ebayı, başladım önce kendim öğrenip bebelere anlatmaya. Tarih öncesi medeniyetler mi dersin, tahiyyat suresinin anlamı mı, yüzde hesapları, ekler kökler, dört vuruşluk sus, dinamometre yapımı…. 💆💆💆

İki haftadır da madde ve değişim çalışıyorum. Böyle giderse sekizinci sınıfın sonunda bebelerinize rakibim arkadaşlar. Bebelerimi bilmem ama inanıyorum ki ben iyi bir okula kapağı atarım.

Peki istediğim bu mu?

Asla değil!

Ben bu nanet okul döngüsünü tamamlamıştım. Yemişim kaynama noktasını da süblimleşmesini de. Hem Galatasaray’ı kazansam ne? Ben ezelden Kayserisporluyum.

Şu an ne Galatası ne Feneri, şampiyonlukta falan gözüm yok, tüm kalbimle tek istediğim madamlıktan mösyölüğe terfi edebilmek. Evet evet, kalan ömrümü mösyö olarak tamamlamak istiyorum. “Sınıftaki adam kim?” diye sormak istiyorum!

(Daha önceki madam yazılarım: 123, 45, 6, 7, 8, 9, 10, 11. 12, 13, 14)

6 yorum

  1. can-ı gönülden katılıyorum. babamızın evinden getirmişiz sanki nedir bu her tür emek bizde? takıldığın yer olsa sor bacım. fiilimsi hariç lise 11’e kadar her konuyu biliyoruz.
    Ona kafam bi türlü basmadı..

    1. Bak şimdi çok havalandim fiilimsiyi biliyordum ben, inanıyorum ki bakınca hatırlarım. 😁 Yardım teklifi için ayrıca teşekkür ederim, telefonum ogretmenler odası gibi, atanan kim olursa ekliyorum afsgdh. Hemen seni de aldım listeye 😘

  2. Yine de evlatlarınız çok şanslı Boğaziçiliden özel ders her çocuğa nasip olmaz yanii babalarından özel ders ücretini talep edebilirsiniz bence ☺️

  3. Merhaba Selcen Hanım aslında pek de yeni olmayan, yazılarınızı ara ara takip eden, her seferinde kendini iyi hissettiğine inanan bur 3 çocuk annesiyim.😊 sanki sizi bizim gibi anneler için biraz nefes almak için özel olarak görevlendirmişler de,arada sırada sınıra gelmeye ramak kalmış annelere aslında hiç yalnız olmadıklarını gülümseterek gösteriyorsunuz, yazmaya devam…çocuklarınızla musmutlu günleriniz olsun 🙏

    1. Çoooook teşekkür ederim. Bugünün yazma enerjisi de sizden geldi. Nice yazılarda buluşalım inşallah

İpek AG için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.